İcra Müdürlüğünün 2018/16533 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/48 Değişik iş sayılı dosyasından 31.12.2018 tarihli ihtiyati haciz kararının alındığı, 02.01.2019 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takibe başlandığı, örnek 7 ödeme emirlerinin 04.01.2019 tarihinde borçlulara tebliğ edildiği, borçluların 10.01.2019 tarihinde borca itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 264. maddesinde; “Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur....
Mahkemece, dava konusu icra dosyasından davalıya ödeme emrinin 25.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrine itirazın ise 10.12.2013 tarihinde yapıldığı dolayısıyla itirazın süresinde olmadığı kesinleşen icra takibine karşı itirazın iptali dava açılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali davası olarak açılmıştır. Davanın dayanağını teşkil eden İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün 2013/27831 E.sayılı dosyalarında ödeme emrinin davalıya 25.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği,İzmir Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığı ile itiraz dilekçesi verildiği, dilekçenin İzmir 3.İcra Müdürlüğü'nün 2013/16087 muhabere numaralı yazısı ile 02.12.2013 tarihinde İstanbul 24.İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği anlaşılmaktadır....
İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir. Bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmaması doğru olmadığı gibi, taraflar arasında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmesinin 52.maddesindeki yetki şartının da gözetilmeden yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.1.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....
İcra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili ------- ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu ödeme emrinin gönderilmesiyle birlikte yeni bir borca itiraz süresi başlar ve borçlu tarafından takip türünün genel haciz yoluyla ilamsız takip olması sebebiyle yasal 7 günlük süre içerisinde borca itiraz edilmesi gerekir. Her ne kadar davacı borçlu yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin yetkili icra müdürlüğünde devam ettiğini ileri sürmüş ise de, bu husus sadece takibin başlatılmasına ilişkindir. Yoksa yetkisiz icra dairesinde yapılan icra işlemleri geçerliliğini korumaz. Bu sebeple, yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan borca itiraz yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takipte geçerli olmayıp, yetkili icra müdürlüğünde gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleşmesi sonrasında takibe devam edilerek haciz işlemlerinin yapılması usul ve yasaya uygundur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borca itiraz üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının, icra mahkemesine başvurusunda icra dosyasında şirket adına borca itiraz eden kişinin şirketin yetkili temsilcisi olmadığını ileri sürerek, usulsüz itirazın reddi ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili Ticari Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını istemiştir. Davalılar vekili cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2021/546 ESAS, 2021/970 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, söz konusu dosyadaki senedin 01/01/2021 tarihinde tasfiye halinde Ada Metal Madencilikle A.Ş....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2020/716 ESAS - 2021/999 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; Ankara Gayrimenkul İcra Müdürlüğü’nün 2020/1575 sayılı dosyası ile aleyhe ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçildiğini, yetki yönünden takibe itiraz ettiklerini, Bilecik İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, icra emri gönderilmesinin usule aykırı olduğunu, usulüne uygun gönderilmiş hesap özeti olmadığını, tebliğin muhtara yapıldığını, takibe konu ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini, takibin mükerrer olduğunu, şartları oluşmayan kefalet sözleşmesine istinaden davacı T2 takip yöneltilemeyeceğini, talep edilen miktarın haksız ve fahiş olduğunu, faiz oranlarının...
İcra Müdürlüğü'nün 2018/8226 Esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, dava dışı borçlunun icra takibine itiraz etmediği, davalı kefil ...' ın sadece icra takibine dayanak borca itiraz ettiği ancak icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmediği, davalı kefil ...'nin ise borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, davacı alacaklı tarafından borca ve yetkiye yapılan itirazın iptalini temin için de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. O halde, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün sadece İstanbul olarak gösterilmemesi ayrıca borçlu ve kefillerin ikametgahının da yetkili olarak gösterilmesi, dava dışı borçlu şirket ile davalı kefillerden ...'ın İzmir'de kayıtlı olmaları, İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nde yapılan icra takibine dava dışı borçlu şirketin itiraz etmemesi, davalı kefillerden ...'...