İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile ilamsız haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun 08/12/2021 tarihli dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz beyanında bulunduğunu, itiraz üzerine ... İcra Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiğini, yetki itirazı nedeniyle dosyanın yetkili ... icra müdürlüğüne gönderildiğini, ilgili icra dairesince gönderilen ödeme emrine 09.03.2022 tarihinde davalı tarafça borca itiraz edildiğini, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında davalı adına kayıtlı ......
Davalı borçlular İcra takibinde kira akdine ve borca itiraz ettiğini, şirketin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek yapılan icra takibine itiraz etmişler ise de; Davalı borçlular yasal süresindeki itirazlarında sözleşmedeki imzalarını açıkça inkar etmemişlerdir. Bu durumda uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici ....madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.....2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2227 KARAR NO : 2021/2885 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/04/2021 NUMARASI : 2020/350 ESAS - 2021/264 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacılar vekili 17/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; takipte müvekkili T2nın adresinin Kayı Köyü Mecitözü/Çorum olarak gösterildiğini, tebligatın Kızılırmak Sok....
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı borçlu icra takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde, takip konusu borca tatbik olunan faiz oranına, komisyon ücretine ve temerrüt faizine itiraz etmiştir, asıl borca yönelik bir itiraz da bulunmamış, 16.782,00 TL fazla tahsilatla ilgili haklarını saklı tuttuğunu söylemiştir. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerinden olup, borçlu takip konusu alacağa kısmi itirazda bulunulmuş ise ancak itiraza konu olan kısım hakkında inceleme yapılarak itirazın iptaline karar verilebilir. Mahkemece davalı borçlunun icra takibindeki işlemiş akdi ve temerrüt faizine itiraz ettiği dikkate alınarak itiraz incelemesinin bu yönden yapılması gerekirken, asıl alacağa yönelik itirazın varlığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Borca İtiraz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlunun borca itirazına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 12. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.05.2010 (Pzt.)...
İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine, davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece itirazın kaldırılması konusunda karar vermeye yer olmadığına, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı 06.03.2009 tarihli süresinde verdiği itiraz dilekçesinde "tarafımın ödeme emrinde geçen miktar kadar borcu yoktur. Borcun tamamına ve ferilerine ve faizlerine itiraz ederim" demek suretiyle borcun tamamına itiraz etmiştir. Mahkemece kısmi itiraz edildiği gerekçesiyle uygulama olanağı bulunmayan İ.İ.K.'nun 62/4. maddesi uyarınca itiraz edilmemiş sayılarak, İ.İ.K.'...
Davacı dava dilekçesinde; davalının hakkında başlatılan icra takibine itiraz etmediği, takibin kesinleştiği ve borçlunun 30 gün içinde ödeme yapmadığından temerrüde düşen davalının davaya konu taşınmazdan tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili ise; ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/23547E. Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine UYAP'tan 26.08.2014 tarihinde itiraz edildiğini belirtmiş, mahkeme borçlu kiracının borca yasal süresinden sonra itiraz ettiğinden bahisle tahliyeye karar vermiştir. Dosya kapsamından ödeme emrinin 25.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ üzerine UYAP'tan 26.08.2014 tarihinde vekaletnamede ibraz edilerek itiraz edildiği ileri sürülmesine rağmen bu konuda araştırma yapılmayarak doğrudan davalı vekilinin borca itiraz dilekçesinin UYAP'taki iş listesinden çıkartılarak dosya arasına alındığı tarih olan 14.11.2014 tarihinin esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
Davalı borçlu icra takibine, itiraz dilekçesinde borca itiraz ile birlikte icra dairesinin yetkisine itiraz de etmiştir.Mahkemece icra dairesinin yetkisi konusunda herhangi bir karar verilmemiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan İİK. 50. md. uyarınca mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ödeme emrinin tebliğ üzerine yasal süresi içinde borçlu kira ilişkisini kabul etmiş, ancak takibin dayanağı kira sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek aylık kira miktarına karşı çıkmış, icra takibine konu edilen kira paralarını ödediği itirazında bulunmuş, ancak itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını belirtmemiştir. Davalı borçlunun bu şekildeki itirazı borca itiraz niteliğindedir. Borçlu davalı İİK.'nun 62. maddesi gereğince itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını itiraz dilekçesinde açıkça göstermediğinden takip talepnamesinde belirtilen kira miktarı da aylık 500-TL olarak kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda, alacaklı tarafından başlatılan ilamsız takipte borçlu tarafından, ödeme emrinin tebliğ edildiği gün icra mahkemesine yapılan başvuruda, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmekle beraber, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığı da ileri sürülmüştür. Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü hususlar, İİK'nun 62. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmelidir. Borçlunun ileri sürdüğü hususlar, icra mahkemesince ancak, alacaklının itirazın kaldırılmasına yönelik başvurusu halinde değerlendirilebilecektir. O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye başvurusu sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....