Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, davalı hakkında toplam 28.001,00 TL fatura alacağına istinaden icra takibi başlatıldığını, davalının yetki ve borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, takibe konu faturaların davalı tarafa gönderildiğini ve herhangi bir şekilde itiraz edilmediğini, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının icra takibine konu ettiği faturaların bedellerinin çekle ödendiğini, bu nedenle borcun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

    Davalının icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazı ile beraber davacının yetkisizlik kararının kaldırılması yönündeki talebinin REDDİNE, Yetkisizlik kararının kaldırılmadığı için borca ve ferilerine yönelik itirazların incelenemediğine, karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Müvekkili Ing T1 ile davalı T3 arasında kredi sözleşmeleri akdedildiğini, işbu sözleşmeden doğan borçların süresi içerisinde ödenmediğinden İstanbul 28. İcra Müdürlüğü 2019/33638 E., 2019/33650 ve 2019/35002 E. dosyalarından aleyhine icra takiplerine geçildiğini, borçlunun , yapılan takibe; ikametinin Antalya olduğu, yetkili icra müdürlüklerinin Antalya İcra Müdürlükleri olduğu gerekçesiyle itiraz ettiğini, davalının itirazının sadece yetkiye yönelik olup, takip borcuna bir itiraz bulunmadığını, taraflar arasındaki akdi ilişkiye bir itirazı bulunmadığını, itirazın kaldırılması amacıyla İstanbul 17....

    İcra takibine konu olan kira borcu asıl alacağı, takip başlatıldıktan 1 gün sonra ödenmiş olup, bu husus her iki tarafın kabulündedir. Dava dilekçesinde; feri alacaklar yönünden itirazın kaldırılması isteminde bulunulmuş, mahkemece, ferilerin itiraz kapsamında olmadığı, bunlarla ilgili takibin devam ettiği belirtilerek, itirazın kaldırılması istemi reddedilmiş ise de; icra dosyasında davalı borçlunun itirazı üzerine takibin tümüyle durdurulduğu açıktır. Bu nedenle, davalı borçlunun itirazı üzerine duran takibe ilişkin olarak, borca itiraz yönünden de itiraz sebepleri değerlendirilip, esas bakımından inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Davacı alacaklı, 01/02/2015 tarihli ve üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 30/06/2015 tarihinde, davalı ... ile dava dışı ... aleyhine başlattığı icra takibi ile 2.500,00 TL kira ve aidat alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlular süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmiştir. Kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye istemi bölünemeyeceğinden ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan, tahliyeye yönelik takibin ve takip neticesinde tahliye isteminin her iki kiracıya birlikte yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olayda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan takip dayanağı kira sözleşmesini kiracı olarak ... ve ... imzalamışlardır. Her iki kiracı hakkında da icra takibi yapılmasına ve her iki borçlu da süresinde borca itiraz etmesine rağmen icra mahkemesinde sadece kiracı ... aleyhine itirazın kaldırılması ve tahliye davası açılmıştır....

      Somut uyuşmazlıkta; davalı borçlu icra takibine itiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Uyuşmazlık; davanın temelini oluşturan icra takibinin para alacağına ilişkin olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre yetkili icra dairesinin neresi olduğu noktalarında toplanmaktadır. Davacı alacaklının başlattığı icra takibinde, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekili icra dairesinin yetkisine itiraz edilerek yetkili icra müdürlüğü’nün müvekkili borçlu şirketin merkezinin bulunduğu Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu belirtip icra müdürlüğünün yetkisine,borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Yargıtay' ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı def’inde bulunup, mahkemenin, Adana İcra Müdürlüğünde açılan takipten dolayı itirazın iptali davasına bakmaya yetkili ve görevli olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, Adana İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin, davalıların borca itirazı üzerine durduğu, itirazın iptali davasının da Adana Mahkemelerinde istenmesi gerektiğinden, davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. ../... -2- 2009/4582 2009/7555 Dava, kasko sigorta poliçesi nedeniyle, İİK.’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ... şirketi, Adana 4.İcra Müdürlüğü’nün 2008/1310 Esas sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir....

          in isminin yazılı olduğunu ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece davanın kabulüne ve davacılar aleyhine yapılan takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.Borçluların başvurusu bu hali ile borca itiraz niteliğindedir. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Mahkemece, borçluların, borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 4....

            Kaldı ki borçlunun yasal sürede borca kısmi itirazda bulunduğu, itiraz edilen kısmın açıkça gösterilmediğinden bahisle itirazın icra müdürlüğünce reddedildiği, ret kararına karşı icra mahkemesine yapılan şikayet başvurusunun ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi 26/05/2015 tarih 2015/5-2015/418 E,K sayılı şikayet başvurusunun kabulüne ilişkin kararın Dairemizin 14.10.2015 tarih ve 2015/18877 E,2015/24424 K sayılı ilamı ile borçlunun kısmi itirazı İİK'nun 62/4. maddesi gereğince geçersiz olduğundan borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmaktadır. Bu hali ile borçlunun kısmi itirazı İİK'nun 62/4. maddesi gereğince geçersiz olduğundan takip kesinleşmiştir....

              . - K A R A R - Dava, lastik bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yetki ve esas yönünden yapılmış bulunan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, icra dairesine yaptığı yetki itirazında yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, ... İcra Dairesi’nin yetkili olmadığı kabul edildiğine göre, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddi ile mahkemenin yetkisine yönelik itiraz incelenerek, yetki itirazı yerinde görüldüğü takdirde dava dilekçesinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine, yetki itirazı yerinde görülmediği takdirde borca itiraza yönelik taraf delilleri toplanıp, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2019/786 esas sayılı dosyasında alınan 22/09/2020 tarihli memur muamelesine ilişkin şikayettir. Genel haciz yoluyla yapılan takipte süresi içinde yapılan geçerli bir itiraz ile icra takibi durur. İtirazla duran icra takibine devam edilebilmesi için alacaklının başvurusu ile itirazın hükümden düşürülmesi gerekir. Bunu temin gayesiyle alacaklının ya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurması ya da genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekir. Dolayısıyla borçlunun itirazı hükümden düşürülmeden icra takibine devam edilemez. Bu nedenle İcra Müdürlüğü'nün kararı hukuken yerindedir. Açıklanan nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir....

                UYAP Entegrasyonu