Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur....
Caddesi , No:13 Önü adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olduğunu, müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini tespit edildiğini, bu hasarın müvekkil şirket tarafından onarıldığını, hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkil şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 733,00-TL'nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapılarak ödeme emri gönderildiğini, davalının borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz edildiğini, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine konu olan alacak, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü...
(HMK 115/2) Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; Uyuşmazlığın, davalı tarafa ait olduğu iddia edilen araçların otoyoldan cezalı geçtiği, geçişler sonrası otoyol geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı cezai şart alacağının ödenmemesine dayalı yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali talebinden kaynaklandığı, davaya konu icra takibinde ödeme emrinin davalıya 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan tarafça 7 günlük itiraz süresinden sonra 19/10/2020 tarihinde ödeme emrine itiraz edildiği ödeme emrine süresinde itiraz edilmediğinin anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için İİK'nın 61/1, 62/1 ve 66/1 maddeleri uyarınca, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde ve usulüne uygun bir itirazının bulunması ve bu itiraz üzerine takibin durmuş olması şarttır....
Mahkemece, dava dilekçesinde borçlunun yetkiye ilişkin itirazından hiç söz etmeksizin borcun esasına ilişkin açıklamalardan sonra davalının borca itirazının haksızlığı dile getirilerek dava açıldığı, talep kısmında da borçlunun haksız itirazının iptalinin talep edildiği, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik olan itirazın kaldırılması istenmediğinden davalının yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün bulunmadığı, mevcut icra dosyası bulunmadığından itirazın iptali davasının da dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, satıştan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, esas yönden de davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının alacağını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibinde hem borca, hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapılması, itirazın iptali davasının şartlarından biridir....
borçlunun icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün ----- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin ilamsız icra takibi olduğu, alacaklısının ... borçlusunun ... olduğu, takip tutarının 52.491,05 TL olduğu, icra takibinin 19/08/2014 düzenleme tarihli, 31/12/2014 ödeme tarihli, 60.000,00 TL tutarındaki bonoya dayandığı, borçlu vekilinin 09/07/2018 tarihli dilekçesi borca itiraz ettiği ve ----- İcra Dairesi'nin 12/07/2018 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İtirazın İptali talebine ilişkindir.2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası ile davacı, yaptığı ilamsız icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazını hükümden düşürmeyi ve ilamsız icra takibine kaldığı yerden devam edebilmeyi amaçlar. Bu dava türü bakımından kabul gören belirli temel ilkeler ve itirazın iptali davasının açılabilmesi için belirli önşartlar bulunmaktadır....
Mahkemece, davanın kabulü ile 2.650,00 TL yönünden davalının icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve borca itiraz kısmen yerinde olmakla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İ.İ.K.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötü niyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkâr tazminatı işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir....
Dava, İİK.nun 67.maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davasının koşullarından biri yetkili icra dairesinde girişilmiş ilamsız icra takibinin bulunmasıdır. Dava koşulları mahkemece res'en incelenmelidir. Somut olayda davalı hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/9 E. sayılı dosyasında davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı ... arasında imzalanan kredi genel sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, davalıların söz konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, keşide edilen ihtarnameye rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takibine girişildiğini, davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı banka yargılama sırasında icra takip dosyalarındaki kredi alacaklarını davacı ...'ye temlik etmiştir. Davalı ...; icra dosyasında asıl borca itiraz etmediklerini, faize itiraz ettiklerini, yapılan ödemeler faiz ve anaparadan mahsup edilmeden icra takibi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen ... 2....