İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanamadığı takdirde mahkemece itiraz reddedilir. İncelenen icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı Van 2. İcra Müdürlüğünün 2018/20703 Esas sayılı icra takibine konu borca itiraz etmiş ise de; borcunun bulunmadığına dair İİK'nun 169/a maddesi kapsamında bir belge ibraz etmediği, Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığının 18.03.2019 tarih ve 2019/1203 sayılı yazısıyla soruşturmanın devam ettiğinin bildirildiği, dolayısıyla takip konusu senedin çalıntı olduğu hususunu ispatlayamadığı anlaşıldığından borca itirazın reddine, icra takibi durdurulmadığından alacaklı lehine tazminata ilişkin talebin de reddine karar verilmiştir....
Bu sebeple alacaklı tarafça başlatılan icra takibine", borca, takip konusu alacağa, faize, faizin oranına ve diğer tüm ferilerine itiraz ediyoruz" şeklinde bildirdiği, itiraz dilekçesinde adı geçen Kadir Bilgin'in alacaklının vekili olduğu görülmektedir. 04/12/1957 tarih 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve İ.İ.K.'nun 275. maddesine göre tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya ''tarih'' ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın genel hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları bulunmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde itirazın kesin olarak kaldırılması istemine ilişkindir. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi ise; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı icra dosyası ile yapılan icra takibine ilişkin itirazı Haksız kötüniyetli ve yasal dayanaktan yoksun olup iş bu itirazın iptali gerektiği, davacının borca itirazları haksız olup borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali gerektiği, davalı-borçlu icra takibine haksız yere itiraz etmiş olup davalı borçluların yaptığı itirazı kabul etmediği, aradaki ticari ilişkiyi ve davalıdan alacaklı olduğunu gösteren cari hesap ekstresi, cari hesap ekstresine konu faturalar, sevk irsaliyeleri ve muavin defter kayıtlarının sunulduğu, davalı-borçlunun borca itirazlarına ilişkin olarak davacının söz konusu takip ile ilgili alacağına ait bütün kayıtlarının bulunduğu ticari defterleri, cari hesap ekstresine konu faturalar ve sevk irsaliyeleri incelendiğinde davalının borcu ve davamızın haklılığı açığa çıkacağı, davalı borçlu tarafça davaya konu borca itiraz ile amaçlanan takibi sürüncemede bıraktığı, davacının söz konusu takip ile ilgili alacağına dair tüm kayıtları...
İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder"İİK. hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekecektir. Bu dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, kendiliğinden gözetilecektir....
Davacı, -------- bulunan ------ kontrolleri alanında davalıya hizmet sunduğunu, davalının faturanın bir kısmını ödemediğini, bakiye fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacı tarafından sunulan----- kontrolleri hizmetinin eksik olduğunu, davacıya sunmuş olduğu hizmet karşılığında ödemenin yapıldığını, başka herhangi bir borcunun olmadığını beyan ettiği, ayrıca İstanbul Anadolu --------- İcra Dairesine sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde borca ve yetkiye itiraz açıkça itiraz ettiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Başvuru, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte zamanaşımı itirazına ilişkin olup, borca itiraz niteliğindedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borca itiraz İİK'nın 169. ve sonraki maddelerine göre yapılıp incelenir. Borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece borca ilişkin itirazın duruşmalı olarak incelenmesi zorunludur....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, çekle ilgili ödeme emrinde borçlu olarak müvekkili gösterildiği için takibin durdurulduğunu, fakat ödeme emrinin iptali talebi de bulunduğu halde, ödeme emrinin iptal edilmediğini, kabul edilen dava ve itiraz yönünden icra takibine konu edilen çek bedelinin %20'si oranında lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmediğini, fakat bono ile ilgili olarak aleyhe %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiğini, takibe dayanak senedin arkasında da senedin en son alacaklı gözüken T3 elinde bulunduğunu ve ona geçtiğine ilişkin müvekkilinin imzası bulunmadığı gibi, borçlu Harput 23 adlı şirket adına düzenlenmesi gereken çekle ilgili icra takibine, aynı zamanda borçlusu farklı olan ve gerçek şahıs gözüken müvekkilinin de dahil edilerek, her iki kambiyo senedinin aynı icra takibine ve ödeme emrine konu yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin bu hususları görmezden geldiğini, senedin metnine ve vasfına...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, borca itiraz istemine ilişkindir. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu durumda, borçlunun, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. Ancak davacı taraf bu iddiasını da İİK. 'nun 169/a-1. Maddesinde belirtilen yazılı belgelerle ispatlayamamıştır....
İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Öte yandan dar yetkili icra mahkemelerinde, kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir, tanık beyanları ile ispat düşünülemez. Borçlunun takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmiş ise de iddiasını İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamadığından mahkemece istemin reddi yönünde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....