Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Alacaklının takibine dayanak yaptığı bono altındaki imza, borçlu tarafından icra dairesinde açıkça inkar edilmediğinden, anılan senet İİK'nın 68. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren belge niteliğinde olup, borçlu da aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edememiştir. Somut olayda, borçlunun imzası bulunan takibe dayanak senendin 28.08.2019 tanzim ve 30.09.2019 vade tarihli, 75.000,00 TL miktarlı olduğu, borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, imza itirazının bulunmadığı, bu haliyle senedin İİK.'nun 62/5. maddesi uyarınca borçlu tarafından imzası ikrar edilen senede dönüştüğü, imzası ikrar edilen senede dayanılarak İİK.'...

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1979 KARAR NO : 2022/1549 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2020/130 ESAS 2021/196 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 1....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “imzaya ve borca itiraz” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda; İstanbul 9. (İcra) Hukuk Mahkemesince imzaya yönelik itiraz bakımından; İİK'nın 68/a-5 maddesi gereğince itirazın geçici olarak kaldırılmasına, davalı yanın tazminat isteğinin reddine, borca ve ferilerine yönelik itiraz bakımından ise açılan davanın reddine, itiraza uğrayan alacağın %20'si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, para cezası isteğinin reddine dair verilen 14.08.2014 tarihli ve 2014/142 E., 2014/849 K. sayılı kararın borçlu tarafından imzaya itiraz yönünden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12....

    Bu durumda, borçlunun mirasın reddi nedeniyle kambiyo takibine yönelik başvurusu İİK.'nun 168/5. Maddesi kapsamında borca itiraz olmakla ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmesi kanunen zorunludur. Davacı tarafça ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde belirtilen nedenle borca itirazda bulunulmuştur. Borçluların bu haliyle icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın kabulü halinde aynı Kanunun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu yöndedir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen dikkate alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

    Davalı borçlu 15.09.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, kira sözleşmesinin tahrif edilmek ve değiştirilmek suretiyle icra takibine konu edildiğini, bu hususta Cumhuriyet Savcılığındaki soruşturmanın devam ettiğini ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiş davacı alacaklı İcra Mahkemesi'ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı borçlu cevap dilekçesinde, davacı ile arasında ev ve işyeri ile alakalı olarak tek bir kira kontratı bulunduğunu, davacı tarafça ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/9609 esas ve 2015/9503 esas sayılı dosyaları ile hakkında iki ayrı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın dava konusu kira kontratı üzerinde tahrifat yaptığını, kendisini kandırdığını, davacının kontratın kendisinde kalması gereken nüshasını imza bahanesi ile aldığını ve üzerinde tahrifat yaparak sanki 2 ayrı kontrat varmış gibi icra takibine konu yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

      icra takibine karşı itirazının iptal edilmesine, -------- takibine işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte devamına, itiraz eden davalı aleyhine likit alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir....

        Dava İİK’ nun 67. maddesine dayalı olarak açılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davalı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazda borca ve icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir.Kural olarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz üzerine mahkemece ilk yapılması gereken iş icra dairesinin yetkisinin tartışılmasıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.06.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine 09/05/2018 tarihinde Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesinin 2018/70 esas sayılı dosyasında 29/01/2018 tarihli ara karara dayanarak nisan 2018 ayına ait 2.500,00- TL tedbir nafakası ile takip tarihinden itibaren devam eden aylara ilişkin tedbir nafakası alacağının tahsili için ilamsız icra takibine gidildiği, 11/05/2018 tarihinde ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 18/05/2018 tarihli icra müdürlüğüne borca itirazlarını içerir dilekçe verdiği icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

          İcra Müdürlüğü'nün 2020/9092 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığını, ödeme emri ve ekindeki ödeme dekontunun davalı tarafa tebliğ edildiğini, buna rağmen davalı tarafça icra takibinindeki borcun tamamına, haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz edildiğini, davalı tarafça mücerret bir borç ikrarını içeren kira sözleşmesine ve davalı adına ödenen damga vergisi ve buna bağlı pişmanlık zammı ile özel usulsüzlük cezası dekontlarına herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davacı taraflarca, başlatılan ilamsız icra takibine dayanak kira sözleşmesindeki borca veya imzaya karşı davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığını, imzası ikrar edilmiş belge sayılan kira sözleşmesinde, damga vergisinin kim tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığını, alacak likit, belirli ve yargıya muhtaç olmadığından ve vade tarihi belli olduğundan itirazın tamamen kötü niyetli olup icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz...

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ayvalık İcra Müdürlüğü’nün 2017/11135 Esas sayılı icra takibi ile müvekkili aleyhine yapılan icra takibine dayanak ödeme emrinin muhtara 20.12.2017 tarihinde tebellüğ edildiğini, süresi imzaya, borca ve tüm fer’ ilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiğini, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine konu senetteki imzayı müvekkilinin incelediğini, senetteki imzanın müvekkili T1 ait olmadığını, müvekkiline ait imza örneklerinin ilgili kurumlardan celbini talep ettiklerini, imza örnekleri geldiğinde icra takibine konu senetteki imza ile karşılaştırılarak bilirkişi incelemesi sonucunda da imzanın tarafına ait olmadığının çok net anlaşılacağını, müvekkiline ait olmayan bu takibe dayanak bono da ki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, haksız olan alacaklı-davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve yine alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesini talep ettiklerini, ayrıca bononun kambiyo vasfında...

          UYAP Entegrasyonu