Mahkemece yapılan yargılama neticesinde Alanya 1.İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibinde davalı borçlunun süresinde yetki ve borca itiraz ettiği, davacı alacaklının yetki itirazını kabul ettiği, dosyanın Bakırköy 7.İcra Müdürlüğüne tevdi edildiği, ancak Bakırköy 7.İcra Müdürlüğünce yeniden bir ödeme emri düzenlenip borçluya gönderilmediği, başka bir ifade ile geçerli bir icra takibi ve itiraz bulunmadan bu davanın açıldığı, itirazın iptali davasının gerekli şartlarından birisinin geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması ve bu icra takibine süresi içinde yapılmış bir itirazın bulunması olduğu, bu şartların oluşmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Ödeme emri davalı borçluya 14.07.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, 7 günlük itiraz süresi 21.07.2008 günü akşamı sona ermesine rağmen davalı tarafça 22.07.2008 tarihli dilekçe ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmiştir. Bu durumda, süresinde itiraz olmadığından icra takibi kesinleşmiştir. Kesinleşen icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmasında, davacı alacaklının hukuki yararı bulunmamaktadır. Davanın belirtilen gerekçe ile reddi gerekirken mahkemece yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle red kararı verilmesi doğru değilse de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün, HUMK’ nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek, düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün belirtilen gerekçe ile düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİKnın ‘yetki ve itirazları’ başlıklı 50.maddesinde “para borcunun icra takibine konulması hususunda HUMKun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu, yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılacağı, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesinin tetkik ve kati surette karara bağlanacağı" düzenlenmiş, 6100 sayılı HMKnın 19/2. maddesinde ise "… Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda davalı icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine birlikte itiraz etmiş, ne var ki davalı, icra dairesinin yetkisine itiraz ederken yukarıda anlatılan kanuni düzenlemelere uygun bir şekilde yetkili icra dairesini göstermemiştir. Hal böyle olunca davalının geçerli bir yetki itirazı olmadığından, .......
İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile tacirler arası mal alım satımından kaynaklı açık hesap ilişkisine dayalı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı alacaklı ---tarafından---sayılı dosyası ile borçlu --- olmak üzere toplam --- asıl alacaktan oluşan takip tutarı üzerinden --- tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri borçluya ----- tarihinde icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ile “Alacaklının icra takibine konu ettiği, ancak böyle bir borcum olmadığından sebebi yazılamadığı, borcun sebebinin belli olmadığı, sadece asıl alacak diye yazılmış ödeme emrine, ödeme emrinde belirtilen borca ve bütün fer’ilerine itiraz ediyorum. Ödeme emrinde asıl alacak diye gösterilen borç ile benim uzaktan yakından hiç alakam yoktur. Alacaklıdan hiçbir şekilde borç para almadığım gibi kendisi ile böyle bir parayı hak ettirecek bir ticari ilişkim de olmamıştır....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı hakkında faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız takipte, borçlu vekilinin alacağın aslına karşı çıkmayarak, takas-mahsup definde bulunduğu, yapılan itirazın ödeme emrine itiraz niteliğini taşıyıp borca itiraz olmadığı, borcun varlığı tartışılmayıp aksine ikrar edildiği, takas def’inin yerinde olup olmadığının İcra Mahkemeleri tarafından irdeleneceği, davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı ve geçerli bir itiraz da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, navlun alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin olup, mahkemece takas itirazının borca itiraz niteliğinde olmayıp İcra Mahkemeleri tarafından değerlendirilmesi gerektiği, itirazın iptali davası açmak için geçerli bir itirazın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Esas sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, anılan takipteki ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine davalı vekili marifeti ile 04/12/2019 günlü borca itiraz dilekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, anılan takibin bu itiraz üzerine 09/12/2019 tarihinde icra müdürlüğü kararı ile durduğunu, bu kararın davacı tarafa tebliğ edilmediğini, 10/01/2020 günü arabuluculuk süreci ile takibin durmasından haberdar olunduğunu, itiraza konu icra takibinde davalı borçludan ödenmeyen 81.500,00 TL asıl alacak, 12.104,42 TL işlemiş faiz olmak üzere takibe giren toplam miktar olarak 93.604,42 TL ve takip sonrası işlemiş faiz, icra ve vekalet ücreti, asıl alacağa bağlı diğer ferilerin talep edildiğini, borcun sebebi olarak 28/02/2019 vade tarihli asıl alacağın gösterildiğini, davalının icra takibine davacıya borcunun olmadığı iddiasıyla haksız yere itirazda bulunduğunu, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenlerle itirazın iptali ile...
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/04/2023 KARAR TARİHİ : 04/10/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının bir adet faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacı ile 5.700,28-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığını, söz konusu icra takibine davalı tarafça borca ve yetkiye itiraz edildiğini, yapılan itirazın kötüniyetli ve haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan icra takibinin yetkili icra dairesinde açılmadığını, ......
gelerek 15/10/2018 tarihinde yeniden bir dilekçe yazarak borca itiraz ettiğini, ancak icra müdürlüğünce süresi içinde itiraz edilmediğinden bahisle takibin devamına karar verildiğini ve alacaklının talebi doğrultusunda müvekkilinin taşınmazlarına haciz koyulduğunu, borca itirazın süresi içinde yapıldığını, takibin devamına dair icra muamelesinin hatalı olduğunu belirterek, işlemin iptaline, icra takibinin durdurulmasına, yapılan haciz ve işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılması gerektiği ... İcra Dairesinde yapılmış icra takibinin bulunmadığı, ... Mahkemelerinde itirazın iptali davası açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TTK.nun 1301. maddesinden kaynaklanan tazminatın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili tarafından ... İcra Müdürlüğü’nün 2005/1156 Esas sayılı takip dosyası ile müvekkili şirkete sigorta araca çarparak hasara neden olan ..., ... ve ... hakkında icra takibi yapılmış, davalılar ... ve ... yetki ve borca itiraz etmiş, ... ise yalnızca borca itiraz etmiştir. Davacı vekili ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2018/711 E, 2021/297 K. DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle:Alacaklı tarafından Şanlıurfa 1....