Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı aleyhine girişilen icra takibinde hem borca, hem de icra dairesi ile mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece kendi yetkisine yönelik itiraz incelenmiş olmasına rağmen icra takibine yönelik itiraz hususunda değerlendirme yapılmamıştır. Hal böyle olunca İİK.’ nun 50. maddesi uyarınca mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik davalı itirazı değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. :...

    Buna göre; itirazında sebep bildirmiş olan borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, bildirdiği sebepler dışında kalan ve fakat alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılabilen borca itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Zamanaşımı def'i de, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasındadır. Öte yandan, mahkeme de, borçlu tarafından öne sürülen, itiraz sebepleri ile bağlı olup; borçlunun bildirmediği itiraz sebeplerini re'sen dikkate alamaz. Bu durumda, her ne kadar, borçlu, İİK.'nun 62. maddesine uygun olarak icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde, "borcun zaman aşımına uğradığı " yönünde herhangi bir iddia ileri sürmemiş ise de, İİK.'nun 63. maddesi uyarınca, itirazın kaldırılması isteminin yargılaması sırasında cevap dilekçesiyle zamanaşımı def'inde bulunduğuna göre; icra mahkemesinin, bu hususu, gözönüne alarak sonuca gitmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Bu durum karşısında yukarıda yapılan açıklamalar da dikkate alınarak davalı/borçlu tarafından yasal itiraz süresi dahilinde sunulan 31/03/2022 tarihli dilekçe içeriğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı borçlu vekili itiraz dilekçesinde "İcra takibinin konusu olan ihtilaf, devre mülk-devre tatil sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, tüketici uyuşmazlığıdır. Bu sebeple icra takibine konu ihtilafta, tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk dava şartıdır. Alacaklı görünenin zorunlu arabuluculuğa başvurmadan evvel icra takibine girişmesi hukuka ve kanuna aykırıdır....

    E. sayılı dosyası ile 3688,23 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı borca, faiz ve takibe itiraz ettiğini dilekçesi ile belirttiğini ve davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlu iş bu itiraz dilekçesi ile tüm borca itiraz ettiğini, İcra takibine konu borç, faiz ve ferileri Sözleşmeden kaynaklanmakta olduğunu, davalı taraf söz konusu kredi kullanıldığını ve borcunu ödemediğini, davalı/borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazı haksız ve dayanaksız olup iptali gerekmekte olduğunu, faiz oranına yapılan itiraz haksız ve mesnetsiz olduğunu, sözleşme ile belirlenen ve kredi hakkında uygulanan faiz oranı yasal olduğunu ve bu takipte de yasal olan faiz talep edildiğini, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, kötü niyetli davalı aleyhine %20’ den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1647 KARAR NO : 2022/947 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2019/315 ESAS 2021/486 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul 6....

      İcra Müdürlüğü 2017/21840 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, söz konusu davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu, borçlu itirazında sadece ödeme hususunda borca itiraz ettiğini, borçlunun borca itirazının yerinde olmadığını, söz konusu borcun bonoya dayandığını, borçlu sadece borca itiraz etmiş olup, bonodaki imzaya itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiğini, borçlu tarafından imzaya itirazda bulunulmadığından icra takip dayanağı olan bono; İİK 68 /a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayılacağını, söz konusu icra takibinde borçlu sadece borca itiraz etmiş olup, bonoda yer alan imzasına itiraz etmemiş yani imzasını ikrar ettiklerini, borçluda bono da yer alan imzasına yönelik imza itirazında bulunulmadığından icra takip dayanağı olan bono; İİK 68/a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayıldığını, taraflarınca genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, genel haciz yolu ile takiplerde zamanaşımı süresi genel zamanaşımı olan 10 yıllık...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili tarafından, davalı borçlu aleyhine, 21.01.2015 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak yapılan icra takibinde, ödeme emri borçlu kiracıya 22.01.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili 28.01.2015 tarihinde, vekaletnemesini ibraz ederek borca itiraz etmiştir....

        Anılan hüküm, genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup, icra takibine etkisi yoktur. Bu durumda borçlunun bu iddiası borca itiraz niteliğinde olup, icra mahkemesi bu itirazı incelemekle görevlidir. Borçlunun borcunun olmadığına ilişkin ileri sürdüğü sebep, icra mahkemesinin görevini tayinde belirleyici bir unsur değildir. Mahkemece, İİK'nun 169/a ve 170/a maddeleri kapsamında borçlunun itirazının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi isabetlidir. Diğer taraftan davacı borçlu şirket tarafından verilen itiraz dilekçesinde, eski şirket yetkilisi olan M. Veysi Gücüm şirketi ve ortaklarını zor duruma sokmak amacıyla tek imza ile yetkili olduğu döneme ait geçmiş tarihli bono düzenleyerek imzalamış ise de, şirketin ticari defter ve kayıtlarında böyle bir borcun olmadığını ileri sürerek borca itiraz etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, faturaya dayalı alacak sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında katılım sözleşmesi imzalandığını bu sebeple davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında hak ettiği fatura alacağının davalı tarafından ödenmediğini, alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli ve gecikme zammı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne, faize yönelik itirazın iptaline,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiraya veren vekili, ... 1.İcra Müdürlüğünün 2009/2326 esas sayılı icra takip dosyasında 02.09.2009 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile,15.07.2008 tarihli kira sözleşmesine dayanarak ödenmeyen 20.361,91 TL asıl kira alacağı, 33,92 TL işlemiş faiz ve 5.975,99 TL gecikme zammı toplamı olan 26.371,82 TL'nin davalı kiracıdan tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri tebliği üzerine davalı kiracı süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde,takibe,borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu