. - K A R A R - Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. Davalı icra takibine karşı yaptığı itirazda, müvekkilinin ikametgahının ...’da olup, ... İcra Dairelerinin yetkili olduğu, alacaklı olduğunu iddia eden kişiye borçları olmadığını belirterek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. Mahkemece davalının akdi ilişkiyi kabul etmediğini bu nedenle genel yetki kuralının uygulanması gerektiğini yetkili İcra Müdürlüğü davalının ikametgahı icra dairesi olduğundan ve icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz haklı olduğundan yetkili İcra Müdürlüğünde başlatılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1098 Esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet kararı sunularak müvekkilleri yönünden takibin durdurulmasının talep edildiğini, tüm taraflar adına borca itiraz adı altında sunulan dilekçeyle tüm davalıların vekilleri tarafından icra takibine itiraz edildiği açık iken bu durumun mahkemece göz ardı edildiğini, 2. dilekçe ile de açıkça tüm davalılar yönünden icra takibine, ödeme emrine, borca ve ferilerine aynı gün 13.12.2018 tarihinde itiraz edildiğini, Yargıtay 12....
şerhi bulunduğu ve taşınmazın Gaziantep İcra Dairesinin ......
şerhi bulunduğu ve taşınmazın Gaziantep İcra Dairesinin ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2019 NUMARASI : 2019/698 ESAS 2019/1036 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)| İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhide İstanbul 20. İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı görünen kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiş, ödeme emrinde icra müdürlüğünün mührü ve ıslak imzasının eksik olması nedeniyle ödeme emrine itiraz etmiş, taraflar arasında yetkili icra müdürlüğü belirtilmediğinden ve müvekkilinin ikametgahının Ankara olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Giresun İcra Müdürlüğü’ nün 2020/6123 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan icra takibine dayanak ödeme emrinin müvekkilinin tarafından tebellüğ edildiğini, süresi içerisinde mahkememize başvurarak icra takibindeki; imzaya, borcun aslına ve borcun tüm fer’ ilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, öncelikle, davalı-alacaklının müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine konu sentlerin tamamının Giresun icra Müdürlüğünün 2020/4466E. Sayılı dosyasının içinde mevcut bulunduğu iddia edilmişse de , dava konusu 2020/6123E. Sayılı takibe konu senetler ile dayanak icra takibi münderecatındaki senetlerin tamamen farklı senetler olduğunu, dava konusu takibe konu senetlerin vade tarihleri ile tanzim tarihlerinin Giresun icra müdürlüğünün 2020/4466E....
Noterliği'nin 07/11/2014 tarih ve 35084 yevmiye numaralı alacağın temliki sözleşmesi ile aynı noterliğin 30/10/2013 tarih ve 35396 yevmiye numaralı rehin sözleşmesinde yer alan rehin hakkını devralması nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe başlandığı, borçlunun rehin hakkının düştüğü ve borcunun bulunmadığı gerekçesiyle rehine ve borca itiraz ettiği, alacaklının icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması talebinde bulunduğu ve mahkemece talebin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 147/1. maddesinde; taşınır rehnin paraya çevrilmesinde, ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir....
icra takibi kesinleşmiş ise diğer borçlular için de bu icra dairesi yetkili hale gelmiş olacağını, diğer borçlu Salih Hezer hakkında icra takibi kesinleştiği için davalı tarafından yetki itirazında bulunması, yetkisiz icra dairesinde açıldığını söylemesinin bir hükmü kalmayacağını, davalı tarafa ödeme emrinin 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu dava açılmadan önce borçlulardan Salih Hezer hakkında kesinleşen icra takibinde artık yetkili yer Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü olacağını, davalı taraf için de Afyon icra daireleri yetkili hale geldiğini, davalı tarafın yetki itirazı yerinde olmadığını, taraflar arasında imzalanan bu kambiyo senedinin bono olduğunu, bu durumda davalı sadece sıradan borca itiraz ettiğini, sıradan borca itiraz etmek yerine böyle bir borcunun olmadığını ispatlayabilecek bir delil sunması gerektiğini, davalı borçlunun sırf borcunu ödememek için ödemesi gereken borca itiraz ettiğini, belirtmiş bu nedenlerle; borçlunun icra takibine yaptığı borca ve yetkiye...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 30/12/2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamesinin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31/12/2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, bu sebeple davacı tarafın borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan, davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10/01/2022 tarihinde açtığından yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatteyse esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının yetki itirazının kabulüne, Biga İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, davacı-borçlu açısından İstanbul İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunun tespitine dair karar verilmiştir....
Mahkemece; davalı aleyhine İstanbul 37.İcra Müdürlüğü'nün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 04.04.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine, İcra Müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve ferilerine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, her ne kadar dosya içerisinde takibe itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair icra dosyası içerisinde belge bulunmasa da davacı alacaklı tarafından icra takip dosyasına 07.07.2017 tarihli talep dilekçesi sulunmuş ve dilekçede; borçlu tarafından 04.04.2017 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunulduğu, bu doğrultuda dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davacı alacaklı tarafından en geç 07.07.2017 tarihinde borca itiraz dilekçesinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddine karar verilmiştir....