GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından aleyhine başlatılmış olan Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı icra takibine konu borca ve takibe itiraz ettiğini, Davalı alacaklının Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2018/613 Esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi yaptığını, aleyhine yapılan icra takibine ilişkin itiraz ettiğini verilen kararı istinafa gönderdiğini, istinaf mahkemesi aleyhine yapılan takibin kesin olarak durdurulmasına karar verdiğini, aynı borç için Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı dosyası ile yeniden takip yapıldığını, kesin olarak reddedilen borca karşı tekrar icra takibi yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığını, ayrıca Gelibolu İcra Hukuk Mahkemesinin 23/10/2018 tarih ve 2018/69 Esas 2018/68 Karar sayılı dosyasında da ileri sürmüş olduğu itirazlarını yeniden tekrarladığını, bu nedenlerle alacaklı tarafından aleyhine yapmış olduğu icra takibine ve takibe konu olan borca ve faizlerine masraf ve avukatlık ücretlerine...
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; arabuluculuk tutanağının icra edilebilirlik şerhi verilmeksizin ilamlı icraya konu edilebileceğini, anlaşma tutanağında arabulucunun, borçlu vekili ile müvekkilinin imzasının bulunduğunu, müvekkilinin vekilinin tutanakta imzasının bulunmamasının davacı tarafça ileri sürülerek takibin iptalinin istenemeyeceğini savunarak şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece Mahkemesi; şikayete konu icra dosyasında ilamlı icra takibine konulan arabuluculuk tutanağında, taraflardan davalı alacaklı Esengül Kırca'nın vekilinin imzasının bulunmadığı, 6325 sayılı Yasa'nın 18/4 maddesi kapsamında ilam niteliğinde bir belge olmadığı, ilamlı icra takibine konabilmesi için icra edilebilirlik şerhini taşıması gerektiği, belgenin söz konusu şerhe de sahip olmadığı, o halde takibe dayanak belge ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar vermiştir....
İLERİ SÜRÜMEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,Arabuluculuk Anlaşma Belgesi'ne dayalı olarak icra takibi başlatılabilmesi için icra edilebilirlik şerhi alınarak ilamlı icra takibi yapılması gerekliliği ve zorunluluğu şeklinde kanunda herhangi bir düzenleme bulunmadığı ,6325 sayılı Kanunun 18....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından aleyhine başlatılmış olan Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı icra takibine konu borca ve takibe itiraz ettiğini, Davalı alacaklının Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2018/613 Esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi yaptığını, aleyhine yapılan icra takibine ilişkin itiraz ettiğini verilen kararı istinafa gönderdiğini, istinaf mahkemesi aleyhine yapılan takibin kesin olarak durdurulmasına karar verdiğini, aynı borç için Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı dosyası ile yeniden takip yapıldığını, kesin olarak reddedilen borca karşı tekrar icra takibi yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığını, ayrıca Gelibolu İcra Hukuk Mahkemesinin 23/10/2018 tarih ve 2018/69 Esas 2018/68 Karar sayılı dosyasında da ileri sürmüş olduğu itirazlarını yeniden tekrarladığını, bu nedenlerle alacaklı tarafından aleyhine yapmış olduğu icra takibine ve takibe konu olan borca ve faizlerine masraf ve avukatlık...
Yine yasanın 18/4 maddesinde ise "Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır." düzenlemesine yer verilmiştir....
ücretine hükmedilmesi gerektiğini, mahkeme söz konusu arabuluculuk tutanağı hakkında icra edilebilirlik şerhi alınması için davalı tarafa süre verildiğini, davalı tarafça Ankara 10....
İcra Müdürlüğü'nün .... sayılı dosya üzerinden takibe devam etmesinin mümkün olmadığını, almış olduğu icra edilebilirlik şerhi ile birlikte yeni bir takip yapması gerektiğini, yine ......
Madde 33'te sınırlı sayıda sayılan itirazlar dışında itiraz sebebi de bulunmadığını,dar yetkili icra mahkemesinde icra edilebilirlik şerhi ile ilgili bir inceleme yapılamayacağını, arabuluculuk sözleşmesi içeriğinde Kurtköy 360 Projesindeki dairelerin kendisi tarafından satılması halinde kar payı verileceği değil bizzat kim tarafından satılırsa satılsın kar payı ödemesi yapılacağı kararlaştırıldığından mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde alacaklı tarafından borçlu aleyhine İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/567 esas 2020/515 karar sayılı ilamı ile icra edilebilirlik şerhi verilen 03.10.2019 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağı ile ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür....
Taraflarca eldeki dava açıldıktan sonra ihtiyari arabuluculuğa başvurulup 19.11.2018 tarihinde anlaşma tutanağı imzalandığından mahkemece söz konusu tutanak incelenip, icra edilebilirlik şerhi verilmesi şartlarının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek ve-----.Sulh Hukuk Mahkemesinin -------Esas sayılı dosyası ile davalı tarafça icra edilebilirlik şerhi talep edilip mahkemece karar verildiği ancak istinaf incelemesi sonucunda----- Bölge Adliye Mahkemesi -----. Hukuk Dairesinin-------Esas sayılı kararı ile kaldırıldığı anlaşıldığından mahkemece söz konusu dosya akıbetinin araştırılarak, varılacak uygun sonuç dairesinde icra edilebilirlik şerhi yönünden hüküm kurulması gerekmektedir.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kaldırma kararı sonrası dosya iş bu sıraya kaydedilmiştir....
Maddesinin açık hükmü uyarınca arabuluculuk faaliyetleri sonrasında anlaşma belgesi düzenlenmesi durumunda, bu anlaşma belgesinin icra takibine konulabilmesi için icra edilebilirlik şerhi alınması zorunlu olmadığını, icra edilebilirlik şerhinin alınması zorunlu olan tek durum, ilamlı icra yoluna gidilmesi ve tarafların anlaşma belgesinde imzasının olmaması durumu olduğunu, oysa borçlu hakkında ilamlı icra takibi başlatılmadığını, İİK.Madde 68'de, "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir....
