Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akaryakıt satışı olduğunu, 12.723,65 TL alacağın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, takip ve davanın yetkisiz yerde açıldığını, Ankara İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında satış sözleşmesi bulunmadığı, bu nedenle yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı Kilis İcra Müdürlüğü’nün 2008/2673 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine geçmiş davalı Ankara İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğu gerekçesiyle takibe itiraz etmiştir. Açılan itirazın iptali davasında davalı süresinde yetki itirazında bulunmuş, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2008/1722 esas sayılı dosyası ile başlatmış, borçlu 07.04.2008 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. 27.06.2008 tarihinde alacaklı vekili yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istemiş ve davaya konu 2008/10889 esas sayılı icra takip dosyası üzerinden yeni ödeme emrini borçluya göndermiş ve borçlu 23.07.2008 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş, takip durmuştur. Bu itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, alacaklı itirazı 01.12.2010 tarihli icra zaptındaki beyanı ile tebellüğ etmiş ve 30.11.2011 tarihli dilekçesi ile itirazın iptali davasını açmıştır. Dava açıklanan tarihler gözetildiğinde süresinde açılmış olup, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsizdir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/369 ESAS 2020/59 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklıya borcu olmadığını, gönderilen ödeme emrindeki ana paraya, imzaya, faize, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, T2 Şile İcra Müdürlüğünün 2018/4744 Esas sayılı takip dosyasının derdest ve rehinli takip olduğu halde uydurma ve sonradan doldurma senet adı altındaki evrak ile takibe girmesinin hukuka aykırı olduğunu, evraktaki imzanın kendisine ait olmadığını, yetkili icra dairesinin Gülşehir İcra Daireleri olduğunu, yetkiye itiraz ettiğini belirterek yetkiye, takibe, borca, senede, imzaya itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2019/190 2021/132 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 18. İcra müdürlüğünün 2019/10986 esas sayılı dosyasında başlatılan takibe ilişkin olarak müvekkilinin borcunun bulunmadığını, takip dayanağı senetlerde müvekkiline ait imza bulunmadığını beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1050 KARAR NO : 2021/365 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2020 NUMARASI : 2016/434 ESAS, 2020/47 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE, İMZAYA, BORCA İTİRAZ-KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/434 Esas, 2020/47 Karar sayılı dosyasında verilen takibin iptali kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2016/6412 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takipte yetkili icra müdürlüğünün İstanbul İcra Daireleri olduğunu, takip konusu senetlerdeki imzaya itiraz ettiğini, senetlerin kambiyo vasfı taşımadığını, senetlerin alacaklı ile babası Mesut Konakçı arasında otel devren kiralama sebebiyle imzalandığını, söz konusu paranın alacaklıya otelin devriyle ödendiğini, buna ilişkin olarak 25/11/2014 tarihinde...

      Bu durumda mahkemece İİK 50. maddesi de gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekirken bu yön incelenmeden mahkemenin yetkisine yönelik itirazı incelenmek suretiyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraf vekilleri yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.09.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkilisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu durumda mahkeme önündeki uyuşmazlığın yargılama yetkisinin kendisinde mevcut olup olmadığı araştırılmalıdır.Kendisini yetkili görmesi halinde yetki itirazını reddederek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemeye bağlamalıdır....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1192 KARAR NO : 2021/1212 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2021/168 ESAS 2021/228 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından icra takibinde kefil olarak bulunan müvekkili aleyhine başlatılan Niğde İcra Dairesi 2021/1827 Esas sayılı icra takibine ilişkin borca itiraz ettiklerini, müvekkilinin böyle bir borcunun olmadığını, başlatılan icra takibindeki % 16,75 den Avans faizi işletilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, Merkez Bankasının belirtilen orandaki avans faizinin 19.12.2020 tarihinden itibaren...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu ...'nin icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HMK'nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlu birden fazla ise, bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabilir. Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar....

          Müdürlüğünün 2020/5502E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, gübrelerin ıslanmasının tamamıyla davalıların kusurlu hareketleri sonucunda olduğunu, davalıların gübrelerin teslim edilmediğini bilmelerine rağmen bakiye borcunu ödememek için kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiklerini, ayrıca davalıların icra takibine itiraz ederken yetki itirazında bulunmuşsa da bu itirazın da yerinde olmadığını, alacağın para borcu olduğunu,TBK 89.madde uyarıca alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğini, TBK 89 uyarınca alacaklının yerleşim yeri mahkemelerin ve buna göre Ankara icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, Kaldı ki taraflar arasında düzenlenen iş takip hesap formunda da yetki sözleşmesi yapıldığını ve Ankara mahkeme ve icra daireleri yetkili kılındığını belirterek taşıma işinde kullanılan davalılardan ...'...

            UYAP Entegrasyonu