Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı iddiasından kaynaklanan zararın tazmini için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkili şirketin adresi dikkate alındığında yetkili mahkemenin ...Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuştur. Mahkemece, savunmaya itibar edilerek yetkisizlik kararı verilmiş, vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı gerekçesi ile hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, borçlu aleyhindeki icra takibinde hem borca, hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarındandır. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemenin kendi yetkisine yönelik itirazı inceleyip, yetkisizlik kararı vermesinde isabet görülmemiştir....

    Somut olayımızda da davalı borçlu T3'in borca itiraz dilekçesinde İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği, cevap dilekçesinde ise mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, Kızıltepe İcra Dairelerinin ve İcra Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirttiği ancak ilk derece mahkemesince her iki yetki itirazı hususunda olumlu olumsuz her hangi bir karar verilmediği, davanın esastan görülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine itirazın kaldırılması istemi hakkında karar verildikten sonra yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itirazların esasının incelenmesi gerekir. Bu nedenle davalı T3 tarafından borca itiraz ve cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulduğu halde mahkeme kararında öncelikle bu husus değerlendirilmeden esas yönünden davanın görülüp sonuçlandırılmasının hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır....

    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19/2. maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." denmiştir. Bu yasal düzenlemeler ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bir çok kararları karşısında, yetki itirazında bulunan borçlunun yetki itirazında yetkili icra dairesini de bildirmesi gerekmekte olup, aksi halde yetki itirazı geçerli sayılmaz. Davacı vekilinin icra dosyasına yaptığı borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, sadece yetki itirazında bulunduğunu belirttiği ancak yetkili icra dairesini bildirmediği görülmüştür. Bu bağlamda davacı/borçlu yanca yapılan yetki itirazı geçersizdir....

    Başvuru, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte zamanaşımı itirazına ilişkin olup, borca itiraz niteliğindedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borca itiraz İİK'nın 169. ve sonraki maddelerine göre yapılıp incelenir. Borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece borca ilişkin itirazın duruşmalı olarak incelenmesi zorunludur....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2019/824 ESAS 2021/731 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yetkili icra dairesinin Bodrum İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin takip mevzuu senetten dolayı borcu olmadığını beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının yerinde olmadığını, İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın müvekkiline takip konusu alacak tutarında borçlu olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacı alacaklının icra mahkemesine açacağı itirazın kaldırılması davası, yada genel mahkemede açacağı itirazın iptali davasıyla birlikte yetki itirazının da kaldırılmasını talep etmesi mümkündür. İlk derece mahkemesince davacı alacaklının, borçlu T3'nin yetki itirazının kaldırılması isteminin hukuki yarar yokluğundan, usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kaldırılması talebinin esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemiyle yapılan ilamsız icra takibine itiraz nedeniyle İİK'nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik karan verilerek dosyanın Yalvaç Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı tarafça yapılan takibe karşı davalı borçlu İcra Müdürlüğü'ne verdiği dilekçesinde icra dairesinin yetkisine ve borca İtiraz etmiştir. Ayrıca, itirazın iptali davasında da mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ödünç olarak gönderilen paranın tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. ".....Davalı borçlu, ilk başlatılan Beyoğlu 1. İcra Müdürlüğünün 2006/6935 sayılı dosyasında sadece borca itiraz etmiş, yetkiye itiraz etmemiştir. Dolayısıyla, bu borçlu yönünden yetki hususu kesinleşmiş olup Beyoğlu İcra Dairesinin yetkisi kabul edilmiştir. İtirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı getirilmediğinden genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmez. Dolayısıyla davalı borçlu açılan itiazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir....

      Borçlu-davalı söz konusu takipte yetki ve borca itiraz etmiş, alacaklı vekilince yetki itirazı kabul edilmiş, ve dosyanın yetkili Kahramanmaraş İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğünün 2014/662 esas sayılı dosyasından borçlu-davalıya ödeme emri gönderilmiş ancak boçlunun işbu ödeme emrine itirazı olmadığı halde, yetkisiz ... İcra Müdürlüğünde yaptığı borca itirazına binaen ,yetkili Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğünce 15/04/2014 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir....

        O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Saim Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101- 102 ). Davalı borçlu tarafından verilen itiraz dilekçesinde adresinin Reyhanlı olduğunu, yetkili icra dairesinin Reyhanlı İcra Dairesi olduğunu belirtmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 50.maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” şeklinde belirtilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu