Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü dosyasında 10.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, aralarında bir ticari ilişki olmadığını, sözleşme yapılmadığını, bu nedenle takibe, borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak borçlu kiracının itirazının kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/9548 esas sayılı dosyasının yetkisiz olduğunu ve yetki itirazında bulunduklarını, yetkili icra dairesinin şahıslarının yerleşim yeri olan Kocaali (Sakarya) İcra Dairesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, icra takibine konu belgenin, bono örneklerinin taraflarına gönderilmediğini, hatırladıkları kadarıyla söz konusu bonoların taraflarınca sadece imzalandığını, takip dayanağı bononun şekil şartlarını bilmedikleri için bonoların tüm yönlerine itiraz ettiklerini, takip konusu senetlerin teminat amaçlı alındığını ve muhtemelen sözleşmeye da aykırı düzenlendiğini, bonolardaki idari birim, düzenleme yeri, düzenleme tarihi, vade tarihi gibi tüm şekil ve unsur durumlara itiraz ettiklerini, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açılmış işbu takiple talep edilen borcun bir kısmına itiraz ettiklerini, taraflarının icra dosyasında talep edildiği kadar borcunun olmadığını, tüm ödemelerine karşı davalı yanın kötü niyetli olarak...

    Asliye Hukuk Mahkemesi ise olayda kesin yetki kuralının bulunmadığı, ... ... ...de başlatılan icra takibi üzerine davalının sadece borca itiraz ettiği, icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmadığı, yetkisiz icra müdürlüğünün yetkili hale geldiği, bu yüzden takibin yapıldığı icra müdürlüğünün yargı çevresinde olduğu Konya Asliye Hukuk Mahkemesinde de, itirazın iptali davası açılabileceği gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. Dava, taraflar arasında aktedilen zorunlu mali mesuliyet sigortası sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İcra ve İflas Kanununda, itirazın iptali davaları için özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Anılan Kanunun 67. maddesinde, itirazın iptali davalarının “genel hükümlere göre” açılacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, itirazın iptali davalarında yetkili mahkemenin de genel kurallara göre belirlenmesi gerekir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2021 NUMARASI : 2021/547 ESAS 2021/562 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/41209 esas sayılı dosyasından yapılan usulsüz tebligat nedeniyle müvekkilinin ödeme emrinden haberdar olduğu 27/10/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili icra dairesi olan Develi İcra Dairesine gönderilmesine, borca itiraz ettiklerini, senette tahribata itiraz ettiklerini, itiraz ettikleri kambiyo senedinden doğan ana para, faiz, vekalet ücreti, masraf, harç ve diğer alacak türlerine itiraz ederek söz konusu itirazlarının kabulü ile müvekkili...

      Bu açık atıf nedeniyle yetki itirazının, HMK hükümlerine uygun bir şekilde yapılmasının gerektiği açıktır. Yetki itirazının ileri sürülme zamanını ve şeklini düzenleyen anılan yasanın 19 maddesinin 2. bendinde aynen; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca usule uygun ve geçerli bir yetki itirazından söz edebilmek için yetki itirazı sırasında yetkili mahkeme veya icra dairesinin açıkça gösterilmesi zorunludur. Somut olayda davalı tarafından icra müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesinin açıkça gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itiraz dikkate alınamayacaktır....

      İcra Müdürlüğünün 2014/2297 Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen aidat alacağı için icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu davalının itiraz dilekçesinde hiçbir borcu olmadığını iddia etmiş ise de davalının icra takibi yapıldığı tarihe kadar hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, bu nedenlerle davalı borçlunun ... İcra Müdürlüğünün 2014/2297 Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız itirazı ile takip durduğundan alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece dava dilekçesi ve ödeme emri davalının...'de bulunan adresinde tebliğ edildiğine göre yetkili mahkeme... mahkemeleri olduğu bu nedenle yetki itirazı yerinde olduğundan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptaline ilişkindir....

        Restaurant aleyhine 10.888,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla 04/05/2016 tarihinde icra takibi başlatmıştır. takibi; cari hesap ekstresine dayalı alacağına dayandırdığı, ödeme emri 09/05/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalının 16/05/2016 tarihinde(süresinde) verdiği itiraz dilekçesinde; davalı ... ve şahıs şirketi olan .... Restaurant'ın faaliyet yeri ve ikametgah adreslerinin .... olduğu ve ... İcra dairelerinin yetkili olduğu ileri sürerek yetki itirazı nedeni ile takibin durdurulmasını talep etmiştir. Davalının başlatılan icra takibine sadece yetki yönünden itiraz etmiş,asıl borca yönelik itirazda bulunmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın, "Yetki sözleşmesi" başlıklı 17. maddesine göre; (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler....

          İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E.,2002/208 K. ). Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır.(Üstündağ, S: İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6....

          takibine itiraz ettiğini, haksız icra takibine itiraz sonrasında icra takibinin durdurulduğunu, davalı/borçlunun haksız ve kötü niyetli borca, masrafa, faize ve tüm ferilerine itirazlarının iptaline, davalı/borçlu aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İlk derece mahkemesi; borçlunun takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında açıkça borca itirazını belirtmediği, akdi ilişkiyi kabul ettiği yada reddettiği yönünde beyanda bulunmadığı, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmadığı, bu durumda HMK'nın 6. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yerinde takibin yapılması gerektiği gerekçesi davanın reddine karar vermiştir. Davacı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sadece yetki itirazında bulunduğunu, borca itiraz etmediğini, akdi ilişkiye bir itirazı bulunmadığını, HMK'nın 10 ve TBK'nın 89. maddeleri hükmü gereği müvekkilinin merkez adresinin bulunduğu İstanbul İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu