Dava, 21.11.2010 tarihli işyeri konut kredisinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir. Davalı ile Müvekkil arasında aboneliğe ilişkin imzalanmış sözleşme mevcuttur. İşbu sözleşme dilekçemiz ekinde sunulmuştur. (EK-2) Borçlu ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava konusu MTS icra takibini her ne kadar Bakırköy Adliyesinde açmışsa da 22.08.2021 tarihinde dava konusu MTS icra takibine karşı sunmuş olduğumuz borca itiraz dilekçemizde de belirttiğimiz üzere müvekkil firmaya ait İTO kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkil firma "Rumeli Cad. Meşrutiyet Mah. No:78 D:2 Şişli/İSTANBUL" adresinde faaliyet göstermekteyse de davacı/alacaklı taraf haksız ve kötüniyetli olarak icra takibini Bakırköy Adliyesinde başlatmıştır. Müvekkil firma hakkında icra takibinin başlatılabilmesi için yetkili icra müdürlüğü İstanbul İcra Müdürlükleridir. Davacı taraf işbu davayı her ne kadar yetkili mahkemenizde açmışsa da icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı için sayın mahkemeniz tarafından işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir....
İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK. nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesinin uygulama yeri yoktur.Şu hale göre, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2019/629 ESAS, 2020/248 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın müvekkili hakkında çeke dayalı kambiyo takibi yürüttüğü, ancak bu çekin müvekkili şirketin davalı bankaya olan kredi riskine karşı teminat çeki olarak verildiğini, müvekkili şirket ile alacaklı arasında 15.05.2017 tarihli kredi sözleşmesi bulunduğunu, bu nedenle kambiyo takibine konu olmayacağını, çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğunu, belirterek takibe itiraz etmiştir....
Dairemiz`in yerleşik uygulamasına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır. Dolayısıyla, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tespit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da salt bu nedenle reddine karar vermesi gerekmektedir. Artık bu durumda, mahkemenin kendi yetkisine yapılan bir itiraz varsa bunu incelemesine gerek kalmamaktadır. İcra dairesinin yetkili olduğunun anlaşılması halinde, bundan sonra mahkemenin yetkisine yönelik itirazı incelemesi, sonucuna göre gerekli kararı vermesi gerekmektedir....
İcra Müdürlüğünün ...E, sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapılmış ve borçluya ... ödeme emri gönderilmiştir. a) Davalı borçlu ...Tic. A.Ş. ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra 08/04/2016 tarihinde borca ve icra takibine itiraz etmiştir. Borçlu vekili itirazında; takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz orana ve ferilerine itiraz etmiş, takibin durdurulmasını talep etmiştir. Borçlu kanuni süresi içinde borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de borçlunun itirazı haksız ve dayanaksızdır. Şöyle ki; davalı her ne kadar borcunun bulunmadığını belirtmiş ise de icra takibine konu olan alacağa dayanak hasar bedelidir. Söz konusu hasar/Tar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçilmiştir. Borçlu/lar haksız fiilden kaynaklı miütvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmemiş, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz etmişlerdir. Söz konusu tutanaklar ekte olup, incelendiğinde davalının itirazının haksızlığı ortaya çıkacaktır....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı hakkında toplam 28.001,00 TL fatura alacağına istinaden icra takibi başlatıldığını, davalının yetki ve borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, takibe konu faturaların davalı tarafa gönderildiğini ve herhangi bir şekilde itiraz edilmediğini, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının icra takibine konu ettiği faturaların bedellerinin çekle ödendiğini, bu nedenle borcun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Bu borca itiraz ediyorum." şeklinde itiraz edildiği, icra müdürlüğünün 07/11/2018 tarihli kararı ile takibi durdurduğu, 14/10/2019 tarihinde şikayetin yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Borçlunun "Alacaklının icra takibine konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği faturaya ait toplam borcumun miktarı bu kadar değildir. Bu borca itiraz ediyorum." şeklinde yaptığı itirazında borçlu, itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermemiştir. Bu durumda borçlunun itirazı geçerli değildir....
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : DAVACI VEKİLİ KARAR TARİHİ : 21/09/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2021 Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ... abonelik sözleşmesi bulunduğunu, fatura borçlarının ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine .... sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yetki ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, ... Yönetmeliğinde hem yetki hem de borca itiraz halinde izlenecek yolun düzenlenmediğini, itirazda yetkili icra dairesi ... olarak gösterildiğinden davanın ...’de açıldığını belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....