WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, İİK'nun 38.maddesi uyarınca, icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İcra kefaletinin Türk Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmaması nedeniyle icra emri gönderilemeyeceğine şikayet, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığına ilişkin şikayet olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbidir. Buna göre, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....

    . - K A R A R - Davacı vekili, davalının ciro yoluyla iktişap ettiği 2 adet çekte aleyhe icra takibine başladığını, ancak çeklerdeki imzanın davacıya ait olmadığını belirterek, icra takibine konu çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının icra takibine itiraz etmeyip, ödeme hususunda davalı ile anlaşmaya çalışıp, davalıyı oyaladığını , davacının bacanağı ... ve yeğeni ... ile iş yaptığını piyasaya davacının çekleri verilip, sonra da iradem dışı çıktı diye başvurup veya mahkemede imza inkarında bulunduğunu, böylece piyasadan mal aldıklarını, davacı ve cirantalar aleyhine açılmış ceza ve hukuk davaları bulunduğunu bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir....

      Sıraya kaydedilmesine ilişkin olduğu, alacak miktarının nizalı olmadığı, bu kapsamda 2004 sayılı İİK.m.235/3'te yer alan ''ancak itiraz alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dahil ise şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunur'' şeklindeki düzenleme karşısında İcra Hukuk Mahkemesinin talebi şikayet olarak değerlendirmek suretiyle bakması gerektiğinden ve mahkememizin işbu talep bakımından görevsiz olduğu anlaşılmakla HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

        İcra takibine dayanak bononun avalisti, şikayet edenlerin murisi... olup, takip, şikayetçi borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Şikayetçi borçlular, mirası reddettiklerinden, murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek icra müdürlüğünün ret kararının iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını istemişlerdir. Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Somut olayda, muris...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekilinin 09.05.2011 tarihli şikayet dilekçesinde takip tarihinde mevzuata uygulanan azami faiz oranının %18 olduğu yönündeki beyanının alacağı T.C.Merkez Bankası faiz oranlarına göre faiz hesaplanması anlamına gelmeyeceğinin anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

            DEVELİ İCRA HUKUK MAHKEMESİnce 2022/30 E sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonunda 2022/51 K sayılı ilamla; davanın kabulüne dair 03/10/2022 tarihli nihai karar verilmiştir. Davacı vekili 08/12/2022 tarihli dilekçesiyle, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş, dosya bu nedenle dairemize gönderilmiştir. Dava dilekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, İcra Hukuk Mahkemesine açılmış, 2004 sayılı icra ve iflas konusu uyarınca yapılan icra ve iflas takibinden kaynaklanan şikayet/itiraz talebine ilişkin olup, bu yönden Develi İcra Hukuk Mahkemesince verilmiş karar istinaf edilmiş, dosya bu nedenle İlk Derece Mahkemesince dairemize gönderilmiştir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2022 NUMARASI : 2022/456 ESAS - 2022/708 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babasının 03/01/2013 tarihinde vefat ettiğini, Adana 4....

            Şikayet dilekçesi içeriğine göre borçlunun icra mahkemesine başvurusu; usulsüz tebligat iddiasına ilişkin şikayet niteliğindedir. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E. - 1991/344 K.). Öte yandan, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçlunun 28/11/2012 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi verdiği görülmüştür....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı taraf, Sigorta Tahkim Komisyonu kararlarının kesinleşmeden icraya konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptali davası açtığını, açılan bu dava haksız ve hukuka aykırı şekilde ilk derece mahkemesi tarafından kabul edildiğini, hakem kararları, kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir kararlardan olup karara itiraz halinde başkaca bir karar veya teminat aranmaksızın icra müdürlükleri tarafından takibin durmasına karar verilmesi gerektiğini, icra takibinin açılmasına dair hiçbir sınırlayıcı veya engelleyici kanun hükmü olmadığını, sigorta tahkim komisyonu uyuşmazlık hakem heyeti kararına sigorta şirketi tarafından itiraz edildiğinde icra takibi durdurulduğunu, karara yapılan itirazın icra takibi açılmasına engel olmadığını, davacı sigorta şirketi sigorta tahkim komisyonunun kararını itiraz ettiğine dair derkenarı icra dairesine sunduğunu ve icrasını durdurabilecekken icra mahkemesine dava açarak usul ekonomisi...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Sair temyiz itirazlarının reddine; Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde bu yönde talep bulunmadığı halde “Çaycuma İcra Müdürlüğünün 2005/84 takip sayılı dosyası infaz olduğundan bu dosyanın icra müdürlüğünce işlemden kaldırılmasına” karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu