İcra müdürlüğünün 2016/36914 esas sayılı icra takip dosyasında 02/01/2020 tarihinde Ankara 27. İcra müdürlüğünün 30/12/2019 tarih 2014/6369 esas sayılı müzekkeresine cevaben müzekkere yazılarak borçlu T1 adına konulan DSİ. nezdindeki haczin devam ettiği bildirilerek müdürlüğün istemiş olduğu İİK'nun 100. maddeye yarar bilgilerin bildirilmiş olduğu, iş bu şikayet davası ile İstanbul 2. İcra müdürlüğünün iş bu işleminin iptali talep edilmiştir. Dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar ancak sıra cetveli düzenlendiğinde sıra cetveline karşı açılacak şikayet veya itiraz davasında tartışılabilecek hususlardır. Davacı borçlu, kendisine alacaklı sıfatıyla sıra cetveli tebliğ edildiğinde dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları sıra cetveline şikayet veya itiraz yoluyla ileri sürebilir. Bulunulan aşamada davacı borçlunun iş bu şikayeti ileri sürmesinde hukuki bir yararı bulunmamaktadır....
Asliye (İcra) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı vekili tarafından ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.11.2009 tarih ve 2009/139-206 sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlandığı, borçluya 19.01.2010 tarihinde icra emri tebliğ edildiği; borçlunun alacaklı tarafından icra emrinde talep edilen % 31 faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiği, mahkemece faize yönelik itirazın yasal 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 27.01.2011 tarihinde yapıldığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olduğundan yasal sürede icra dairesine yapılmalıdır. Şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, bu husus re'sen de nazara alınamaz. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ipoteğin geçersiz olduğunu belirterek borca ve faize itiraz ettiği görülmektedir.O halde mahkemece itirazın bu nedenle reddi gerekirken başvuru dilekçesinde de ileri sürülmediği halde takibin mükerrer olduğu nedeniyle iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir. O halde, takip dayanağı çek süresi içerisinde ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo senedi vasfını taşımadığından (adi havale), icra mahkemesince öncelikle İİK.nun 170/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu şirket yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, borçlunun şikayet ve itirazlarının esası incelenerek, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
Öte yandan ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş olsa bile şikayet yoluyla ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu davalı şikayet yoluyla düzelttirmediği sürece icra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK. 30.03.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Bu nedenle ödeme emrinin mernis adresine usulüne uygun tebliğ edildiğinden takip kesinleşmiştir. Ancak dosya içindeki örnek 13 ödeme emri fotokopisinde ödeme süresinin el yazısıyla 7, itiraz süresinin ise 30 gün olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle icra dosyasının aslının getirtilerek ödeme ve itiraz sürelerinin göz önünde bulundurularak varılacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.....
Doğrultusunda merciiye şikayet yolu ile başvurabilir. Ödeme emrine şikayet yoluyla karşı çıkılmaması halinde, bu şikayet itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilemez. (HGK 2001/12- 428 E. - 2001/226 K.) Eş söyleyişle ödeme emrine takip dayanağı belgenin eklenmemiş olması takip hukukunu ilgilendirir. Elinde kambiyo senedi ya da bir ilam olmayan ve alacağına icra yoluyla kavuşmak isteyen alacaklı; borçlu aleyhine ilamsız icra takibine başvurabilir. Borçlu takibe itiraz ederse, alacaklı itiraz eden takip borçlusuna karşı, itirazın kaldırılması için icra tetkik merciine başvurabileceği gibi, genel mahkeme de itirazın iptali davası açabilir. Alacaklı itirazın kaldırılması yolunu seçtiği taktirde İİK 68. Maddede sayılan belgelerden birisine sahip olması gerekir. Alacaklı, icra tetkik mercii yerine doğrudan genel mahkeme de itirazın iptali davacı açtığı taktirde alacaklının elinde İİK 68- 68a maddelerinde belirtilen belgelerden birisi olabilir ya da olmayabilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2020/241 ESAS 2021/86 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline Sakarya 1. İcra Müdürlüğünün 2020/7451 esas sayılı dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin icra takibinden Sakarya 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının icra takibine itirazı yasal süreler içerisinde gerçekleşmediğinden takibin devamı gerektiğini, İİK 62. Maddesine göre ödeme emrine itiraz süresinin ödeme emri tebliğ tarihi itibarı ile başlayacağını, İİK'nun emredici hükümleri çerçevesinde itiraz hakkı henüz doğmadan yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağını söyleyerek kararın kaldırılmasını ve şikayetin kabulünü istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayet dilekçesi içeriğine göre, takibin iptali hükmünden menfi tesbit ilamına dayanılarak icra emri çıkartılmak suretiyle yürütülen takip bölümünün anlaşıldığının tabi bulunmasının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
- K A R A R - Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, 30.09.2009 tarihli ödeme emriyle ilgili İcra Mahkemesine yapılan şikayet üzerine ödeme emrinin iptal edildiği, yeniden çıkartılan tebligatın iade edildiğinden ortada geçerli bir tebligat yapılmadığı, yeni bir itiraz dilekçesi verilmediği, iptal edilen ödeme emrine yapılan itirazla iş bu davanın görülemeyeceği gerekçesiyle, konusu bulunmayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 07.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....