; mahkemece, borçlu aleyhinde yapılan ilamsız icra takibine karşı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itiraz dilekçesi sunulmadığından icra müdürlüğü işleminde iptali gereken bir husus bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki icra takibinin iptali istemli şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince icra takibine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayet eden borçlu dava dilekçesinde; takibe dayanak ilam usule aykırı bir tebligat dikkate alınarak kesinleştirildiğinden ... bu kesinleşme şerhinin usule aykırı olduğunu, ilamın icraya konulamayacağını belirterek takibin iptalini talep etmiştir. II....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/10/2014 NUMARASI : 2014/623-2014/815 İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, davalı hakkında ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine, davalının itiraz etmemesi üzerine icra mahkemesine başvurarak kesinleşmiş icra takibi nedeniyle, kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti için mahalli mahkemenin 2014/683 esasında kayıtlı şikayet davasını açtıklarını, aynı zamanda icra takibine itiraz ettiklerini beyanla, iş bu davanın neticesinin beklenmesi, davanın reddini savunmuştur....
Diğer yandan davacı ihtiyati haciz alacaklısı olup, İcra ve İflas Kanunu’nun 264. maddesi ihtiyati haczi tamamlayan merasimin koşullarını ve ihtiyati haczin düşmemesi için gerekli işlemlerin nelerden ibaret olduğunu düzenlemektedir. Borçlu hakkında genel haciz yoluyla başlatılan icra takibine itiraz edilmesi halinde İİK’nun 264/2 maddesi gereğince bu itiraz alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. Alacaklının bu müddetleri geçirmesi veya davasından yahut takip talebinden vazgeçmesi veya takip talebinin yasal sürenin geçmesi sebebiyle düşmesi veya dava dosyasının açılmamış sayılması ya da davada haksız çıkması hallerinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır.( İİK m. 264/4)....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/1359 sayılı takip dosyasından 20.01.2009 tarihinde takibe geçmiş, davalı ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine ve ayrıca borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında mahkemece ... İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edildiği, ... İcra Dairesince yeniden ödeme emri tebliğ edilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı, yeki itirazı üzerine şikayet yoluna gitmeyen davacının dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine karşı borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve varsa takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilebilir, Yetki ile birlikte borca da itiraz edilmişse açılacak itirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını İİK.’nun 50. maddesi uyarınca inceleyecektir. Yetki itirazına karşı alacaklının şikayet yoluna gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkeme ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi ŞİKAYETÇİ : ... Vek .Av. ... ŞİKAYET OLUNANLAR : 1-... 2-... Vek. Av. ... Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan ...'ın müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine dayanak bononun zamanaşımına uğradığını, hacizlerinin de düşmüş olduğunu, sıra cetvelinde bu şikayet olunanın yer almaması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan ... vekili, şikayet olunan sıra cetvelinin iptali için kendilerinin de ayrı bir dava açtıklarını, bu dava yönünden takdiri mahkemeye bıraktıklarını bildirmiştir. Diğer şikayet olunan, cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı şikayet ve borca itiraza ilişkin bulunduğuna, mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinde davalı vekili tarafından itirazın iptaline yönelik dava açılmış ise de icra dosyası kapsamında süresi içerisinde yapılan bir itiraz ve icra müdürlüğünce verilmiş bir karar bulunmadığı, bu hususta icra dairesiyle yapılan yazışma neticesinde de icra dosyası kapsamında herhangi bir itiraz bulunmadığı ve karar tensip tutanağı düzenlenmediğinin beyan edildiği, icra takip dosyasının mevcut haliyle kesinleşmiş olduğu, bu halde icra takip işlemlerinin devam edeceği anlaşılmakla icra dosyası kapsamında uygulanan haciz işleminin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından açılan davanın reddine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesini tekrarla, itirazın iptaline ilişkin davanın derdest olduğunu, derdest olan bu davada karar verilmeden müvekkiline ait taşınmazlar üzerine haciz konulmasının istendiğini, ayrıca İstanbul Anadolu 16....
İcra dosyası içerisinde takibe itiraz edildiğini gösterir herhangi bir başvuru olmadığı, takip dosyası içerisinde de icra müdürlüğünce de takibin durduğuna ilişkin herhangi bir karar alınmadığı görülmüştür. Mahkemece karar gerekçesinde "İcra Dosyası incelendiğinde borçlu itirazına dair kayda rastlanmadığı" belirtilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar karşısında davacı tarafından yapılan icra takibine bir itiraz olmadığı izlenimi edinilmektedir. Mahkemenin gerekçesi de bu yoldadır. Mahkemece yapılacak iş davacının yaptığı ilamsız takibe itiraz olup olmadığı taraflardan ve icra müdürlüğünden sorulup, tebligata ilişkin icra hukuk dosyası getirtilip "ortada iptali gereken bir itiraz olup olmadığı" kesin bir şekilde saptanıp, itiraz yoksa davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, geçerli bir itiraz olduğu ve takibin durduğu saptanır ise buna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır....
Somut olayda, borçlu aleyhine 28.10.2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 04.11.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 07.11.2014 tarihinde borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak itiraz ve şikayet sebeplerinin ileri sürüldüğü, alacaklı tarafından ise 24.02.2015 tarihinde haricen tahsilat beyanında bulunulduğu görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin borcun ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı kararı). O halde mahkemece, borçlunun borca itirazının ve şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile "konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....