- K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ... ’e verilen kredi kartına ilişkin sözleşmede davalının kefalet imzasının bulunduğunu, hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında borçtan sorumlu olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece imzalanan Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi’nde kefalet limiti belli edilmediği, bu nedenle davalının kefaletinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacıya ait taşınmazın, davalı banka lehine ipotek verilmesine dair Resmi Senedin yasanın aradığı şekilde Tapu Müdürlüğünde yapıldığı, geçerli bir sözleşme olduğu, Genel Kredi Sözleşmesindeki davacı kefaletinin yasanın aradığı şekil şartlarına uygun olarak yapılmadığı tespit edilmiş ise de, bu durumun ayni kefalet olarak verilen taşınmaz ipoteğinin geçerliliğini etkilemeyeceği, davalı bankanın alacağının ödenmemiş olması, davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde talep edilen alacak miktarına bir itirazının olmadığı gibi ödemeye dair bir iddiasının ve ispatının olmadığı değerlendirildiğinde; Davacı tarafın "Genel Kredi Sözleşmesindeki kefaletinin geçersizliği nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi nedeniyle kefaletinin geçersizliğinin tespiti ile icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti"ne yönelik talebinin ise yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak, bu talebin ise reddine karar verilmiştir....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın kısmen kabulü ile; 1-Adana İcra 3....
- KARAR - Davacı vekili, davalı tarafça 2001/2702 sayılı takiple kambiyo senedine dayalı icra takibi yapıldığını, davacının borçlunun işyeri haczi sırasında icra müdürlüğü nezdinde kefil olduğu, bunun üzerine davacının emekli maaşına haciz konulduğunu, bu takip dayanağı bononun kambiyo vasfında olmaması nedeniyle 2001/2702 sayılı takibin icra hukuk mahkemesince iptal edildiğini, iptal edilmiş takipte davacının maaşından yapılan tahsilatların faizi ile birlikte davalıdan tahsili için davalı aleyhine takip yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının icra kefaletinin ilam niteliğinde belgelerden sayıldığı, iptal edilen kambiyo takibinin davacının ilamlı takip sorumluluğunu etkilemeyeceğini, davacının talebinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/26043 Esas sayılı dosyası ile dava dışı borçlular ... Yatırım İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 03.03.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının üçüncü kişinin bankadan çektiği krediye kefaleti sebebiyle aleyhine icra takibi başlatılması üzerine açılan dava sonunda davacının kefaletinin son bulduğuna ve borçlu olmadığına karar verilmesine rağmen, kredi veren banka tarafından aynı krediye dayalı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibini devam ettirerek davacıya ait taşınmazları sattırdığını ve banka adına yolsuz tescil ettirdiğini açıklayarak banka adına yolsuz şekilde oluşan ... ada ... parsellere ait tapu kayıtlarının iptali ile tekrar davacı adına tescilini istediğine göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016...
. - K A R A R - Davacı vekili, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında dava dışı ...’in kullandığı araç kredisine kefil olduğunu ancak kredi borcu tamamen ödenerek kefilliğinin sona erdiğini, başka bir kefaletinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre taraflar arasında yapılan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin süresiz olup, davalının toplam 5.989,76 TL'dan kefil olarak sorumlu olduğu, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan ... arasında akdedilen kredi kartı sözleşmesinde diğer davalının da kefil olarak yer aldığını, kredi kartı borçlarının ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen takibe davalıların itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, kredi kartı sözleşmesinde kefalet limitinin gösterilmemesi nedeniyle müvekkilinin kefaletinin geçerli olmayacağını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu sözleşmede kefalet limiti belirtilmediğinden kefalet sözleşmesinin geçersiz olup, davalı kefil ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalı yönünden davanın kabulüyle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, % 40 oranında icra inkar tazminatı tutarı 243....
- KARAR - Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu .. arasında imzalanan sözleşmeyi davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı duruşmadaki beyanında, kefaletinin bulunduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğini, kefaletten kaynaklı borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....