İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı icra takip dosyası, Karacabey İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/149 esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu, Yapı Kredi Bankası’na yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ: Dava, dava dilekçesinde gösterilen ve kredi alacağına istinaden başlatılan icra takibine davacının kefilliğinin geçerli olmadığı iddiasına dayalı olarak borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkememiz dosyasının yargılaması sırasında dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir. Bankacı bilirkişi ...' ın 03/05/2023 tarihli raporunda özetle: davacı borçlu ...'...
İcra Müdürlüğünün 2007/3134 E sayılı dosyası ile dava dışı borçlu ... Yıldırım aleyhine yapılan icra takibinde, kendisinin evine hacze gelindiğini yaşlı ve durumu bilmemesinden dolayı dosyaya kefaletle, haciz baskısı altında zorlanarak emekli maaşının aylık 500 TL’ sinin kesilmesi için imzasının alındığını, ancak ekonomik durumunun iyi olmadığını, alınan kefaletin Borçlar Kanunu’nun hükümlerine aykırı ve ödenecek borç miktarının tam olarak belirli olmadığını, takipte alacaklının ... olmasına rağmen kefaletinin ... A.Ş. adına alınmış olduğunu ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine, maaşından kesilen paraların iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, öncelikle görev yönünden davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Mahkemece, davada görevli mahkemenin ... İcra Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine karşı açılan borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/1680 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının T1 borçlusunun T4 olup, 1.236.705,45 TL asıl alacak, 267.383,37 TL işlemiş faiz, 13.369,16 TL %5 GV. 544,89 TL masraf olmak üzere toplam 1.518.002,87 TL alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/1680 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının..., borçlusunun ... olup, 1.236.705,45 TL asıl alacak, 267.383,37 TL işlemiş faiz, 13.369,16 TL %5 GV. 544,89 TL masraf olmak üzere toplam 1.518.002,87 TL alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür. Bankacı bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda özetle; davacı banka ile dava dışı ... arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, dava dışı ...'...
Mahkemece, iddia, savunma, kredi sözleşmeleri, icra dosyası ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne davalının 81.520,22 TL nakdi alacak ve 5.299,94 TL 'lik gayrinakit (depo talepli) alacağa vaki itirazının iptaline, nakdi alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya kapsamında birden fazla genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşmelerde yer alan kredi ile kefalet limitlerinin artışına ilişkin sözleşmeler bulunmaktadır. 31.03.2004 tarihli genel kredi sözleşmesi ile bu sözleşmenin limitini arttıran (05.05.2004 tarihli) sözleşmede davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğu halde 21.03.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinde ve bu sözleşmenin limit arttırımına ilişkin ek sözleşmelerde davalının kefaletinin bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....
Davalı borçlu yapılan takibe karşı vermiş olduğu itiraz dilekçesinde Adana İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığını bildirerek borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle İcra Müdürlüğünün yetkisine vaki bu itirazın incelenerek bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek mahkemenin yetkisine vaki itiraz incelenip yazılı olduğu şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.4 .2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalının kendi kefaletinin teminatı için ipotek vermediği, bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yoluna gidilmeden devalı aleyhine icra takibi yapılabileceği davalının kefalet limitinin 65.000 TL olmasına göre bu limit dahilinde sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının toplam 51.359,48 TL alacağa itirazının iptaline, 45.000 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının tahsili için girişilen icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevabında, müvekkilinin 01.08.2005 tarihli noter ihtarnamesi ve yine davacı bankanın ... şubesine verdiği 01.08.2005 tarihli dilekçesi ile sözkonusu tarihten sonra kefil olmayacağını, kefaletinin kaldırılmasını bildirdiğini, davacı bankanın müvekkilinin ihtarından 2 (iki) yıl sonra 26.01.2007 tarihinde verilen 16.500 TL'lik teminat mektubu için müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını, müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuki dayanağı bulunmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili davanın reddini istemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesine diğer davalıların kefil olduklarını, borcun ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davadan önce davalı ...'in öldüğü, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı, kredi sözleşmesinde kefalet limitinin yazılı olmaması nedeniyle davalı ... 'nin kefaletinin geçerli olmadığı, asıl borçlu şirketin borç miktarının 33.056,62 TL olduğu gerekçesiyle davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, asıl borçlu şirket yönünden davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Dava dışı Habib Çenkli ile Marmara Bankası A.Ş.arasında 1993 yılında konut kredisi sözleşmesi uygulandığını, davalılar sözleşmenin müteselsil kefili olduklarını, bankanın 09.02.2001 tarihinde hesabı kat edip 11.10.2001 tarihinde kefiller hakkında icra takibi yaptığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece 4077 Sayılı Kanun’un10. maddesi hükmüne göre davalıların kefaletinin adi kefalet hükümlerine tabi olduğu asıl borçluya başvurulup, alacağın tahsili için tüm yollar denenmeden kefillerden borcun ifası istenemeyeceğinden, kefiller hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı iflas idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Kanun’un 10.maddesinde 4822 Sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin geçmişe etkili olacağına dair anılan kanunda bir hüküm bulunmamaktadır. Somut olayda kredi sözleşmesi 1993 yılında imzalanmış icra takibi 2001 yılında yapılmıştır....