Davalı vekili, davacı alacaklının önce Antalya İcra Müdürlüğünün 2008/9836 sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ödeme emrinin 6.6.2008 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, icra takibine karşı yetki ve esastan itiraz edilmesi üzerine, davacının Ankara 3.İcra Müdürlüğü’nün 2008/14294 sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ödeme emrinin 15.09.2008 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, ancak borcun 26.06.2008 tarihli çekle davacıya ödendiğini, davacının ödenmiş bir borcu takibe koyduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davalı borçlunun aleyhine girişilen icra takibi üzerine asıl alacağı ödeyip faize itiraz ettiği, davalının icra takibinden önce temerrüde düşmediği, bu nedenle davacının faiz talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi 2019/811E. 2019/994K. sayılı, 23.12.2019 günlü kararı ile "yabancı para alacağın Türk para tutarının gösterilmemesi" gerekçesiyle iptali üzerine 10.02.2020 tarihinde aynı ödeme emrinin düzeltilmeden yeniden tebliğ edildiği, davacının bu ödeme emrine 14/02/2019 tarihinde itirazı üzerine İcra Müdürlüğünce 18/02/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verdiği, devamında alacaklı tarafın 21/02/2020 tarihli talebi ile alacağın harca esas Türk Lirası karşılığı gösterilerek yeniden düzenlenen 03/02/2020 tarihli ödeme emrinin 24/02/2020 tarihinde borçlu vekiline e-tebligat yolu ile tebliğ edildiği görülmüştür. Mahkemece 24/02/2020 tarihli ödeme emri tebliğ işlemine rastlanmadığı gerekçesi isabetsiz ise de bu tarihte yapılan ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı, ödeme emrinin ikinci kez tebliği üzerine davalı-borçlunun süresinde itiraz ettiği görülmüştür....
Dava konusu icra dosyasında ödeme emrinin tebliğe çıkmadığı, dosyada dava tarihinden önce her hangi bir itiraz olmayıp müdürlükçe dosyanın durmasına karar verilmediği anlaşıldığından itirazın iptali davası açılması için hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesi'nin 2007/801 Esas-2008/30 Karar sayılı boşanma ilamı ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatmış olup, borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda aynı icra dosyasından yapılan şikayet nedeniyle icra emrinin iptaline karar verildiği ve bu karar kesinleşmeden yeniden icra emri düzenlenmeyeceğini, haricen 50.000 TL ödeme yapıldığını, bu miktar ödeme ile faizine ve ayrıca nafaka alacağı için işletilen faize itiraz ettiğini açıklayarak icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece, icra mahkemesi kararlarının kesinleşmesine gerek olmadığından icra emrinin iptali talebinin reddine, diğer itirazlar hakkında ise kesinleşen 2012/40 Esas sayılı dosyada karar verildiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/2602 E. sayılı icra takip dosyasından, 14/12/2010 tarihli ihtiyati haciz kararına istinaden davalı borçlunun mallarına haciz konulduğu, borçlunun 20/12/2010 tarihinde icra dosyasına sunduğu hacizlerin kaldırılmasına ilişkin dilekçesi nazara alınarak icra müdürlüğünce ödeme emrini ıttıla tarihinin 20/12/2010 olduğu, itiraz tarihinin 29/12/2010 olduğu, 7 günlük süreden sonra yapıldığından itirazın reddine ve takibin devamına karar verildiği, bu karara yönelik herhangi bir şikayet yoluna gidilmediği, itiraz takibi durdurmadığından davacının dava açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası sıkı şekil şartına bağlı dava çeşididir. Takip üzerine borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliği İ.İ.K.’nun 61. maddesine göre yapılır....
Esas sayılı dosyasına yapılan borçlu itirazının iptali ile takibin devamına, takibe haksız yere itiraz eden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 19.10.2020 tarihli takibe itiraz dilekçesinde; davalı müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borca ve ferilerine itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, 2004 sayılı İİK 67.maddesine göre açılan ve faturaya dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ödetilmesi istemine ilişkindir. Dava, İİK'nın 67/1. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, itirazın iptali davalarında dava koşullarından birisi de usulüne uygun itirazın bulunmasıdır....
YANIT : Asıl dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak; davacı borçluların takip açılırken; takibin açılması için uyap sistemi üzerinden icra memurunun yapmış olduğu veri girişlerinin ödeme emri olarak tanzim edildiği yönünde mahkemeyi yanıltmak kastı ile hareket ederek takip talebine uygun olarak tanzim edilen ödeme emri (ki bu ödeme emri davacı borçlulara tebliğe gönderilen ödeme emridir.) ödeme emrinin farklı olduğunu iddia ederek ödeme emrinin iptalini istemekte hukuki yararı olmadığını, çünkü; kendilerine gönderilen ödeme emrinde borcun tamamına itiraz ettiklerini, takibin konusu alacak olduğu için takip talebinde yer alan; takip açılırken icra memurunun yapmak zorunda olduğu veri girişlerinde yer alan ve kendilerine gönderilen ödeme emrinde yer alan her 3 iş ve işlemde aynı alacak miktarına haiz olan borcun tamamına itiraz ettiklerini, itirazları üzerine de takibin durduğunu, alacaklı tarafça aleyhlerine Bodrum 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, borçlular aleyhine ... 11. İş Mahkemesinin 2007/15 Esas, 2013/74 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlu ...'ün, sair itirazları ile birlikte icra emrinin ilama aykırı düzenlendiğini ileri sürerek takibin ve icra emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; icra emrinin mahkeme kararı ve Yargıtay ilamına aykırı olarak düzenlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne ve anılan icra emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir....
Mahkemece, davacı tarafça her ne kadar itirazın iptali davası açılmış ise de; itirazın iptali davasının görülmesi için öncelikle icra takibine süresinde yapılmış bir itirazın varlığının gerektiği, oysa ödeme emri borçluya 05.09.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen borçlunun 7 günlük itiraz süresinden (itirazın son günü 12.09.20103) sonra 13.09.2013 tarihinde itiraz dilekçesini verdiği, süresinden sonra yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durmayacağı, zira takibin kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. ... Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında bulunan ödeme emri üzerinde borçluya 05.09.2013 tarihinde tebligat yapıldığı yazılıdır. ... Müdürlüğünde icra takibi 02.09.2013 tarihinde başlatılmış, davacı vekili ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09.09.2013 olduğunu iddia etmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2019/1469 esas sayılı dosyasından müvekkileri hakkında düzenlenen 29.01.2021 tarihli örnek 4- 5 icra emrinin UETS aracılığı ile 01.02.2021 tarihinde çıkarıldığını, 29.01.2021 tarihli icra emrinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, 29.01.2021 tarihli icra emrinin dayanağı Adana 6....