İcra Dairesinin 2017/14568 esas sayılı takip dosyasında şikayetçi Mersin T1 T1 Şti'ye gönderilen icra emrinin şikayetçi yönünden iptaline karar verilmiştir....
ye gönderilen icra emrinin şikayetçiler yönünden iptaline karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra emrinin kısmen iptali talebini reddeden yerel mahkeme , daha önce ilamsız takip yolu ile ödeme emri tebliğ edilmiş ve yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davasına konu edilen alacak hakkında ,"..Bölge Adliye Mahkemesi kararı incelendiğinde yerel mahkeme ilamının kaldırılmasına karar verilerek asıl alacak ve asıl alacağa işleyecek faiz konusunda yeni bir hüküm kurulduğundan davalı alacaklının Bölge Adliye Mahkemesi kararına uygun şekilde icra emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davacının bu yöndeki şikayetinin reddine karar verilmiştir." gerekçesi ile usul ve yasaya aykırı olarak icra emrinin kısmen iptali talebini reddettiğini, verilen karar itirazın iptali davasının ne olduğu , ilamsız takip ile tebliğ edilen ödeme emri hakkında itirazın iptali kararının mahiyeti hakkında eksik bilgiye dayandığının açık olduğunu, yapılan takibin ilamlı icra takibi olmadığını, yerel mahkeme ya da bölge...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2020/173 ESAS - 2020/243 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2020/445 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, bunun üzerine ilamsız icra olarak başlattığı takibi iflas takibi olarak değiştirdiğini, iflas ödeme emrinin de 04/02/2020 tarihinde UETS üzerinden e-tebligat olarak gönderildiğini, iflas ödeme emrine 10/02/2020 tarihinde itiraz edildiğini, iflas ödeme emri kanuna aykırı olarak düzenlendiğinden 11/02/2020 tarihinde Ankara 9....
Somut olayda yapılan incelemede, alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde, borçlu davacının icra emrinin tebliği üzerine yetkiye itiraz ettiği ve icra emrinin iptali için dava açıldığını, dava sonunda icra emrinin iptaline karar verildiği, takibin gönderilmesi gerekirken ortada geçerli bir ödeme emri yokken takibin gönderilmesinde ve iptal edilen ödeme emrinin baz alınarak Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü tarafından takip başlatılmasında usule uyarlığın olmadığını, ayrıca ödeme emrinin vekil varken asile tebliğinin de usulüne uygun olmadığını beyan etmiş, her ne kadar ilk derece mahkemesince icra dosyasında borçlu vekili olarak vekaletname ve vekil kaydının bulunmadığı nedenle tebliğ işleminde bir usulsüzlük bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiş ise de kararın eksik ve hatalı olduğu, öncelikle dava dilekçesinde, usulsüz tebliğ dışında yeniden takip yapılması ve icra emri düzenlenmesi şikayetlerinin de bulunduğu, ilk derece mahkemesince yalnızca usulsüz tebliğ...
Ancak, icra emrinin borçlu asile tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak, tebligatın asile gönderilmediğinden bahisle, icra emrinin iptali istemi yanında takibin esası ile ilgili itiraz ve şikayetlerini de ileri sürdüğü görüldüğünden, adı geçenin tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı kalmamıştır. Bu durumda icra emrinin iptali gerekmez. Mahkemece, yazılı gerekçelerle bu yöne ilişkin şikayetin reddi gerekirken kabulü doğru değildir. Borçlunun diğer şikayet nedenleri hakkında inceleme yapılmaması ise, temyiz edenin sıfatı nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır....
Bununla birlikte ödeme emrinin vekil yerine asile tebliğ edilmiş olmasına rağmen vekil tarafından süresinde borca itiraz başvurusu yapıldığı dikkate alındığında ödeme emrinin iptaline karar verilmesinde davacıların hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu itibarla davacı yanın süresindeki borca itiraz sebepler ile şikayetinin incelenmesine geçilmiştir. İİK.nun 167/2. maddesi gereğince alacaklı, takip talebine icra takibine dayanak yaptığı kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar onaylı örneğini eklemeye mecburdur. Davacılar vekili takip dayanağı çek aslının icra müdürlüğüne sunulmadığından bahisle ödeme emrinin iptali talebinde bulunmuştur. Konu hakkında icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak takipte çek aslının icra müdürlüğüne sunulup sunulmadığı hususunda bilgi istenilmiş olup icra müdürlüğünün 20.03.2020 tarihli yazısı ile çek aslının 16.07.2019 tarihinde icra müdürlüğüne teslim edildiği bilgisi verilmiştir....
da davacıya hesap kat( muacceliyet) ihtarının tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde alacak tutarına itiraz edilmediği de anlaşıldığından bu bakımdan icra emrinin iptali isteminin reddine, icra emrinde icra dairesinin hesap numarasının bildirilmediği sebebiyle icra emrinin iptali istemi bakımından ise, söz konusu eksikliğin takibin her aşamasında tamamlanabilecek eksikliklerden olmasının yanı sıra davacı-borçlunun icra dairesine müraccat ederek takibe konu borcu ödemesi de mümkün olduğundan söz konusu eksikliğin icra emrinin iptaline sebebiyet vermeyeceğinden bu bakımdan da icra emrinin iptali isteminin ve dolayısıyla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....
Davalı borçlu vekili yedi günlük itiraz süresi geçtikten sonra verdiği 08.10.2014 tarihli itiraz dilekçesinde; müvekkilinin takipten 01.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek takibe itiraz etmiş ve ödeme emrinin usule aykırı olarak tebliğ edildiği iddiası ile ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/1111 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin iptali istemli dava açıldığı bildirilmiştir. .... İcra Hukuk Mahkemesi’nin E.2014/1111–K.2014/1302 sayılı karar sureti dosyamız arasında bulunmakla birlikte, kesinleşme şerhi dosya arasına alınmamıştır. UYAP üzerinden yapılan incelemede de iş bu şikayet dosyasının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamaktadır....
Ancak; 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 62.maddesinin ilk fıkrası “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” hükmünü içermektedir. Somut olayda, İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emrinin davalı ...'e 29.04.2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davalı tarafından 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 07.05.2014 tarihinde itirazda bulunulduğu; bu durumda takibin bu haliyle kesinleştiği anlaşıldığına göre, kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılamayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yargılama yapılması doğru görülmemiştir....