DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; ipoteğin paraya çevrilmesi nedeniyle başlatılan ilamlı takibin, mümkün görülmez ise icra emrinin iptaline ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı banka tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı,borçluya icra emrinin tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından açılan icra emrinin iptali davasında mahkemece (Bolu İcra Hukuk Mahkemesinin 04/02/2021 tarih 2020/328 Esas 2021/47 Karar) icra emrinin iptaline karar verilmesi, sonrasında alacaklının talebi ile aynı takip dosyasından davacı borçluya Bolu 6. Noterliğinin 07/07/2020 tarih 10004 yevmiye numaralı kat ihtarnamesinin 24/03/2022 tarihinde TK'nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiği, sonrasında da icra emri tebliğ edildiği, eldeki davanın davacı borçlu tarafından takibin iptali olmadığı takdirde icra emrinin iptali istemi ile açıldığı anlaşılmıştır....
tarafından, üst sınır (limit) ipoteği nedeniyle İİK'nun l50/ı maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine başlandığı, şikayetçi borçlulara örnek 6 nolu icra emrinin tebliği üzerine borçluların icra mahkemesine yaptığı başvuruda; alacaklının banka yada kredi kuruluşu olmaması nedeniyle İİK'nun 150/ı maddesi gereğince takip yapamayacağını ve sair şikayetlerini ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini istediği, mahkemece şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 149. maddesi; ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmesi ve alacağın muaccel olması halinde borçluya icra emri gönderileceğini öngörmektedir....
Mahkemece; dayanak ilamdaki tapu iptali ve tescile ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihi olan 28.09.2021 tarihinden itibaren ilamın eklentisi olan yargılama gideri ve vekalet ücreti için faiz istenebileceğinden, ilamda da daha önce faiz istenebileceğine dair hüküm bulunmamasına rağmen istinaf karar tarihi olan 06.10.2020 tarihinden itibaren faiz istenmesi ve bu isteme göre de icra emri tanzim edilmesi usulsüz olup icra emri dayanak ilama, usul ve yasaya aykırı olduğundan icra emrinin iptali gerektiği, borçluların bu bakımdan şikayetinde haklı olduğu anlaşılmakla şikayetinin kabulüne, icra emrinin dayanak ilama usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle icra emrinin iptaline, icra emrindeki usulsüzlük nedeniyle takibin iptalinin gerekmediği anlaşıldığından takibin iptali isteminin ise reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/10119 Esas sayılı dosyasından taleple icra emrinin gönderilmesi suretiyle yapılması gerekirken ayrı bir mükerrer takip yapıldığını, takip dayanağı kararda hükmedilmeyen alacakların hükmedilmiş gibi talep edildiğini belirterek, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2022/1469 Esas sayılı takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulü ile, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2022/1469 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ilamlı icra takibinin mükerrer olduğu, icra emrinin ilama uygun olmadığı iddiasıyla takibin ve icra emrinin iptali şikayetidir. İzmir 9....
belirterek davanın kabulü ile icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın kaldırılması ve iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ve kaldırılması ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez ya da ayrı takip yapılmaz. Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa, bunlar yönünden borçluya asıl icra dosyasında icra emri tebliğ edilmelidir....
İcra Dairesine gönderilerek ... esas sayılı dosya numarasını almış olduğu, uyap üzerinden yapılan incelemesinde dosyada masraf olmadığından yetkili icra dairesince ödeme emrinin borçluya tebligat çıkarılmadığı, takibin devam ettiği, itirazın iptali davasının görülebilme şartının borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde takibe itiraz edilmesi ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğinden, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmediği ve davalı borçlu yönünden takibin durmadığı, itirazın iptali davasında takibin durmasının dava şartı olduğu, dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı tarafından, davalı borçlu şirket aleyhine ---- esas sayılı takip dosyasından 156.092,22 TL asıl alacak, 2.058,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 158.150,29 TL alacağın tahsili konusunda icra takibi başlatıldığı, gönderilen ilamsız takiplere ilişkin ödeme emrinin tebliği üzerine, davalı tarafından itiraz edildiği, davacı tarafça --- dosyasından açılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi istemi sonucunda, Mahkemece --- iptali ile takibin devamına karar verildiği, daha sonra bu takip dosyasının yenilenerek ---- dava dosyasından verilen avukatlık ücreti ve yargılama giderleri ile ilgili ilamın, ---- esas sayılı takip dosyasından takibe konu yapılarak --- alacağın tahsili konusunda ilamlı icra takibi yapıldığı, gönderilen icra emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, daha sonra işlemsiz kalan takip dosyasının yenilenerek----- esas numarasını aldığı, takipsiz bırakılan takip dosyasının yenileme talebinde bulunulduğu, ancak yenileme isteminin davalı borçluya tebliğ edilmediği...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/140- 160 esas ve karar sayılı ilamıyla ikinci kez gönderilen icra emrinin iptaline karar verildiğini, bu karar kesinleşmeden vekil sıfatıyla kendisine üçüncü bir icra emri gönderildiğini, takibin dayanağı olan ilamın mahkeme ilamı olmaması nedeniyle icra emrinin müvekkiline tebliğ edilmesinin gerektiğini, vekil sıfatıyla kendisine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ayrıca dayanak belgelerin icra emriyle birlikte tebliğ edilmemesi nedeniyle icra emrinin iptalinin gerektiğini, kesinleşmiş bir hesap özeti bulunmadan ilamlı takip yapılamayacağını belirterek takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçesine göre ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken direkt olarak takibin iptaline karar verilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, icra müdürlüğünün ödeme emrini eksik düzenlemiş olduğunun kabulü halinde dahi eksikliğin neticesinin takibin iptali ile sonuçlandırılarak kusurun alacaklı konumunda bulunan müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğunu, ödeme emrindeki eksiklikler tamamlanmak suretiyle borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesinin takip iptal edilmeden de mümkün olduğunu, söz konusu eksikliklerinin takibin iptalini gerektirmeyeceğinin Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, davacı tarafça takibin iptali açısından senet aslının icra müdürlüğü kasasında yer almıyor oluşunun gerekçe gösterildiğini, senet aslının icra müdürlüğü kasasında bulunmadığı yönündeki iddialarının gerçeklik payının bulunmadığını beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir...