Davacı, idari para cezasının tahsili için başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, idari para cezasının kesinleştiğini, borçlunun itirazının yerinde olmadığını belirterek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, aleyhine tahakkuk ettirilen idari para cezasını ödeme emrinin tebliğinden önce ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, takibe konu idari para cezasının kesinleştiği, takipten sonra yapılan ödemenin icra müdürlüğünce kararın infazında gözetileceği gerekçesiyle itirazın iptaline, takibin devamına ve asıl alacağın .. oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Somut olayda mahkemece icra emrinde talep olunan işlemiş faizin bilirkişi raporunda tespit edilen şekilde düzeltilmesine karar verilmiş olup, icra emrinde işlemiş faizin fazla talep edilmiş olması ne icra emrinin ne de takibin iptalini gerektirmediğinden icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi yerinde olup, davacı hem icra emrinin hem de takibin iptalini istediğinden mahkemece şikayet kısmen kabul edilip icra emri düzeltildiğinden fazlaya ilişkin istem ( icra emrinin ve takibin iptali istemi) reddedilmekle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.nın 355.maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun resen nazara alınabileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu dikkate alındığında, davanın kısmen kabulü ile, Adana 12....
Mahkemece şikayetin kabulü ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/197307 Esas sayılı takip dosyasındaki ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, ödeme emrinin iptali talebinin ve takibin iptali talebinin reddine yönelik karar verildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, alacaklı ve borçlular arasında cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi ilişkisi bulunmadığı gibi, alacaklının da kredi veren kuruluş(banka) niteliğini haiz olmadığı, bu nedenle icra emrinin iptali gerektiği , davacı tarafça noter temlik harcından sorumlu tutulamayacakları belirtilerek icra emrinin / takibin iptalinin talep edildiği ancak, anılan talebin yasal dayanağının bulunmadığı, alacak miktarının fahiş olduğu yönündeki iddiasının ise dosyada mübrez sözleşme ve ipotek belgelerinden anlaşıldığı üzere yerinde olmadığı belirtilerek, davacının bu yöndeki takibin iptali taleplerinin reddi gerektiği açıklanarak Şikayetin KABULÜ ile İmamoğlu İcra Müdürlüğünün 2018/222 E. sayılı dosyası ile davacıya gönderilen İCRA EMRİNİN İPTALİNE, Sair yöndeki takibin iptali taleplerinin REDDİNE, karar verilmiştir....
Somut olayda; takip dosyasında icra emri başlığı altında UYAP'ta kayıtlı e-imzalı boş bir belge var ise de; icra müdürlüğünün Dairemize hitaben yazdığı 28/04/2023 tarihli yazısından , takip dosyasında usulüne uygun olarak hazırlanmış geçerli bir icra/ödeme emrinin olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda takip talebi ekinde dayanak belgenin takip başlatılırken takip dosyasına sunulmadığı sabittir. Ancak bu husus icra/ ödeme emrinin iptalini gerektirir. Somut olayda, düzenlenmiş bir ödeme veya icra emri bulunmadığından olmayan icra/ödeme emrinin iptaline karar verilemez. Yine bu husus takibin iptali sebebi de değildir....
CEVAP Alacaklı banka cevap dilekçesiyle; açılan davanın haksız ve taleplerin usul ve yasaya aykırı olduğu ve sair beyanlar ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A. Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda; alacaklı tarafından, ... için ek takip talebinde bulunulması ve buna göre düzenlenecek icra emrinin tebliği gerekirken, davacı ...'e usulünce takibe dahil edilmeden takibin yürütülmesi usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2021/1473 Esas sayılı dosyasından davacıya gönderilen icra emrinin iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Dava konusu icra takip dosyasının incelenmesinde; davacının faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 30.06.2009'da tebliğ edildiği, davalının süresi içinde, 06.07.2009'da ödeme emrine itiraz ettiği, ancak masraf verilmediğinden borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edilmediği, icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulması yönünde bir karar da verilmediği, 31.12.2009 da dosyanın takipsizlik nedeni ile işlemden kaldırıldığı, alacaklı vekilinin 27.09.2011'de yenileme talebinde bulunduğu, aynı tarihte yenileme dilekçesinin borçluya tebliğine ve borcun 7 gün içinde ödenmesi ihtarını içeren yenileme emrinin borçluya tebliğine karar verildiği, yenileme emrinin 02.12.2011'de tebliğ edildiği, borçlunun süresi içinde, 09.12.2011'de yenileme emrine ve borca itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2015/4311 sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, yapılan icra takibinde ... sigorta poliçe limiti olan 15.000,00 TL diğer borçlular ise yapılan ödemenin tamamından sorumlu tutulduğunu, takibe borçlular tarafından süresinde itiraz edilerek takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına sadece ... sigorta hakkındaki takibin 15.000,00 TL ve ferileri ile birlikte sınırlı tutulmasına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendilerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş. vekili davanın reddini savunmuştur. Yapılan yargılama sonucu yerel mahkemece ... 6. İcra Dairesi'nin 2015/4311 sayılı icra takip dosyasında; ... Sigorta A.Ş'ne ödeme emrinin tebliğ edilmediği, ödeme emri tebliğ edilmediğinden, ......
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının 26.08.2011 tarihinde kooperatif aidat borcunun tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalıya 06.09.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalının icra takibinden sonra, ödeme emrinin kendisine tebliğinden ve itirazın iptali davası açılmadan önce 29.08.2011 tarihinde borcu kooperatif banka hesabına ödediği, dolayısıyla takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Takip tarihinden sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden önce aidat borcunun haricen alacaklının banka hesabına yatırılmak suretiyle ödendiği, davanın ödenmeyen takip masraflarına ve vekalet ücretine yönelik itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin olduğu noktaları çekişmesiz ve dosya kapsamı ile de sabittir....
Davacı taraf dava dilekçesinde, icra takibinin ve icra emrinin iptalini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulü ile, ödeme emri iptal talebinin reddine, icra emrinin düzeltilmesine dair karar verilmiştir. Davacı taraf istinaf başvurusunda, "kıdem tazminatına yönelik bir itirazlarının bulunmadığını, bu yönden ret kararı verildiğini, takip sonrası faizin düzeltilmesi için icra emri ve takibin iptali gerektiğini, davanın tam kabulünün gerektiğini, ayrıca kabule göre yargılama gideri ve vekalet ücretinin aleyhlerine hükmedilemeyeceğini" ileri sürmüştür. Ancak, dava dilekçesinde, işletilen faize itiraz talebi ile birlikte, brüt ücretler üzerinden takip başlatıldığı da ileri sürülerek açıkça, takibin ve icra emrinin iptal edilmesi talebinin de mevcut olduğu görülmektedir. Bu durum karşısında mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....