Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, kesinleşen icra dosyaları ve tüm dosya içeriğine göre; davalının ödeme emrine icra dairesinde itiraz etmediği, kesinleşen takibe rağmen davalı şirket tarafından borcun ödenmediği ve usulüne uygun olarak tebliğ edilen depo emri kararının yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, kambiyo senetlerine dayalı iflas yolu ile takipte ticaret mahkemesinin yaptığı inceleme şekli bir incelemedir. Mahkeme bu davada alacaklının gerçekten alacaklı olup olmadığını genel hükümlere göre inceleme yetkisine sahip değildir. Yani, borçlunun yedi gün içiinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir....

    İlk derece mahkemesi kararında; borçluya icra emri gönderilmesinin usul ve yasya uygun olduğu bu nedenle şikayetin reddinin gerektiği, icra emrine itiraz yönünden ise davacının İİK'nın 33. Maddesinde düzenlenen sebeplerden hiç birine dayanmadığı bu nedenle itirazın reddinin gerektiği belirtilerek şikayetin ve itirazın reddine karar verilmiştir....

    İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına, karar verildiğini, söz konusu karar ve borçlu tarafın itiraz dilekçesi tarafıma tebliğ edildiğini, 1 yıllık süre içerisinde iş bu davayı yürüttüklerini, davalı her ne kadar icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde yetkiye de itiraz ederek yetkili icra müdürlüğünün Mersin olduğunu belirtmiş olsa da taraflar arasında akdedilen sözleşmede ihtilaf halinde İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkili kılındığını, iş bu sebeple hukuki ve icrai yollara İstanbul Anadolu Mahkemelerine başvurması gerektiğini, müvekkili şirketi ile davalı arasında Tedarikçi Taşıma Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmede müvekkil işverenin davalıda yüklenici olarak adlandırıldığını, iş bu sözleşmenin konusu yüklenicinin taşıma aracı/araçları ile işveren tarafından talep edilen koşullarda taşıma işlerini üstlenmesi ve...

      -TL için itirazın iptaline, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötü niyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın mutlaka bir belgeye bağlı olması da şart değildir....

        İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte ödeme emrine itirazın icra mahkemesi kararı ile kaldırılabilmesi koşullarını gösteren bu hükümlerden anlaşılacağı üzere alacağın dayandığı belgenin icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını sağlayabilmesi için kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermesi yanında takip konusu borcun ipotek teminatının kapsamındaki borç ilişkisinden doğduğunu da göstermesi gerekir. Aksi halde icra mahkemesinden itirazın kaldırılması istenilemez. Bu durumda itirazın hükümden düşürülebilmesi genel mahkemelerde açılacak itirazın iptali davası ile sağlanabilecektir....

          İcra Müdürlüğü' nün 2004/387 sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, ancak borçlu vefat ettiğinden icra dosyasındaki borcun ödenmesi konusunda davalılara ödeme emri gönderildiği, davalıların borçları olmadığını ve murisin mirasını reddettiklerine dair dava açtıklarını belirterek takibe itiraz ettikleri, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 02.09.2010 tarih ve 2010/356-416 sayılı mirasın reddi kararıyla davalıların mirası reddettiklerinin anlaşıldığı, bu nedenle davalıları, muris ...' nın borcundan sorumlu tutmanın mümkün olmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davasının koşulları, yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine girişilmesi, ödeme emrine borçlu tarafından 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemede dava açılması şeklinde sıralanabilir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2011/279 sayılı icra takip dosyasından çıkartılan ödeme emri davalıya 15.03.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 21.03.2011 tarihli dilekçe ile icra takibine itiraz etmiş, itirazında davaya konu diğer takip dosyası olan aynı icra müdürlüğü'ne ait 2011/278 sayılı takip dosyasından çıkartılan ödeme emrinin müvekkiline gönderildiğini, ancak 2011/279 sayılı icra takip dosyasındaki ödeme emrini inceleyip bu ödeme emrine itiraz ettiklerini 2011/279 sayılı icra takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde belirtmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere icra hukuk mahkemesince, usulsüz tebligata rağmen davalı vekilinin 2011/279 sayılı icra takip dosyasındaki ödeme emrini inceleyerek içeriğini öğrendiği, icra takibine itirazda bulunduğu gerekçesiyle 2011/279 sayılı icra takip dosyası üzerinden çıkartılan ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayeti reddedilmiştir....

              - K A R A R - Takip talebinin 24.07.2012 tarihinde 8.030,22 TL toplam alacak üzerinden düzenlendiği, ödeme emrinin ise toplam 2.807,19 TL üzerinden çıkartıldığı icra takip dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı vekili, hatalı çıkartılan ödeme emrinden sonra takip talepnamesinin yeniden düzenlendiğini,yeniden ödeme emri çıkartıldığını davalı borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğini belirtmiş ise de anılan ödeme emrine dosya içerisinde rastlanmamıştır. Mahkemece, icra takip dosyasından çıkartılan ödeme emirlerinin aslı veya onaylı sureti ile bunların tebliğ tarihlerinin tespit edilerek bildirilmesi için dosyanın mahalline çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan eksikliğin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İcra Müdürlüğü'nün 2012/22218 esas sayılı icra takip dosyası içinde davalının ödeme emirine itiraz dilekçesi bulunmamaktadır. Bu nedenle takip borçlusu davalı tarafından verilen ödeme emrine itiraz dilekçesinin havale şerhli asıllarının yada aslı gibidir onaylı suretlerinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İstirdat davasının amacı, davacının ödeme emrine itiraz etmemesi ya da edip de itirazın kaldırılmış olması sebebiyle aleyhine kesinleşen icra kovuşturması dolayısıyla, cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı ve fakat gerçekte borçlu olmadığı bir paranın geri alınmasını sağlamaktır. Çünkü, ödeme emrine zamanında itiraz edilmemesi ya da edilip de itirazın kaldırılması üzerine ödeme emrinde yazılı miktarın ödenmesiyle taraflar arasındaki uyuşmazlık, sadece icra hukuku yönünden sonuçlanır. Maddi hukuk yönünden ise uyuşmazlık kesin olarak sona ermiş olmaz....

                    UYAP Entegrasyonu