E. numaralı dosyasıyla haciz yoluyla ilamlı icra takibi başlatılmış ancak takibe konu tutarın davalı tarafından ödenmediğini, borcun davalı tarafından uzun bir süre ödenmemesi üzerine ise davaya konu icra müdürlüğü dosyası, İcra ve İflas Kanunu’nun 43. maddesi uyarınca iflas yoluyla takibe dönüştürüldüğünü, İcra Müdürlüğünün takibin iflas yoluyla takibe dönüştürülmesi kararı üzerine davalıya 01.04.2024 tarihli iflas yoluna ilişkin ödeme emri tebliğ edilmiş ve bunun sonucunda davalının 15.04.2024 tarihli dilekçesiyle borca ve iflas talebine itiraz ettiğini, davalının, ... 6. İcra Müdürlüğü’nün ... E. numaralı dosyasına sunmuş olduğu 15.04.2024 tarihli dilekçe ile borca itiraz ederek davacı müvekkiline karşı herhangi bir borcu olmadığını iddia ettiğini, müvekkilinin kesinleşmiş mahkeme kararı uyarınca davalıdan alacaklı olup bu alacağı, davalı tarafından ifa edilmediğini, ... 12....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eldeki dava İİK 67/1'e göre açılan itirazın iptali davası olduğunu, işbu davada, takip/ödeme emrine ilişkin hususların değil, borçlunun borcuna ilişkin hususlar(borçlu olup olmadığı, borçlu ise borcun miktarı, borcun ödenip ödenmediği) incelenmeli ve bu yönde bir değerlendirme yapılması gerektiğini, borçlunun borca itiraz ettiğini ve borçlu olmadığını iddia ettiğini, bunun karşısında alacaklı tarafından da borçlunun borca haksız itirazı sebebiyle itirazın iptali davası açıldığını, borçlunun ise takibe/ödeme emrine itiraz davası açmadığını, icra dairesinde borca itiraz ettiğini, işbu dosyada mahkemenin, icra mahkemesi gibi hareket ettiğini, borçlunun takip talebine itirazı dahi yokken, takip talebini resen incelediğini, İcra Hukuk Mahkemeleri’nin görev alanına girildiğini ve takibe/ödeme emrine ilişkin hususlarda inceleme yapmasının hatalı olduğunu, borçlunun, kesinleşmiş mahkeme kararı ve akabinde çıkarılan yeni ihtarname ile de borçtan...
Davalı borçlu kiracı şirket vekili 01.06.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, öncelikle ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, ayrıca müvekkili şirketin alacaklı görünen kişiye herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirerek takibe, borca, faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalının 15.9.2009 tarihli icra dosyasına verdiği dilekçesinde sadece takip şekline itirazını bildirdiği, borca itiraz niteliğinde olmadığı, itirazın iptali davasının görülüp dinlenebilmesi için her şeyden önce usulüne uygun olarak bu icra takibine itiraz yapılmasının gerektiği, davalının borca itirazının bulunmaması nedeniyle davanın ön şartının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/10820 sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlattıklarını, kendisine usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilen davalı borçlu tarafın, takibe ve borca itirazı sonucu icra takibinin durdurulduğunu, davalı tarafın takibe ve borca itirazının haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek davalı borçlu tarafın icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalıdan % 40 oranında icra inkar tazminatı alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne; davalı tarafın ... 3....
Mahkemece, davalı borçlunun ödeme emrine itirazında kısmi itiraz iradesi göstermesine rağmen icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği, icra dairesi işleminin şikayet yolu ile çözümlenmesi gerektiği halde, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında “...Bununla birlikte sözkonusu borca ilişkin olmak üzere belirtilen miktar derecesinde borcum olmadığından asıl borca ve ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle asıl borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiş, bunun sonucunda da icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı borçlu, icra takibine itirazında HGS'de parasının bulunmasına ve bakiyeden geçiş ücretlerinin düşmesine rağmen ceza kesildiğini ileri sürdüğünden itiraz sebeplerini ispat ile yükümlüdür....
ne gönderilen ödeme emrinin 10.06.2016 tarihinde tebliğ olduğunu, borçlunun 15.06.2016 tarihinde takibe konu olan borcun tamamına, icra takibine, ödeme emrine, işlenmiş faiz tutarına, uygulanan faiz oranına, yetkiye, masraf, vekalet ücret ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ettiğini, borçlunun kendisine karşı başlatılmış olan icra takibine 15.06.2016 tarihinde itiraz ederek, yukarıda esas numarası verilen takip dosyasının bulunmakta olduğu icra dairesince 15.06.2016 tarihinde takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, hal böyleyken davalı-borçlu kendisine karşı yapılan icra takibine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde itiraz etmiş olup, bu itirazın iptali gerektiğini, tebliğ edilmiş ödeme emrine borçlu tarafından karşı haksız şekilde tarihinde borca itiraz gerçekleştiğini, borçluya ödeme emrinin 10.06.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davalı borçlunun ... Müdürlüğü ... E....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın haksız işlemi nedeniyle dava dışı 3.kişiye mükerrer yapılan ödemenin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde, ödeme emrine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibine itirazın süresinde olup, ödeme emrine itiraz dilekçesinin sehven daha önce iptaline karar verilen icra takip dosyasına sunulduğunu, daha sonra durumun farkedilip doğru icra dairesine bu hususun dilekçe ile bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
GEREKÇE: Borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati hacze karşı İİK'nın 265/1. maddesine uyarınca, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzurunda yapılan haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edilebilir. İtiraz edenin borca ve imzaya itirazının incelendiği İstanbul Anadolu 12. İcra Hukuk Mahkemesi 2022/812 Esas numaralı dosyaya verdiği itiraz (dava) dilekçesinde borçlu ''Davalı yan İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1019 Esas sayılı dosyası ile bazı belgelere dayanarak tarafıma ihtiyati haciz konulması talebinde bulunmuş ve neticesinde mahkeme kararını Anadolu ... İcra Dairesi ... Esas sayılı icra takibine koyarak tüm banka hesaplarıma ve diğer taşınır taşınmaz malvarlığıma haciz konulmuştur." şeklinde beyanı bulunmaktadır.. İİK.nun 265/1.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz süresi (7) gündür....