Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre itiraz dilekçesinde itiraz edilen borç miktarının açıkça belirtilmediği, borçlunun geçerli itirazının bulunması, itirazın iptali davasının takip hukukuna ilişkin şartı olup, kısmi itirazın geçerli sayılabilmesi için, borçlunun itiraz ettiği borç miktarını itirazında açıkça ve ayrıca belirtmesinin zorunlu olduğu, bunu yapmadığı taktirde ödeme emrine hiç itiraz etmemiş sayılacağı, iş bu dava dosyasının konusunu oluşturan icra takibi sırasında da davalı borçlu tarafın itiraz ettiği kısmı ayrıca ve açıkça belirtmeksizin kısmi itirazda bulunması sebebiyle ödeme emrine hiç itiraz edilmemiş sayılması gerektiği, bu hali ile açılan itirazın iptali davasının takip hukukuna ilişkin borçlunun geçerli itirazının bulunması şartının gerçeklemediği, tarafların tazminat istemlerinin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın, dava şartı yokluğundan ve tarafların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabülüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 3.11.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile 8100 TL kira parası ve 795 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8895 TL’nin tahsilini istemiştir.Düzenlenen örnek 13 ödeme emri borçlulara tebliğ edilememiştir. İ.İ.K.’nun 269....

      Davacı 17.12.2010 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 2010 yılı 5,6,7,8,9,10,11,12. aylar kira paralarının ödenmesini istemiştir. İcra takibinde düzenlenen örnek 13 ödeme emri 18/12/2010 tarihinde tebliğ edilmiş ve davalı tarafından 21.12.2010 tarihinde süresi içinde takibe itiraz edilmiştir Ödeme emrine itirazda, davalı şirket temsilcisi, sözleşmeye, kira miktarına ve imzaya itiraz etmemiştir. Bu durumda davalı şirket akdi kabul etmiş sayılacağından, mahkemece sözleşmeye itibar edilmesi gerekir. Mahkemece itiraz edilmeyen sözleşmenin aslının ibraz edilmediği gerekçesiyle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece davalının önce icra emri daha sonra ödeme emri tebliğ edildiği halde borcunu ödemediği, ilama bağlı alacağı ödemeyen davalının yeterli mal varlığı bulunmasının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı aleyhine Ankara 20.İcra Müdürlüğünün 2004/5034 sayılı dosyasından haciz yoluyla ilamsız takibe geçmiş, itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında takibin 68.862 Dolar üzerinden devamına karar verilmiş, alacaklı vekili kararı icra dosyasına 11.01.2008 tarihinde sunmuş ve yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden borçluya icra emri gönderilmesini istemiştir. Alacaklı vekili 26.08.2008 tarihinde itirazın iptali davasında karar altına alınan alacak ve icra emrine konu alacağın toplamı üzerinden takip yolunun iflasa çevrilmesini talep etmiş, borçluya örnek No:11 iflas ödeme emri gönderilmiş, borçlu ödeme emrine itiraz etmemiştir....

          İİK'nın 269/a maddesinin açık hükmüne göre ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu icra mahkemesinde sadece ihtar süresi içinde ödeme yaptığını ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden önce ödeme yaptığı iddiasını ileri süremez. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas - 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur....

          İcra Müdürlüğünün 2010/308 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek hakkındaki takibin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz edilen alacağın % 20’si oranından az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Cevabı: 5. Davalı vekili 03.11.2014 tarihli dilekçesinde; ödeme emrinin müvekkiline 06.06.2011 tarihinde tebliğ edildiğini, 13.06.2011 tarihinde icra takibine itiraz ettiklerini, icra takibinin müvekkili yönünden durması üzerine davacı alacaklının diğer borçlular hakkında işlemler yaptığını, bu nedenle hak düşürücü süre olan bir yıllık dava açma süresinin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: 6. Nazilli 1....

            . - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında kule vinç kiralama sözleşmesine istinaden doğan müvekkili alacağının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiğini ve takip yolunu iflas yoluna çevirdiklerini, davalının yine ödeme emrine itiraz etmediğini ve borcu da ödemediğini ileri sürerek, İİK'nın 158. maddesine göre davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı temsilcisi yargılamaya katılmamış, davaya cevap vermemiştir....

              Yani, borçlunun yedi gün içiinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) norçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş, süresinden sonra verilmiş bir dilekçe ile takibe konu çeklerin ödenmiş olduğunu ileri sürmüş, ayrıca davacının davalının borca batık durumda olduklarını ispatla yükümlü olduklarını beyan etmiştir....

                Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/ (6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde (İİK m. 269/c) inceleyebilir....

                İİK.nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince, icra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır. Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.05.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu