"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu sıfatıyla icra emri tebliğ edilen ... vekili, takibe dayanak ilamda hükmün..... aleyhine tesis edilmiş olmasına rağmen vekil edeni aleyhine ilamlı takip yapılmasının usulsüz olduğunu, belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlamlı icrada borçlu ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir. İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde icra dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir....
Bir kimsenin maddi hukuk bakımından borçlu olmadığı halde ödeme emrine itiraz etmediği için icra takibi kesinleştiği hallerde, borçluya genel hükümlere göre borçlu olmadığını tespit ettirmek imkanı tanınmıştır. Ancak ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olduğu halde itiraz ederken zamanaşımını ileri sürmemiş olan borçlu, takip konusu alacağın takip talebinden önce zamanaşımına uğradığını bildirirerek bir menfi tespit davası açamaz. (Baki Kuru İcra İflas Hukuku El Kitabı Sayfa 312) O halde somut uyuşmazlıkta alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası ile açılan menfi tespit davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
İcra Dairesinin 2020/7799 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin 30.09.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, akabinde taraflarınca icra takibine ve yetkiye itiraz edilmiş olup, icra takibinde yetkili İcra Müdürlüğünün ... İcra Müdürlükleri olduğunun belirtildiğini, yetkili İcra Dairesi olan ... İcra Dairesinin 2020/672 E. sayılı dosyası ile müvekkiline yeniden ödeme emri tebliğ edilmiş olup, taraflarınca süresi içerisinde bu dosya için de asıl borca, fer’ilerine, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiğini, ... İcra Müdürlüğünün 2020/672 E. sayılı ilamsız icra takibine ilişkin dosyadan müvekkiline gönderilen ödeme emrinin 26.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, bu ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin bulunmadığını belirterek ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II....
İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içerisinde ödeme yapılması zorunludur....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı,icra tazminatı ve tahliye isteminde bulunmuştur.Mahkemece itirazın kısmen kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı borçlunun alacağa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince;Davacı, ödenmediğini iddia ettiği kira bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine 08.04.2013 tarihinde tahliye istekli icra takibi başlatmış ve davalıya bu talep üzerine düzenlenen 13 örnek ödeme emri gönderilmiştir....
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı borçluya icra dosyasından ilk gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleşmesi üzerine yeniden ve geçerli şekilde gönderilen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmediğini, bunun üzerine takibin kesinleştirilmesi talebinde bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünce iptal edilen ödeme emrine istinaden davalı borçlu tarafından daha önce yapılan takibe itirazı geçerli saymasının tebliğin hukuksal işlevine ait genel kuralı ihlal edici nitelikte olduğunu, ilk tebligata istinaden yapılan itiraz geçerli ise ve hukuki süreç değişmeyecek ise ödeme emrinin iptal edilmesinin bir anlamı olmayacağını, takip dayanakları eklenmek suretiyle gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, bu nedenle kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Bozma üzerine mahkeme, 24/10/2017 gün, 2017/335 esas ve 2017/420 karar sayılı ilamıyla, itirazın iptali davası bakımından özel dava şartları olan yetkili icra dairesinde başlatılmış geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmaması, bu takip sebebiyle çıkarılmış ödeme emrine 7 günlük yasal süre içinde itiraz edilmiş olması, itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemede dava açılmış olması hususlarının incelenmesi sonucunda, davalı ... yönünden ödeme emrine karşı yasal 7 günlük hak düşürücü süreden sonra itiraz edilmiş olması sebebiyle bu davalı bakımından takibin kesinleşmiş olması nedeniyle, davalı ... yönünden ise yetkili icra dairesinde takip yapılmamış olması nedeniyle, davanın görülebilme şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK'nin 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının icra takibine 12/03/2002 tarihinde itiraz ettiği, davanın ise 29/06/2010 tarihinde açılmakla itirazın öğrenilmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, fener ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Oysa İİK'nun 67/1. madde hükmünde açıkça dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol (harici öğrenme vs.) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun'un 62/2. maddesi de itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir. Somut olayda ise ödeme emrine itiraz davacı alacaklıya tebliğ edilmemiştir....
. - K A R A R - İtirazın iptali davasının konusu usulüne uygun biçimde yapılan bir takip sonucunda borçluya gönderilen ödeme emrine yönelik geçerli bir itirazın ortadan kaldırılması (hükümden düşürülmesi) amacını taşır. Somut olayda davacı alacaklı önce İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2001/7208 sayılı takip dosyası ile takibe girişmiş ve ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu davalı tarafından 17.8.2001 tarihinde bu ödeme emrine yetki ve borcun esası noktalarında itiraz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine vaki itirazını kabul ederek 12.8.2002 günü dosyanın Çorlu İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş; İstanbul İcra Müdürlüğü de bu çerçevede işlem yapmıştır. Eldeki dava da aynı gün Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır. Dosyanın incelenmesinde takip dosyasında masraf bulunmadığından borçluya Çorlu 2....