- K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen, Elmalı/Antalya İcra Müdürlüğü'nün 2011/485 esas sayılı dosyasında, dosya borçlusu ...'e yapılmış bir ödeme emri tebliği ile bu ödeme emrine yönelik bir itiraz dilekçesi olup olmadığının araştırılarak, varsa ödeme emrinin tebliğ edildiğini gösteren tebligat parçasının ve borçlunun bu ödeme emrine karşı itiraz dilekçesinin aslının veya onaylı suretinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına 22.12.2020 tarihli dilekçe sunarak borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin sonuç kısmında takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve ferilerin tümüne yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini belirttiklerini, davanın haksız ve yersiz olduğunu beyanla reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; davalı borçlunun 22.12.2020 tarihli borca itiraz dilekçesi içeriğinden ve sonuç bölümünden yetkiye, takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faiz ile ferilerine itiraz ettiğinin açıkça olduğu, bu haliyle borcun tamamına itiraz ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....
Dava, itirazın iptali davası olup, dava dosyasının icra dosyası içinde davalı borçlu tarafından verilmiş ödeme emrine itiraz ettiğine dair itiraz dilekçesi bulunmadığından eklenerek gönderilmesi için Dairemizce yapılan geri çevirme üzerine verilen cevapta ödeme emrine itiraz dilekçesinin muhabere evrakı ekinde çıkmadığından bulunamadığı bildirilmiş olup, borçlu tarafından süresi içinde usulüne uygun şekilde verilmiş itiraz dilekçesi bulunup bulunmadığı araştırılarak, şayet usulüne uygun bir itiraz dilekçesinin bulunmadığının anlaşılması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
Bölge adliye mahkemesince; icra takibinden önce davacı ile temlik alan bankanın temlik sözleşmesini fesih ettiği bu nedenle davacının icra takip tarihi itibariyle alacaklı sıfatının bulunduğu, davalının ödeme emrine itirazının da temlik sözleşmesinin devam ettiği düşüncesi ile davacıya değil temlik alacaklısına ödeme yapma iradesinin sonucu olduğu; ne var ki, temlik sözleşmesi icra takibinden önce feshedilmekle alacaklı sıfatının tekrar davacıya geçtiği, dava dışı Anadolubak A.Ş.nin temliğin feshedildiğini 22/08/2019 tarihli yazı ile davalıya bildirdiği, bir an için yazının davalıya ulaşmadığı kabul edilse bile davalının ödeme emrini tebliğ aldıktan sonraki 7 günlük itiraz süresi içerisinde gerek davacı alacaklıdan gerekse dava dışı bankadan temlik sözleşmesinin feshedildiğini öğrenme imkanı varken bu yola başvurmayıp ödeme emrine itiraz etmesinde haksız olduğu gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile icra takibine...
Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul, Timuçin: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950).Genel iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3)....
İcra müdürlüğünün 2020/8405 Esas sayılı dosyasındaki takibin davacı yönünden iptaline, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emri tebliğ edildiği ve bu ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmediğini, takibin kesinleşmesi üzerine haciz işlemi gerçekleştikten sonra borçlunun kötü niyetle mirası reddettiğini, ödeme emrine karşı yasal sürede itiraz etmeyen borçlu şikayet kurumunu kötüye kullandığını, borçlunun ödeme emrine süresinde itiraz etmemesi nedeniyle şikayetin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2020/8405 esas sayılı dosyasındaki takibin iptali istemine ilişkindir....
Esas sayılı dosyasından infaz edildiği, icra dosyasından gönderilen ilamsız takiplerde ödeme emrine borçlular tarafından süresinde itiraz edildiği, İtirazın 12/09/2021 tarihinde alacaklı bankaya tebliğ edildiği, İİK 264. maddesi;" dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır....
İtirazın iptali davasının dava şartlarından birisi de, dava konusu icra takip dosyasında ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edilmesidir. Oysa dava konusu Demre İcra Müdürlüğü'nün 2006/163 (Kale İcra Müdürlüğü'nün eski 1999/195) sayılı takip dosyasında davalı Nursem Tekstil Rek. Org. Paz. ve İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti.'nin ödeme emrine karşı yaptığı bir itiraz bulunmamaktadır. Mahkemece, adı geçen davalı hakkında açılan davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... Ltd. Şti.'nin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/811 Esas, 2019/994 Karar sayılı kararıyla ödeme emirinin iptaline karar verildiği, daha sonra icra müdürlüğünce borçluya yabancı para cinsinden olan alacağın Türk parası cinsinden harca esas değeri de gösterilerek 03/02/2020 tarihli yeni bir ödeme emri tebliğ edildiği, gönderilen bu ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olduğu, ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edildiği, her ne kadar davacı-borçlu, gönderilen ödeme emrine itiraz edilip takip durmasına rağmen 24/02/2020 tarihinde yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini beyan ederek davanın kabulünü talep etmiş ise de; icra dosyasında yukarıda belirtilen usule uygun tanzim edilen ödeme emri dışında başkaca bir ödeme emrine ve ödeme emri tebliğ işlemine rastlanmadığı, bu haliyle yapılan işlemde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmadığı anlaşılmakla şikayetin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür...
Tahliye takibinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 274. maddesi hükmüne göre; “İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur.” İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesinde ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' şeklinde düzenleme yapılmıştır. Buna göre; tahliye emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılması gerekir. Dolayısıyla tahliye emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K.)....