Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2020 NUMARASI : 2019/317 ESAS 2020/786 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili T1'ün, Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4311 sayılı takip dosyası dayanağı bonoyu, imzaladığı gerekçesiyle, müvekkili aleyhinde iş bu dava ile iptali talep edilen icra takibi başlatılmış ise de, takip dayanağı bonodaki T1 imzalarının müvekkili T1'e ait olmadığını, müvekkili T1'ün takip alacaklısına herhangi bir borcu ya da taahhüdü bulunmadığını, Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4311 E....

İtirazın iptali davasının amacı itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaktır. Bu nedenle davada haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenmelidir (HGK 16.10.1996,19-601/711). İtirazın iptali davasında takipten önce, takipten sonra ancak ödeme emrine itiraz süresi bitmeden yapılan ödemeler gözetilir. Ancak ödeme emrine itiraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ödemeler ise dikkate alınmaz. Bu tür ödemeler kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınıp borçtan mahsup edilmelidir. Aksi halde ödeme tarihleri itibariyle takip konusu alacağa faiz yürütülüp, ödemenin öncelikle faize mahsup edilmesinden sonra kalan alacak saptanarak hüküm kurulmalıdır. Bu şekilde yapılacak işlem sonucu bulunan meblağ üzerinden hüküm kurulması infazda tereddüt yaratır. Davacının davadan önce yapılan ödemeler yönünden tüm borç ödenip, infaz edilmediği sürece hukuki yararı bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle sayın çoğıunluğun (2) nolu belirtilen bozma gerekçesine katılamıyorum....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali KARAR Borçlu vekiline yapılan tebliğatın PTT'den tebliğ edildiği tarih sorularak alınacak cevabın evraka eklenip gönderilmesi için dosyanın mahaline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesinde yetkiye itiraz ettikleri, böylelikle icra dairesinin yetkisini zımnen kabul ettikleri, İİK'nın 50. madddesi uyarınca itirazın iptali davasını görmeye yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Somut olayda; .... tarafından 23/07/2014 tarihinde ... İcra Müdürlüğünün 2014/3042 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlandığı, davalı taraf söz konusu borca, faize ve tüm fer'ilerine süresinde itiraz ettiğinden takibin durduğu; davacı taraf ... İcra Müdürlüğünün 2014/3042 E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine karşı borçlu tarafça yöneltilen itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, davalının 01/10/2014 tarihli cevap dilekçe ile süresinde; ikametgahının ... olduğundan ......

        Davacı tarafından icra dosyasındaki T1'a yapılan tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de, usulsüz tebligata ilişkin dava ve şikayet hakkı muhataba ait olup davacının bu hususta dava açma hakkının bulunmadığı, yine davacı tarafından tahliye taahhüdüne ilişkin itirazlarda bulunularak taşınmazın aile konutu olduğundan bahisle takibin iptali talep edilmiş ise de, tahliye emrine karşı ancak borçlu ya da yukarıdaki yasa hükmü gereği işgal eden tarafından itiraz edilebileceği, tahliye emrine karşı borçlu T1'ın eşi T1 tarafından itiraz edilemeyeceğinden ve davacı tarafından söz konusu sebeplere dayalı olarak takibin iptali talep edilemeyeceğinden davanın aktif husumet yokluğundan reddine ilişkin mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2022/27 ESAS 2022/87 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz, Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/46113 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe dayanak bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bononun çift vade içerdiğini, alacaklı ile lehtarın bonoda aynı kişi olarak gösterildiğini, takip dayanağı bononun kambiyo senedi vasfı taşımadığını, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin alacaklıya borcunun bulunmadığını, bu nedenle takip dayanağı bonoya, imzaya, borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itirazlarının kabulüne, takibin iptaline...

        Mahkemece; davalı vekilinin yasal sürede mahkemenin yetkisine itirazda bulunmadığı, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde görülebileceği itirazın iptali davasının dinlenebilmesi içinde o mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği, ... İcra Dairesinde girişilmiş bir icra takibi olmadığı, davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir. Açılan itirazın iptali davasında da mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, 06.12.2011 tarihli celsede yetki itirazının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, bu husus gerekçeli kararda da belirtilmiştir....

          İİK.nun 150/a maddesi atfı ile uygulanması gereken İİK.nun 62.maddesinde ise “itiraz etmek isteyen borçlu itirazını ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” denilmektedir. Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe konu ipotek "Acentelik Sözleşmesi" nin teminatı olarak verilmiştir . Borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü nedenler borca itiraz niteliğindedir. Aynı nedenlerle icra müdürlüğünde itiraz edilmiş ve takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Borçlu takip yolu itibariyle icra dairesine yapması gereken itiraz nedenleriyle icra mahkemesine gelerek takibin iptalini isteyemeyeceği gibi icra müdürlüğüne yapılan itirazla oluşan takibe icra mahkemesinden itirazın kaldırılması veya genel mahkemelerden itirazın iptali ilamı getirilmedikçe devam edilme imkanı bulunmadığından borçlunun icra mahkemesine başvurusunda hukuki yararı da yoktur....

            CEVAP: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın yapmış olduğu itirazın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın açılmasının hiçbir hukuki sonucu bulunmadığını, İİK 155. maddesi uyarınca itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğini ve itiraz neticesinde de takibin duracağını, alacaklının takibe devam edebilmesi için itirazın iptali davasının kesinleşmesine gerek bulunmadığını, bu kararın kesinleşmeden icraya konulabilecek kararlardan olduğundan ve ayrıca alacaklının aynı dosyada takip yolunu bir defaya mahsus değiştirme hakkı olduğundan alacaklı haciz veya iflas yollarından birini seçmişse başladığı takip yolunu bırakıp harç ödemeden diğer takip yoluna başvurabileceğini, ödeme emrine itiraz eden vekilin takip yolunun İİK'nın 43 maddesi uyarınca değiştirilmesi üzerine iflas ödeme emrini tebellüğ edebileceğini, eski takibin devamı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2020/112413 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, 7 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 08/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 02/12/2020 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Borçlunun, icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etmekte hukuki yararı vardır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58/4. maddesinde; senet, senet yoksa borcun sebebinin, takip talebinde gösterilmesinin gerektiği, aynı maddenin 3. fıkrasında da, "alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdiinin mecburi '' olduğu hususları hüküm altına alınmıştır....

            UYAP Entegrasyonu