Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yalnız para alacakları için öngörülen genel haciz yolu ile takip, alacaklının icra dairesine yapacağı bir takip talebi ile başlar. Takip talebini alan icra dairesi, borçluya bir ödeme emri gönderir. Borçlu, borçlu olmadığını süresi içinde icra dairesine bildirerek ödeme emrine itiraz edebilir (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflas Hukuku, ..., 2017 s. 87 vd.). 14. Borçlu, borcun tamamına itiraz edebileceği gibi, yalnızca bir kısmında da itiraz edebilir. Kısmi itiraz olarak adlandırılan bu durumda itiraz edilen borç kesimi için icra takibi duracaktır. Elbette ki borçlunun kabul ettiği miktar için icra takibi durmayacağından; alacaklı, kabul edilen kısım yönünden takibe devam edilmesini isteyebilir. Alacaklı itiraz ile duran takibe ancak itirazın iptali davası ve itirazın kaldırılması yollarına başvurarak devam edebilir. 15....

    bulunmadığını, husumete itiraz ettiklerini, müvekkili aleyhine gönderilen icra emrine konu edilen mahkeme kararları eklenmediğinden içeriğinin tespit edilemediğini, icra emrinin İİK ve Yönetmeliği'ne aykırı olarak usulsüz gönderildiğini, mahkeme kararlarının hüküm fıkrası içeriğinin para borcu olup olmadığının bilinmediğini, icra emrine konu kararlar 40- 50 mahkeme kararı olup hepsinin ayrıntısı ile açıklanması gerekir iken bu hususun yerine getirilmediğini, T3 yönelik olarak açılan Karasu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/155 esas sayılı dosya sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacının faiz isteme hakkı olmadığını, icra emrine konu mahkeme kararlarının kesinleşip kesinleşmediği ve icra kabiliyeti olup olmadığı bilinmediğinden icra müdürlüğünün mahkeme kararlarının bu durumunu incelemesi ve kararların müvekkiline gönderilen icra emrine eklenmesi gerekir iken eklenmediğini belirterek icra emrinin/takibin iptaline, davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep...

    Fatma ÜNAL'ın, müvekkili olan T1'a ait ödeme emrine ilişkin tebligatı sehven aldığı için 03.06.2022 tarihinde yazılı dilekçe sunmak ve müvekkil borçlunun yurt dışında bulunduğunu belgelemek şartıyla sehven yapılan tebligatın iadesini talep ettiğini, Şikayet eden müvekkili olan T1' Türkiye'ye geldikten sonra harici olarak öğrenmiş olduğu Gaziantep İcra Dairesinin 2022/55408 Esas sayılı ilamsız takibinde yer alan borca, faize ve ferilerine 30.06.2022 tarihinde itiraz ettiğini, Söz konusu itiraz dilekçesi aradan 7 gün geçtikten sonra, diğer borçlu Fatma Ünal'a sehven yanlış yapılan tebligatın Gaziantep İcra Dairesinin 03.06.2022 tarihli tensip zaptında yer alan iade edilmesi hususu konusunda karar verilmesine rağmen bu hususun göz ardı edildiğini, ödeme emrine ilişkin diğer borçluya yapılan tebligatın 31.05.2022 tarihinde yapıldığı tarih göz önünde bulundurularak itirazın yasal süresi içerisinde yapılmamış olması sebebi ile reddine karar verildiğini, Söz konusu İlamsız takipte ödeme emrinde...

    İİK’nun 150/e maddesi son fıkrasının göndermesiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 78/2. maddesinde belirtilen “itiraz” kavramından, icra mahkemesine İİK’nun m. 68-68/a maddeleri uyarınca yapılan itirazın kaldırılması talebinin, aynı maddede yazılı “dava” kavramından ise genel mahkemelere İİK’nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasının anlaşılması gerektiği kuşkusuzdur. Bu nedenle icra mahkemesinde kıymet takdirine itiraz edilmesi, iki yıllık satış isteme süresinin işlemesini durdurmaz (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sh. 1021). Somut olayda, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı takipte, borçlu tarafından ...İcra Hukuk Mahkemesi'nde icra emrine itiraz edildiği görülmektedir. Anılan Mahkeme'nin 2013/23 E., 2014/25 K. ve 17.10.2014 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, bu kararın 03.02.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen ilkeler göz önüne alındığında boçlunun, ......

      Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yasal süresinde itiraz ederek, istenilen kiraların hangi aylara ait olduğunun açıklanmadığını, borca itiraz ettiğini beyan etmiştir. Bu şekilde ödeme emrine itiraz edilmiş olduğundan kesinleşmiş bir takipten söz edilemez. İcra takibine itiraz yapıldığına göre itirazın kaldırılması istenilmeden doğrudan doğruya tahliye isteminde bulunulamaz. Bu durumda tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğu gibi, icra dosyasına vekil tarafından itiraz edilmiş olmasına rağmen dava dilekçesi vekile tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        -TL.nin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında girişilen icra takibinin itiraz üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ödeme emrine itiraz süresi içinde borcun ödendiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının itiraz süresi içinde asıl alacak miktarını ödediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, ödemenin infazda nazara alınmasına karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Takibe konu alacak miktarı itiraz süresi içerisinde ödendiğinden bu miktara yönelik itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece fer'i talepler (icra giderleri, faiz vs) yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

          E. sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine Diyarbakır İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiş, söz konusu karar ve borçlu tarafın itiraz dilekçesi tarafıma tebliğ edilmiş olup, davalı tarafın İcra Müdürlüğü’ ne yapmış olduğu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu belirtmiş, sunulan tutanakta polis memuru tarafından ....2018 tarihinde davalıya ait .... plakalı mercedes marka aracı müvekkile ait yediemin otoparkına çekilmiş, 2 yılı aşkın süredir otopark ücreti ödenmemiş ve araç üzerinde işlem de yapılmamış, davalı taraf sahibi olduğu aracın 2 yıldır yedieminde olduğunu bilmesine rağmen borcunu ödememiş olduğundan dolayı kendisi hakkında Diyarbakır İcra Müdürlüğü’ nün .............

            Somut olayda; davacı tarafından davalılar aleyhine Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/3803 Esas sayılı dosyasında davalı borçlu ve diğer borçlulara karşı ilamsız takip başlatılmış olduğu, örnek 7 nolu ödeme emrinin borçluya velayeten annesine tebliğ edildiği ve 09/08/2019 tarihinde ödeme emrine vekil aracılığıyla itiraz edildiği görülmüştür. Ödeme emrine süresinde itiraz ile takibin durdurulmasına karar verilmiş olup, borçlu vekili tarafından icra dosyasına yapılan itirazın duruşmadan önce ibraz edilen vekaletname ile geçerli hale geldiği, dolayısıyla takibin durdurulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla mahkeme kararı yerindedir....

            Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı, takibe itirazında özel bir itiraz nedenine dayanmamış genel ifadelerle borca itiraz etmiş olup ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir. Davacı, alacağının varlığını ve miktarını ispat ile yükümlüdür. Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir ...'...

              Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı, takibe itirazında özel bir itiraz nedenine dayanmamış genel ifadelerle borca itiraz etmiş olup ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir. Davacı, alacağının varlığını ve miktarını ispat ile yükümlüdür. Deliller toplandıktan sonra ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlemesi için dosya mali müşavir ...'...

                UYAP Entegrasyonu