Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT -KARAR- Dava, tahliye taahhüdünün geçersizliğinin tespiti isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 6.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 06.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, ticari amaçlı yolcu taşıma ihalesinin geçersizliğinin tespiti ve ödenen bedelinin istirdatı talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece yapılacak iş,davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak ibranamede belirtilen miktarların kayıtlara girip girmediğini ve ibranamede gösterilen kesintilerin vergi dairesine yatırılıp yatırılmadığını araştırmak ve defter kayıtlarında oluşacak neticeye göre yukarıdaki ilkeler doğrultusunda sonuca varmaktır.Eksik inceleme ile ibranamenin geçersiz sayılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı,dava dilekçesi ile fazla çalışma iddiasında bulunurken yaz-kış ayrımı yaparak talepte bulunmuştur.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının talebi aşılarak ve yaz-kış ayrımı yapılmadan fazla çalışma alacağına hükmedilmesi hatalıdır. 4-Dosya içinde yer alan banka dekontu ile 2009 Kasım ayı ücretinin davalı tarafından davacıya ödendiği anlaşıldığından mahkemece ödeme dekontu dikkate alınmadan 2009 Kasım ayı ücret alacağının kabulü hatalıdır....

        C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, 26.08.2008 tarihi ile 15.07.2009 tarihleri arasında davalı iş yerinde üst düzey yönetici sıfatıyla mali işlerden sorumlu genel müdür yardımcısı olarak aylık 7.500 TL'sı net ücret ile çalışmaya başlayan davacı tarafın, davalı tarafı 15.07.2009 tarihli ibraname ile alacak tutarları kalem kalem gösterilmek suretiyle ücret alacakları noktasında ibra ettiği, ibranamenin ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin imzalandığı, ibranamedeki imzanın inkar edilmediği, hata veyahut hile veyahut ikrar nedenine dayalı olarak imzalandığı yönünde her hangi bir iddia ve ispatta bulunmadığı, her ne kadar Yüksek Yargıtay içtihatları gereğince ücret tutarı yazılı ibranamelerin makbuz hükmünde olduğu ve yazılı tutarların mahsup edilerek bakiye alacağın talep edilebileceği kabul edilmekte ise de somut olayda davacı tarafın genel müdür yardımcısı sıfatıyla üst düzey profesyonel yönetici olarak çalışıyor olması ve görev ve sorumluluklarının...

          İbranamenin hafta tatili ücreti alacağı yönünden savunma ile çelişmediği gibi davacı işçi tarafından irade fesadı ile alındığı da ispatlanmamıştır. Mahkemece hafta tatili ücreti alacağı yönünden ibranameye değer verilmemesi hatalı olup bozma nedenidir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Eksik inceleme ile ibranamenin makbuz niteliğinde kabul edilmesi hatalıdır. F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.10.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              F) Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Somut olayda, davacı fazla çalışma yaptığını, ancak karşılığının işveren tarafından ödenmediğini, dosyada mevcut ibraname ile davalının savunmalarının çeliştiğini bu nedenle ibranamenin geçersiz olduğunu iddia etmiştir. Davalı yargılama aşamasındaki savunmalarında, davacının fazla çalışma yapmadığını, davacının yaptığı fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini bu konuda davacı ile aralarında yazılı ibra sözleşmesi imzalandığını savunmuştur. Dosyada mevcut yazılı ibra sözleşmesi (ibraname) incelendiğinde, "davacının fazla mesai ücretlerini aldığı..." belirtilmiştir. Bilirkişi raporundan, davacının çalışma şekli ve sürelerinden davacının fazla çalışma yaptığı açıkça ortadadır....

                  Değinilen maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri tazminat ve alacaklar dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün haklar yönünden uygulanır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenen ibra sözleşmeleri için yasal koşulların varlığı aranmalıdır. Ancak 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olmadığı dönemde imzalanan ibranamenin geçerliliği sorunu, Dairemizin konuyla ilgili ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İbranamenin feshi izleyen bir aylık süre içinde düzenlenmesi ve ödemelerin banka kanalıyla yapılmamış oluşu 01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen ibra sözleşmeleri için geçersizlik sonucu doğurmaz....

                    İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra iradesine değer verilmelidir (Yargıtay 9.HD. 24.6.2010 gün, 2008/33597 E, 2010/20380 K). Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken, bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir....

                      UYAP Entegrasyonu