Genel Müdürlüğüne ait olmak üzere Maliye Hazinesi adına daimi irtifak hakkının tapuya teciline karar verilmesi doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendindeki "kullanım hakkı ... Genel Müdürlüğüne ait olmak üzere Maliye Hazinesi adına daimi irtifak hakkının tapuya teciline " tümcesinin metinden çıkarılarak yerine "irtifak hakkının ... Genel Müdürlüğü adına tesciline” sözcükleri yazılmak suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 27.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 02/07/2020 gün ve 2019/427 E ve 2020/174 K sayılı kararı ile, açılan davanın kabulüne, taşınmazın irtifak kamulaştırması bedelinin 27.028,22 TL olarak tespitine ve taşınmaz üzerinde kurulan irtifak hakkının davacı kurum lehine tapuya tesciline karar verildiği, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek süresi içinde davacı kurum vekilince istinaf yoluna başvuru dilekçesi sunulduğu görülmüştür. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kurum vekilinin istinaf dilekçesi ile özetle; taşınmazın arazi vasfında olduğu, faiz hükmünün hatalı kurulduğu ve davacı kurum yararına vekalet ücreti takdiri gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLER: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, Yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talepli iş bu davada yargılama sonucunda kurumumuz lehine irtifak hakkı kurulmasının muhtemel olduğu, İrtifak hakkının ayni haklardan olduğu ve taşınmazın aynına ilişkin sonuçlar doğuran bir hak olduğunu belirtip dava devam ederken davacı taraf irtifak hakkının tesisini kısıtlayacak veya imkansız hale getircek her türlü tasarruf işlemlerini yapabileceği, Yargılama sonucunda eğer kurum lehine irtifak hakkı kurulmasına karar verilirse, dava devam ederken davacı tarafın yaptığı irtifak hakkının özüne dokunan tasarruf işlemleri mahkeme kararının infazını imkansız hale getireceğini ve dava devam ederken de bizzat davacı tarafından hakkın özüne zarar verici işlemler yapılabileceğinden bahisle irtifak hakkının korunmasını teminen dava konusu edilen taşınmaz üzerine tapuda "ihtiyati tedbir mahiyetinde davalıdır" şerhi koyulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu kapsamda, ön izin yükümlülüklerini yerine getiren girişimci adına yapılan kesin tahsisin üst hakkının varlığına bağlı olmaksızın idarece istenilen belgelerin sunulmasıyla birlikte geçerlilik kazanacağı, söz konusu belgelerin Kültür ve Turizm Bakanlığına teslim edilmesinden sonra üst hakkı tesis edilmesi veya kiralama yapılması ya da kullanma izni verilmesinin Bakanlıkça Maliye Bakanlığından istenilmesi üzerine, turizm yatırımı gerçekleştirilmek üzere adına kesin tahsisi yapılmış yatırımcılar lehine kesin tahsis konusu taşınmaz üzerinde Maliye Bakanlığınca üst hakkı kurularak tapuya tescil edileceği, üst hakkının kurulmasının dayanağının kesin tahsisin tesis edilmiş olması olduğu, dolayısıyla üst hakkının varlığının kesin tahsisin varlığına bağlı olduğu, kesin tahsisin sona ermesi durumunda, Maliye Bakanlığınca da üst hakkının tapudan terkin ettirilmesi gerektiği görülmektedir....
Bu kapsamda, ön izin yükümlülüklerini yerine getiren girişimci adına yapılan kesin tahsisin üst hakkının varlığına bağlı olmaksızın idarece istenilen belgelerin sunulmasıyla birlikte geçerlilik kazanacağı, söz konusu belgelerin Kültür ve Turizm Bakanlığına teslim edilmesinden sonra üst hakkı tesis edilmesi veya kiralama yapılması ya da kullanma izni verilmesinin Bakanlıkça Maliye Bakanlığından istenilmesi üzerine, turizm yatırımı gerçekleştirilmek üzere adına kesin tahsisi yapılmış yatırımcılar lehine kesin tahsis konusu taşınmaz üzerinde Maliye Bakanlığınca üst hakkı kurularak tapuya tescil edileceği, üst hakkının kurulmasının dayanağının kesin tahsisin tesis edilmiş olması olduğu, dolayısıyla üst hakkının varlığının kesin tahsisin varlığına bağlı olduğu, kesin tahsisin sona ermesi durumunda, Maliye Bakanlığınca da üst hakkının tapudan terkin ettirilmesi gerektiği görülmektedir....
Yargıtay 5.HD'nin emsal niteliğindeki 2009/11639- 2009/12182 E-K, 2010/12314- 2010/19634 E-K, 2010/6215- 12195 E-K sayılı kararlarındaki belirlemeler de gözönüne alındığında taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle davalı idare lehine irtifak hakkı tesis edilmesi halinde, tesis edilen irtifak hakkının tapuya tescil edilmesi yerine, Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi uyarınca satılamaz şerhinin konulması maddenin düzenleme amacına uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının kabulü halinde irtifak tesis ve tesciline ilişkin hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işleneceği, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği halde, davalı idare tarafından tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir....
BOTAŞ LEHİNE 1 yıllık geçici irtifak hakkının TESİSİNE VE TAPUYA ŞERH DÜŞÜLMESİNE, 5- Dava konusu 228 ada 55 parsel sayılı taşınmaza alınan rapor ve krokide gösterilmiş olan 1.989,23 m²'lik kısmının 30 yıl daimi ve müstakil üst hakkı olarak BORU T1 LEHİNE TAKYİDATSIZ olarak HÜKMEN TESCİLİNE, 6- Dava konusu 228 ada 55 parsel sayılı taşınmaza alınan rapor ve krokide gösterilmiş olan 1.240,09 m²'lik kısmında BOTAŞ LEHİNE 1 yıllık geçici irtifak hakkının TESİSİNE VE TAPUYA ŞERH DÜŞÜLMESİNE, 7- Dava konusu 228 ada 56 parsel sayılı taşınmaza alınan rapor ve krokide gösterilmiş olan 886,22 m²'lik kısmının 30 yıl daimi ve müstakil üst hakkı olarak BORU T1 LEHİNE TAKYİDATSIZ olarak HÜKMEN TESCİLİNE, 8- Dava konusu 228 ada 5 6parsel sayılı taşınmaza alınan rapor ve krokide gösterilmiş olan 414,72 m²'lik kısmında BOTAŞ LEHİNE 1 yıllık geçici irtifak hakkının TESİSİNE VE TAPUYA ŞERH DÜŞÜLMESİNE karar verilmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve dosya içeriği göz önünde tutularak yazılı şekilde hüküm kurmuş olmasında kanuna aykırı bir yön yok ise de, davalının teleferik sistemini geçirmek suretiyle irtifak hakkını kazandığı da düşünülebilir. Bu durumda TMK.nun 780. maddesinin son fıkrası hükmü göz önünde tutularak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekir. Gerçekten de anılan maddede irtifak hakkının kurulması için tapu kütüğüne tescil şarttır vurgulaması yapıldıktan sonra son fıkrasında da "...İrtifak hakkının zamanaşımı yoluyla kazanılması, ancak mülkiyetin bu yolda elde edilebilecek taşınmazlardan mümkündür..." denilmiştir. TMK.nun 780. maddesinin son fıkrasındaki yollama nedeniyle aynı kanunun 713/1. maddesinde yazılı koşullar altında davacı taşınmazı üzerinde teleferik sisteminin kurulması ve bundan yararlanılması sonucu olağanüstü zamanaşımı yoluyla irtifak hakkının kazanılması da mümkün olabilir....
Taraflar arasında orman niteliğindeki 1970 parsel üzerinde 20.10.1993 günlü üst hakkı sözleşmesiyle 49 yıl süreyle davalılardan Favori Dinlenme Yerleri A.Ş lehine üst hakkı tanındığı, üst hakkının daim olması özelliğinden ötürü de tapunun ayrı bir sayfasına tescil edildiği tartışmasızdır. Kurulan bu üst hakkının, üst hakkı sahibine kanunun tapu malikine tanıdığı hakları sağlayacağı da şüphesizdir. Kısaca üst hakkı sahibi tapunun ayrı bir hanesini bağımsız hak olarak tescil edilen hakkı sebebiyle üçüncü kişiler yararına ipotek tesis edebilir. İpotek ise kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir....
Mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkilerin kullanılmasına imkan veren irtifak hakkının çeşitlerinden olan intifa hakkı ile üst hakkının hüküm ve sonuçları birbirinden farklı olup, intifa hakkı ile üzerinde tesis edilen taşınmazdan tam bir yararlanma yetkisi elde edilmekte iken üst hakkı ile sadece inşaat yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi elde edilmektedir. Dolayısıyla üst hakkı (inşaat hakkı) ile intifa hakkının sağladığı tüm yetkilerin kullanılması mümkün değildir. Yukarıda anılan Emlak Vergisi Kanununda arazinin irtifak hakkı sahibinin değil, irtifak hakkının bir çeşiti olan, mülkiyet hakkına en yakın yetkileri sağlayan intifa hakkı sahibinin vergi mükellefi olduğu belirtildiğinden, emlak vergisine konu arsalar üzerinde Medeni Kanunun 751 inci maddesine istinaden inşaat hakkına sahip olan davacı vakfın emlak vergisi mükellefi olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu durumda Mahkemece, ......