Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Üst Hakkı Kurulması DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 09.10.2017 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, üst hakkından kaynaklanan isteğe ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    -TL gecikme zammının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisi niteliğinde irtifak hakkı bulunduğundan bahisle Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu belirtilerek tensip ile birlikte görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanunu'nun 299. ve devamı maddelerinde düzenlenen kira akdi ile Türk Medeni Kanunu'nun İkinci Kısmının birinci bölümünde yer alan, irtifak hakkı, kurulması, sonlandırılması, sonuçları itibariyle birbirinden tamamen farklı olan haklardandır. Türk Medeni Kanunu'nda üst hakkına ilişkin 826. maddesinde “Bir taşınmaz maliki, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabilir.” düzenlemesi getirilmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık irtifak hakkının bir çeşidi olan üst hakkından kaynaklanmaktadır....

      Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisi niteliğinde irtifak hakkı bulunduğundan bahisle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek tensip ile birlikte görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanun'unun 299. ve devamı maddelerinde düzenlenen kira akdi ile Türk Medeni Kanun'unun İkinci Kısmın birinci bölümünde yer alan, irtifak hakkı, kurulması, sonlandırılması, sonuçları itibariyle birbirinden tamamen farklı olan haklardandır. Türk Medeni Kanununda üst hakkına ilişkin 826. Maddesinde “Bir taşınmaz maliki, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabilir.” düzenlemesi getirilmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık irtifak hakkının bir çeşidi olan üst hakkından kaynaklanmaktadır....

        hakkı bedeli sayılmak üzere ödeneceğine ilişkin noter onaylı yönetim kurulu kararını bakanlığa iletildiğini, tahsis ve ek alan ön izin işlemlerinin dayanağının kalmaması sebebiyle tahsis ve ön izin işlemlerinin iptal edildiğinin belirtildiğini, müvekkilinin 2005 yılından 2013 yılma kadar tahakkuk etmiş irtifak hakkı bedeli ve gecikme zamlarını idareye eksiksiz ödediğini, üst hakkına ilişkin sözleşmenin batıl olduğu tarihe kadar ödemenin eksiksiz yapıldığını ve bu tarihten sonra geçerli olmayan bir sözleşmeye ilişkin üst hakkı bedeli ve ferilerinin talep edilemeyeceğini, davacının tapu müdürlüğünden üst hakkının terkini sağlanabilecekken, idari yaptırım kararının tescili talebinde bulunmadığını, Bakanlık kararı ile iptal edilen üst hakkı neticesinde, üst hakkına ilişkin taraflar arasındaki sözleşmenin batıl olduğunu, bu sözleşme dolayısıyla irtifak/üst hakkı bedeli talep edilemeyeceğini, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gönderilen iptal bildirimlerinden itibaren de ilgili taşınmazlar...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2014 gününde verilen dilekçe ile üst hakkı nedeniyle hasılat payı alacağı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkından kaynaklanan hasılat payı alacağı isteğine ilişkindir....

          hakkı bedeli sayılmak üzere ödeneceğine ilişkin noter onaylı yönetim kurulu kararını bakanlığa iletildiğini, tahsis ve ek alan ön izin işlemlerinin dayanağının kalmaması sebebiyle tahsis ve ön izin işlemlerinin iptal edildiğinin belirtildiğini, müvekkilinin 2005 yılından 2013 yılına kadar tahakkuk etmiş irtifak hakkı bedeli ve gecikme zamlarını idareye eksiksiz ödediğini, üst hakkına ilişkin sözleşmenin batıl olduğu tarihe kadar ödemenin eksiksiz yapıldığını ve bu tarihten sonra geçerli olmayan bir sözleşmeye ilişkin üst hakkı bedeli ve ferilerinin talep edilemeyeceğini, davacının, tapu müdürlüğünden üst hakkın terkinini sağlanabilecekken, idari yaptırım kararının tescili talebinde bulunmadığını, Bakanlık kararı ile iptal edilen üst hakkı neticesinde, üst hakkına ilişkin taraflar arasındaki sözleşmenin batıl olduğunu, bu sözleşme dolayısıyla irtifak/üst hakkı bedeli talep edilemeyeceğini, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gönderilen iptal bildirimlerinden itibaren de ilgili taşınmazlar...

            Üst hakkını bağımsız kabul edebilmek için de başkasına devrinin taraflarca kısıtlanmamış olması gerekir Kural olarak üst hakkı tesisi, önce tarafların üst hakkı kurulması konusunda yazılı veya sözlü anlaşmış olmaları, ilgili tapu siciline giderek iradelerini resmi senet düzenlemeye yetkili olan memur huzurunda açıklayıp üst hakkı kuruluş senedi yapmaları, sonra da resmi memurdan üst hakkının bir irtifak hakkı olarak taşınmaz kaydına şerh edilmesi veya tescilini istemeleri suretiyle olur. Türk Medeni Kanununun 827. maddesinde üst hakkı tesisinde resmi senet aranacağı hükme bağlandığından, üst hakkının ancak yukarıda açıklanan yöntemle resmi senetle kurulmasının mümkün bulunduğu duraksamasız kabul edilmelidir. Resmi senetten maksat ise, resmi bir memur tarafından hazırlanarak taraflar huzurunda imzalanan ve resmi memurca mühür ve imza ile onaylanan sözleşmedir....

              Şöyle ki; üst hakkı bedeli, ilgili yıla ait kullanım bedeli olup ödenecek dönemde tahakkuk edeceğinden ve hakkın ilgili yılda kullanılması durumunda ödeneceğinden lehine üst hakkı tesis edilen şirket üst hakkı bedeli ödemelerinden her birini ancak ilişkin olduğu hesap dönemine ait kurumlar vergisi matrahında gider olarak dikkate alabilecektir. - Değerleme ölçüsü 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda açık biçimde belirtilmeyen üst hakkı kullanım bedellerinin, Kanun'un 289. maddesi uyarınca, varsa borsa rayici, yoksa mukayyet değerleriyle değerlenmesi gerekmektedir. Bir başka deyişle üst hakkı kullanım bedellerinin başlangıçta kaydedilen değerinin dışında bir değişime gitmemesi gerekir....

                Genel bir anlatımla irtifak hakkı, mülkiyet hakkına tanıdığı yetkilerin mülkiyet hakkından bağımsızlaştırılarak malik tarafından taşınmazın başkasına tahsis edilmesidir. Bu şekilde malik tarafından başkalarına (irtifak hakkı sahibine) bir maldan faydalanma, yararlanma yetkisi veya malike mülkiyet hakkının sağladığı yetkiyi kullanmaktan çekinme borcu yüklenir. Somut olayda da; dava konusu 3450 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı lehine inşaat hakkı tesis edilmiştir. Resmi senet içeriğine dahil edilen ve irtifak hakkının içeriğini ortaya koyan 07.12.1989 tarihli taahhüt senedine göre taşınmaz üzerine yat limanı ve yan üniteleri yapılarak işletmeye açılacaktır. Bu durumda tesis edilen irtifak hakkının Türk Medeni Kanununun 827. maddesinde düzenlenen üst hakkı olduğu kuşkusuzdur. Üst hakkı Türk Medeni Kanununun taşınmaz mülkiyetinin kısıtlamaları bölümünde 726. maddede düzenlendiği gibi ayrıca irtifak hakları bölümünde de 826 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir....

                  Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, üst hakkından kaynaklanan ödemeden Gelir Vergisi Kanunun 94. maddesine uyarınca tevkif suretiyle tahsil edilen vergilerin yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle düzeltme ve şikayet başvurusu yapılmış ise de, açılan davada Vergi Dava Dairesince, verginin yasallığı ilkesi uyarınca, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun vergi tevkifatını düzenleyen 94. maddesinde açıkça sayılmayan üst hakkı ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapılmasına hukuken olanak bulunmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümü, üst hakkı sözleşmesinin hukuk alemindeki yerinin ve ne şekilde nitelendirilmesi gerektiğinin tespitine bağlı olup, söz konusu üst hakkının nitelendirilmesi hukuki yorum gerektirdiğinden, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların, ancak tahakkuk işlemine karşı süresi içerisinde açılan davada incelenmesi mümkündür....

                    UYAP Entegrasyonu