Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece borçlunun açtığı iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararının mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyici bir yönü bulunmadığını belirterek borçlunun ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiş, karar borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, borçlu vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Paylı mülkiyet nedeniyle doğan yasal önalım hakkı ancak paylı mülkiyet ilişkisi devam ettiği sürece söz konusudur. Bu nedenle dava konusu taşınmazda payı kalmayan davacının dava hakkı ortadan kalkar. Zira önalım hakkının konuluş amacı paydaş olmayan üçüncü kişinin ortaklığa girmesine engel olmaktır. Paylı mülkiyete tabi bir taşınmazda payın üçüncü kişiye satılması halinde diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabileceğinden satış tarihinde paydaş olan önalım hakkı sahibinin paydaşlığının karar kesinleşinceye kadar devam etmesi gerekir. Davacının payını kaybetmesi halinde taşınmazın paylı maliki olmadığından üçüncü şahsın aldığı paya ilişkin önalım hakkına dayalı dava açma hakkını yitirmiş olur." Somut uyuşmazlıkta; İstanbul 24.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018/395 Esas no ile görülen Tapu İptali ve Tescil (önalım hakkından kaynaklanan) davasında, dava konusu taşınmaz hakkında "fiili/rızai taksim bulunduğu" sonucuna varılarak davanın esastan reddine kararı verilmiştir. İstanbul 9....

    Mahkemece, tasarrufun iptali davasının kabulüne, önalım davası yönünden ise konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararın, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01.12.2011 tarih, 2011/846 Esas-2011/11487 Karar sayılı ilamı ile "önalım davası ile tasarrufun iptali davasının tefrik edilerek esas hakkında karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu mahkemece, ... tarafından ikame olunan tasarrufun iptali davasının tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği ve davacı ...'in davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davacı ...'nın davasının ise kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 05.05.2014 tarih, 2014/822 Esas- 2014/5766 Karar sayılı ilamı ile "...Davacı ...'...

      İİK'nun 72/2. maddesine göre; “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” Menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takip durdurulmuş ise, haciz ve satış isteme süreleri işlemez. ... 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/486 Esas sayılı dosyasında; 24.09.2013 tarihli ara kararı ile İİK'nun 72/2. maddesi gereğince takibin durdurulmasına, yine aynı mahkemenin 22.04.2015 tarihli kararı ile de tedbirin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerine 24.09.2013 tarihinde haciz konulmuş olup, alacaklı tarafından, menfi tespit davasında verilen tedbir kararının kaldırıldığı gün, yani 22.04.2015 tarihinde satış talebinde bulunulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vd. vekili Av. ... tarafından, davalı ...Ş aleyhine 29/01/2016 gününde verilen dilekçe ile tasarrufun iptali davasında verilen haksız ihtiyati haciz kararı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen 29/06/2018 günlü karara yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3....

          İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararına aykırılık nedeniyle takibin iptal edilmesi, ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik şikayeti konusuz bırakmayacağından mahkemece, şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.09.2014 tarih ve 2014/17287 E. - 2014/21601 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İstem, haksız fiilden kaynaklanan tazminata (para alacağı) yöneliktir. 6100 Sayılı HMK'nın 341/1-b maddesi gereğince; İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bunun dışında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir ile ilgili verilen kararlara karşı başvurulabilecek bir yasa yolu bulunmamaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16.12.2014 gün ve 2014/10136 Esas, 14444 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Davacı, 10.07.2013 tarihinde açmış olduğu önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, paydaşı olduğu dava konusu 198 ada 1042 parsel sayılı taşınmazın 1/16 hissesini davalı ...'ın, paydaşlardan .....'dan 4.500,00 TL karşılığında 10.10.2012 tarihinde satın aldığını, önalım hakkını kullanarak davalı adına kayıtlı 1/16 payın tapu kaydının iptaliyle adına tescilini istemiştir....

                Davacıların, murislerinin davalı şirkette geçirdiği iş kazası neticesinde hayatını kaybetmesi nedeniyle açtıkları tazminat davasında, ayrıca ihtiyati haciz talebinde bulunmuşlar ve mahkemece, tazminat talebi ile sınırlı olmak üzere borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İİK'nun 257/1 maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken 2. bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır. Somut olayda, haksız fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği tarafların kabulündedir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: İlk derce mahkemesince aynı numara üzerinden 17/02/2021 tarihinde; davacının talebi üzerine dava değeri üzerinden 08/02/2021 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, verilen kararın davacı tarafça henüz uygulanmadığı, dava değerinin de 2.000 USD olduğu, dava değeri dışında kalan tutar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinden davacının ihtiyati haciz talebinin İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince reddine karar verildiği görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu