Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı satış bedeli ve tapu harcı olan 20.400,00TL'yi mahkememiz veznesine depo ettiği, paydaş olan davacıların yasadan kaynaklı olarak ön alım hakkını kullanabileceği" şeklinde karar verilmiştir....

Mahkemece özel parselasyonun herhangi bir resmiye verilmemiş olması nedeni ile fiili taksimin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Ön alım davalarında fiili taksime değer vermek için bu taksimin resmi makamlarca onanması hatta yürürlükte bulunan yasalara uygun olması aranmaz. Davacı ve davalı veya bayiilerinin bu yerde kendilerine yer özgüleyip tasarruf hakkını ellerinde tutmaları yeterlidir. Dinlenen tanık anlatımları ile davacının bayii olan eşine ait yerler bulunduğu ve davacının yeri eşinden edindiği, davalıların da bayiilerince belirlenip kullanılan yerleri aldığı anlaşılmakla ön alım hakkının kullanılması TMK 2. maddeye aykırılık olarak değerlendirilmelidir....

Ancak dosyada yer alan bilgi ve belgelerden davacının satışı daha önce öğrendiği dolayısıyla davayı süresinde açmadığı anlaşılmakla ön alım hakkının kullanılamayacağına kanaat getirilerek davanın reddine " dair karar verilmiştir....

Davalı 01.12.2020 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; hakkında açılan ön alım davasının haksız ve hukuksuz olduğunu, ön alım hakkının konuluş amacının paydaşlardan herhangi birinin tanımadığı ve malın idamesi hususunda mizacını bilmediği 3. Kişilerin ortaklığa girmesine engel olmak dolayısıyla mülkiyet hakkının kullanılmasında oluşacak muhtemel güçlüklere karşı paydaşı korumak olduğunu, işbu davada davacıların dayısı olduğunu, söz konusu satışın davacıların bilgileri ve muvafakatleri ile gerçekleştiğini, davacıların her ikisinin de isticvaba davet edilmesini söz konusu iddialarını Sayın Mahkeme huzurunda tekrar etmelerini ayrıca bu konuda yemine davet edilmesini, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....

Davalı ...Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının haciz tarihi itibarıyla mülkiyet iddiasının bulunmadığını, ön alım davası ile oluşan kararın kurucu nitelikte olduğu, karardan önce konulan haczin geçerliliğine etkisinin bulunmadığı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı ...Ş. vekili; ön alım hakkının kurucu yenilik doğuran hak olduğunu, ileriye dönük hüküm doğurduğunu, geçmişe etki etmeyeceğini, ön alım hakkını kullanan kişinin taşınmazı mevcut hâli ve şartları ile satın almayı kabul ettiğini, davaya konu haczin 01.03.2010 tarihinde konulduğunu, davacının hacizleri bilerek ön alım hakkını kullandığını, ön alım davasının ise 2016 yılında açıldığını, müvekkilinin kötü niyetinden bahsetmenin mümkün olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. C....

    Abdurrahman Aydın'ın bu taşınmazın satın almakla paydaş haline geldiği ve ona karış ön alım hakkının kullanılmadığı, bu hususun sonradan payı alan kişiye karşı ön alım hakkının kullanılmasına engel olmadığı; Abdurrahman ile davalı Levent arasındaki inançlı işlem iddiasının da tapuda satış olarak gösterilen işlemin muvazaalı olduğu iddiasını içerdiği ve yukarıda açıklanan ilke gereği bu iddianın dinlenemeyeceği değerlendirilmiştir....

    Dairemizin incelemesinden geçen emsal dosyalarda, 2012 yılı sonu veya 2013 yılı için yapılan hizmet alım sözleşmeleri yönünden davalı kurum ile yüklenici şirketler arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiştir. Ancak somut olaydaki fesih tarihi nazara alındığında, özellikle uyuşmazlık konusu son dönem hizmet alım sözleşmeleri yönünden, ayrı bir muvazaa araştırması ve incelemede bulunulmaksızın tüm çalışma dönemi konusunda değerlendirme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması hatalı olup ikinci kez bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklann sebepten BOZULMASINA, 10.09.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılardan ... ve ... tarafından Av. ...'e verilen vekaletnameye dosya arasında rastlanmadığından, var ise vekaletnamenin onaylı sureti veya aslı ile miras bırakan ...tarafından düzenlenen vasiyetnamenin tasdikli örneğinin dosya arasına alındıktan sonra dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 19.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, ön alım hakkına konu edilen payın iptali ile tescil isteğine ilişkindir. Ayrıca Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2012/5100-7205 sayılı bozma ilamına uyularak verilen kararın temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu