Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yasal ön alım hakkından kaynaklı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Bu nedenle de davacı satış bedelini mahkeme veznesine depo ettiğinden bu bedel esas alınarak esas alınarak davacının taşınmazda hissedar olması nedeniyle ön alım hakkı bulunduğundan ve yasal süresi içerisinde ön alım hakkını kullanarak bu davayı açtığı, davacının da ön alım bedelini ve tapu masraflarını verilen süre içerisinde mahkeme veznesine depo ettiği (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 18/12/2017 tarih ve 2016/879 Esas- 2017/9480 Karar sayılı kararı) anlaşıldığından; davanın kabulüne karar verilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 14....

    Somut olayda; davacının dava dilekçesi davalı kadına konsolosluk vasıtasıyla 27.05.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kadına dava dilekçesinin tebliğinden önce davalı kadın vekilinin 06.05.2016 tarihinde öne alım dilekçesi verdiği, mahkemenin ön alım dilekçesinden dört gün sonra 10.05.2016 tarihli duruşmada taraf vekillerinin katılımıyla işin esası hakkında hüküm tesis ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece 10.05.2016 tarihli duruşmada çekişmeli vakıalar belirlenmemiş, ön inceleme sonuç tutanağı düzenlenmemiş, inceleme sonuç tutanağını taraflara imzalatılmamış ve tahkikata geçilirken yapılması gereken ihtarı (TMK m. 147/2) yapılmayarak işin esası hakkında karar verilmiştir....

      Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde paydaş sayısının artırılması sureti ile ön alım hakkının kullanılamaması gerekir. Dava konusu taşınmazın öncesinde tam pay ile dava dışı Fatma Durmuş adına kayıtlı iken davalıya tam pay ile devredildiği, davacı sınırdaş parsel sahiplerinin ise birden fazla kişi oldukları birlikte ön alım hakkı kullanmaları nedeni ile aktif husumette eksiklik bulunmasa da yukarıda açıklanan madde içeriği ile yasaklanan biçimde ön alım hakkı kullanıldığında, ön görülen büyüklükten daha az yüz ölçümlü dava konusu taşınmazın tam paylı halden paydaşlı hale geleceği ve paydaş sayısı artırılarak hisselendirilmiş olacağı bu durumun yasaya açık aykırılık oluşturulacağı değerlendirilmiştir....

      Davacının dava dilekçesi ile bedelde muvazaa iddiasında bulunduğu, ancak birbiriyle tutarlı tanık beyanları ve bilirkişi raporunun resmi satış senedindeki miktarı teyit ettiği, bedelin esasında daha az olduğu yönündeki iddianın davacı tarafından ispatlanamadığı kanaatiyle verilen ara karar gereği, mahkemece belirlenen satış bedeli ile alıcıya düşen tapu masraflarından ibaret ön alım bedelinin mahkeme veznesine depo edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu 138 ada 24 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı 6955/14336 payın iptali ile davacılar murisi ... adına tesciline, depo edilen 306.000,00 TL ön alım bedelinin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup uyuşmazlık dava konusu taşınmazda fiili taksim olup olmadığı, vekalet ücretinin usul ve yasaya uygun takdir edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. Kanuni ön alım ..., 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 732 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 2. Ön alım ... paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. 3....

          Ön alım ... paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Ön alım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıca zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle ön alım hakkını kullanması Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14/02/1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir....

            Noterliği'nin 30/12/2015 tarih 18779 yevmiye ile ihtarname çıkarıldığı, bu hisseye yönelik dava açılmadığı bu nedenle davalının dava konusu taşınmazda hissedar olduğu, daha sonra satın almış olduğu hisseye yönelik olarak davacının dava açtığı, bu nedenle hissedara karşı ön alım davası açılamayacağı anlaşılmakla davanın reddine " şeklinde karar verilmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/512 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, mahkemece adi ortaklığın tasfiyesi davası bekletici mesele yapılmadığı takdirde, davaya konu taşınmazın bedelinin, adi ortaklığın tasfiyesi davası sonunda hak sahiplerine ödenmek üzere, takdiren belirlenecek bir emanet hesabına depo edilmesine ve ilgili Mahkemesine müzekkere ile depo edildiğine ilişkin bilgi verilmesine, davacının ön alım hakkı talep koşulları oluşmadığından iyi niyete aykırı olarak açılan ve hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddine, ön alım hakkının talep koşullarının oluştuğunun kabul edilmesi durumunda, ön alım bedelinin adaleti sağlayacak ve çıkar dengesini koruyacak şekilde belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir....

            Kişi konumunda olduğunu, davacının ön alım hakkı kalmadığını beyan emiş ise de; ilk devir tarihi ile ikinci devir tarihi arasında çok kısa bir sürenin bulunduğu, devir alan T3 Mustafa Çulduz'un eşi olduğu, dosya kapsamında alınan nüfus kayıt örnekleri ve tapu devir senetleri ile sabittir. Bu sebeple dava konusu taşınmazların devirlerinin, davacının ön alım hakkını engellemeye yönelik kötüniyetli devir işlemlerinin olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiştir. Hukuk düzeni kötüniyeti korumaz. Bu sebeple davalının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir. Davacı vekili, dava konusu taşınmazın ön alım bedelinin davalı tarafından yüksek gösterildiğini, ön alım bedelin de muvaza yapıldığını, ilk satış bedeli üzerinden ön alım bedelinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Dosyaya konu taşınmazın satışında davacı üçüncü kişi konumunda olduğundan taşınmazın değerinin daha düşük olduğunu iddia edebilir....

            UYAP Entegrasyonu