Kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır. Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek köyün yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp tanık olarak dinlenilmelidir....
Kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır. Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmaz başında yapılacak keşifte taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek köyün yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp taşınmaz başında tanık olarak dinlenilmelidir. 05.11.2015 günü keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler de tekrar dinlenilerek beyanlarında geçen taşınmazı kullanan kişilerin kimliği açık bir şekilde belirlenerek, taşınmaz hissedarı ... (Tilkici) ile aralarında irs bağının bulunup bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmelidir. ......
Kadastro tespiti esnasında bilirkişi ve muhtar olarak görev yapan kişilerin hayatta olup olmadıkları ilgili kolluk kuvveti aracılığıyla tespit edilmeli, hayatta olduklarının anlaşılması halinde yeniden yapılacak keşifte tanık olarak beyanlarına başvurulmalıdır.Bu kişilerin hayatta olmadıklarının anlaşılması halinde taşınmazın evveliyatını, kullanımını vs. bilen, görgüye ya da duyuma dayalı bilgisine başvurulabilecek köyün yaşlı kişilerinin tespiti sağlanıp keşifte tanık olarak dinlenilmelidir. 11.05.2016 günü keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler de tekrar dinlenilerek, taşınmazı kullanan kişilerin kimliği açık bir şekilde belirlenerek, taşınmaz hissedarı muris ... oğlu ... mirasçılarının ile aralarında irs bağının bulunup bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmelidir....
Davanın yasal dayanağı olan 20/3 maddesinde ise “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.”...
Bu itibarla, sanık hakkındaki direnme kararına konu hükmün, gerekli araştırmanın mahallinde yapılıp ölümün Yerel Mahkemece tespiti ile sonucuna göre TCK’nın 64 ve CMK'nın 223. maddeleri uyarınca gereken hükmün verilmesinin temini için sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; 1- ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.04.2016 tarihli ve 112-297 sayılı direnme kararına konu hükmünün, güncel nüfus kayıt örneğinde sanığın, direnme kararından sonra 14.02.2022 tarihinde öldüğü bilgisinin yer alması karşısında, bu konuda gerekli araştırmanın mahallinde yapılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 64 ve 5271 sayılı CMK'nın 223. maddeleri uyarınca gereken hükmün verilmesinin temini için diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 24.03.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi....
Davanın yasal dayanağı olan 20/3 maddesinde ise “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34'üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.”...
ın kamyonuna arkadan çarpması ve kazaya bağlı olarak kazadan 15 gün sonra 22.01.2013 günü hastanede ölmesi şeklinde gelişen olayda, ölenin yol, hava ve görüş mesafesine göre hızını azaltmaması ve takip mesafesini dikkat etmeyerek arkadan çarpma kusurunu işlemesi ve ölümün buna bağlı olarak gerçekleşmesi nedeniyle önde bulunan ve arkadan çarpılan sanıklara ölümün meydana gelmesinde kusur yüklenilemeyeceği anlaşılmakla, Sanıkların kusursuz oldukları ve müteveffanın tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edilmesi nedeniyle sanıklar hakkında beraat kararı verildiği halde, hükümde beraat kararının CMK'nın 223/2-c yerine CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükümdeki...
İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda ölümün, kendisinde son dönem akciğer kanseri bulunan kişinin ölümünün bronş güdüğünde nüks ve bronkoplevral fistül sonucu ampiyem poşuna konmaya çalışılan dren sırasında göğüs yan cidarına yapışan kalbin yaralanması ve tamiri sonrasında gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtilmesi karşısında, meydana gelen komplikasyon sonrasında hastanın ameliyatına katılan kalp cerrahi uzmanı sanık Kazım Beşirli ile ameliyat sonrası yoğun bakımda görevli doktorlar ... ve...'...
a telefon ederek “ benim maaşımdan haczi kaldıracaksın, ilk gördüğüm yerde ağzını burnunu kırarım, senin ölümün benim elimden olacak” şeklinde tehdit ettiğinin iddia edilmesi karşısında, eylemin sübutu halinde TCK’nın 265/2. maddesindeki “görevi yaptırmamak için direnme” suçunu oluşturabileceği, suçu niteleme ve kanıtları değerlendirme görevinin üst dereceli asliye ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek, 5235 sayılı Kanunun 11. ve CMK'nın 4. maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a) Sanığın müştekiye söylediği iddia edilen “ benim maaşımdan haczi kaldıracaksın, ilk gördüğüm yerde ağzını burnunu kırarım, senin ölümün benim elimden olacak” şeklindeki sözlerin TCK'nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen hayata ve vücut dukunulmazlığına yönelik tehdit suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi, b) 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı...
UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanığın 09/06/2017 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, ölümün doğruluğu kesin biçimde saptanarak, TCK'nın 64. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....