(HGK. 18.07.2007 tarih ve 2007/1-583 E–2007/556 K ve 3.HD. 21.10.2014 tarih ve 2014/9784 E-2014/13820 K.sayılı kararları ) Öte yandan, 6100 sayılı HMK 33.maddesi uyarınca davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara ait ise de; dava dilekçesini bir bütün olarak değerlendirerek, davayı nitelendirmek ve uygulanacak yasa maddesini belirlemek hakime aittir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.10.2013 tarihli, 2013/5-603 Esas, 2013/1503 Karar sayılı kararı). Somut olayda; davacı yan, vasiyetnamenin iptalinin yanısıra saklı payına elatıldığını ileri sürerek, taşınmazların miras payı oranında adına tescilini de talep etmektedir. Bu durumda, davacının tenkis talebinde bulunduğunun kabulü gerekir. TMK.nun 505.maddesine göre; "Mirasçı olarak alt soyu, ana ve babası veya eşi bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir. Bu mirasçılardan hiçbiri yoksa, miras bırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir....
Asli müdahil olan T7 (murisin eşi) dilekçesinde, tıpkı davacı gibi iddialarda bulunarak aynı şekilde tapu iptali ve tescil kademeli olarak ise tenkis talebinde bulunmuştur....
Tenkise tâbi tasarruflar, sağlararası ve ölüme bağlı tasarruflar olarak ikiye ayrılmaktadır. Belirtmek gerekir ki bu ayrımın yapılması tenkis davası bakımından oldukça önemlidir. Zira miras bırakanın tasarruf nisabını aşan tüm ölüme bağlı tasarrufları tenkise tâbi iken, sağlararası tasarrufları ise sadece 4721 sayılı Kanun'un 565 inci maddesinde sayılan gruplardan birine ait olması durumunda tenkise tâbi tutulur. Ayrıca 565 inci maddenin son bendi kapsamında bir sağlararası tasarrufun tenkis edilebilmesi için tasarrufun saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacıyla yapıldığının açık olması gerekmektedir. 2. 4721 sayılı Kanun'un 560 ıncı maddesine göre, "Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler". Buna göre tenkis davası, mirasçıların saklı paylarını elde edememiş olması hâlinde açılabilir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Maddeye göre “Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır. Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararası kazandırmalar en son sırada tenkis edilir”. Mirasbırakan tenkise tabi olan tek bir kazandırmada bulunmuşsa, bu kazandırma saklı payın ihlali ölçüsünde tenkis edilir. Tenkise tâbi hem ölüme bağlı kazandırma hem de sağlararası kazandırma mevcut ise saklı pay tamamlanıncaya kadar öncelikle ölüme bağlı tasarruflar tenkis edilir. Ölüme bağlı tasarruflar, TMK’nın 563 ve 561. maddeleri uyarınca kendi içinde orantılı olarak tenkis edilir. Ölüme bağlı tasarruf yapılmamış veya ölüme bağlı tasarrufların tenkisi saklı paya tecavüzü ortadan kaldırmaya yetmemişse, sağlararası kazandırmaların tenkisine geçilir....
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565 inci maddesinin 1, 2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) tenkis uygulanırken TMK'nın 570 inci maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, ölüme bağlı tasarrufların iptali ile tenkis istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ikinci fıkrası gereği “Kamu tüzel kişilerine yapılan ölüme bağlı tasarruflar ile sağlararası kazandırmalar en son sırada tenkis edilir.” hükmü gereği murisin oğlu ... lehine yaptığı kazandırmalardan tenkis edilmesinin kanun gereği olduğunu, bu hususun hiç dikkate alınmadan, bilirkişi raporunun 13. maddesinde sadece müvekkili Kurumun tenkis yükümlüsü olduğunun rapor edilmiş olmasının hatalı ve yanlış olduğunu,müvekkili Kurumun 1606 sayılı Kanun gereği her türlü harçtan muaf olduğu halde gerekçeli kararda müvekkili aleyhine harca hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek, Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 3....
Türk Medeni Kanunu'nun 560 ve devamı maddelerinde düzenlenen tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile iadeye ve tenkise tâbi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....
DELİLLER: Tapu kayıtları, hastane evrakları bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, Vasiyetnamenin iptali isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. Madde gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Türk Medeni Kanunu 557- 559 maddeleri arasında düzenlenen ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılık olarak düzenlenmiş, şekle ilişkin iptal sebeplerinin ise ölüme bağlı tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılması hali olarak belirlenmiştir. Vasiyetnamenin iptali sebepleri Türk Medeni Kanunu'nun 557 ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiş olup bu sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak vasiyetnamenin iptali istenilemez ve davacı tarafın bu iptal nedenlerine ilişkin delil sunması gerekir....