ya devrettiği, davalının zilyetliğinde olduğu saptanarak davalı adına sicil kaydının oluşturulduğu 139 ada 77 parsel sayılı taşınmazın 30 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız ... Üstünol’un zilyetliğinde iken taşınmazın 1970 tarihli satış senedi ile ... Turalı'ya, ondan da bağış sureti ile davalı ... Turalı’ya 1980 tarihinde temlik edildiği ve davalının zilyetliğinde olduğu saptanarak davalı adına sicil kaydının oluşturulduğu, tahdidi yapılan tapu kaydı ve vergi kaydı bulunmayan 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız ... Turalı’nın zilyetliğinde bulunan 158 ada 66 parsel sayılı taşınmazın 1980 tarihli satış senedi ile davalı ...'ya devredildiği ve davalının zilyetliğinde olduğu saptanarak adına sicil kaydının oluşturulduğu , tapu kütük defterinde kaydına rastlanılmayan, 1938 tarihli vergi kaydı ile ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2013 NUMARASI : 2009/449-2013/623 Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tenkis davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tecsil; mümkün olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, muvazaa iddiası sabit görülerek miras payı oranında tapu iptal ve tescile hükmedilmiştir....
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nin 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
Kez tutulan tapu kaydının yasaya ve gerçeğe aykırı olması sebebiyle 16.10.2001 tarihinde Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2001/331 E. Sayılı dosyası ile mükerrer tapu kaydının iptali ve taşınmazın müvekkil adına tescili talebiyle dava açıldığını ve iddia ve taleplerimiz üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, 2001/331 E.-2003/87 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece her iki davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Asıl ve birleştirilen davada davacılar, miras bırakanları ...'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 3.2.2. Bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında ise anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur....
Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
Belediyesince yapılan 37 nolu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek; 1107 sayılı parsele geri dönüşümü teminen tapu iptali ve ... adına tescili ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “davanın kabulüne” dair verilen ilk karar, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 18.04.2014 tarihli ve 2014/7188 Esas, 2014/4767 Karar sayılı ilamı ile “…. Mahkemece, sicil kaydının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi sonucu kaydın dayanaksız hale geldiği ve yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle hüküm kurulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur....
Davalı ve bazı dahili davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, dahili davalılardan ..., ... ve ... temyiz etmişlerdir. Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
İdare Mahkemesinin, 2004/1422 Esas, 2005/1099 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiği, iptal kararının 12/02/2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 11/01/2013 tarihinde açılmasından sonra kadastaral parselin geri dönüş işleminin 10/09/2014 tarihli, 722 sayılı Encümen Kararı ile gerçekleştirildiği gözetildiğinde asıl davadaki yargılama giderlerinden imar işlemini yapmış davalı belediyenin sorumlu tutulması gerektiği ve yine yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin de dava, kamusal tasarruftan kaynaklı sicil kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğundan maktu olarak imar işlemini yapmış davalı ... aleyhine hükmedilmesi gerektiği düşünülmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....