Davacı dava dilekçesinde maddi vakıalarını açıklarken, murisin mahfuz hisseleri üzerinde oynama yaparak vasiyetname düzenlediğini ileri sürdüğüne göre, saklı payının karşılığını alamadığını, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarrufunun tenkisini de talep ettiğinin kabulü gerekir. Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Murisin ölüm tarihi itibariyle uygulanacak TMK'nun 564.maddesine göre, vasiyetname yasa gereği tenkise tabiidir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 14/06/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; murisin ölüme bağlı tasarruflarının konusu taşınmazların ve 2012 model 34 XX 749 plaka sayılı Mercedes-Benz marka araçtan oluşturduğunu, ölüme bağlı tasarruflara konu taşınmazların kiraya verildiğini ve kira geliri elde edildiğini, söz konusu kiraları davalı Rıfat PANAYIR’ın tahsil ettiğini, dava dilekçelerinde de bahsettikleri üzere davalının, müvekkiline terekenin semereleri, yani kira gelirleri, hakkında hiçbir bilgi vermediğini, bunun yanında kira gelir vergisi ve/veya stopaj ödememek adına kira sözleşmelerinin ayrı ayrı iki adet olarak biri gerçek bedel diğeri ise vergi dairelerine verilmek üzere düşük bedelle yapıldığının da Türkiye’nin gerçeği olduğunu; yine ölüme bağlı tasarrufa konu 34 XX 749 plaka sayılı aracın da, davalının uhdesinde bulunmakta; davalının söz konusu aracı şehir içi ve şehir dışında kullanmakta olduğunu, söz konusu aracın kullanılmasıyla kilometresinin artması, yıpranması,...
TMK.nun 560/....maddesine göre; “Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.” Aynı Kanunun 561/... maddesine göre ise; “Saklı pay sahibi mirasçılara, ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmaların, onların saklı paylarını aşan kısmı orantılı olarak tenkise tabi olur” hükmüne amirdir. Tenkisin gerekip gerekmeyeceği, gerekiyorsa ne oranda ve ne miktarda gerekeceği önceden bilinemez. Öyle ise mahkemece, öncelikle tereke mal varlığı tespit edilerek uzman bilirkişi heyetinden tenkisle ilgili ayrıntılı bir hesap yaptırılmalı; davacıya belirlenen değer üzerinden noksan harcı yatırmaları için süre verilerek, harç tamamlattırılmalı; bundan sonra, tenkis hükümleri doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, sonucu dairesinde tenkis talebi ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Mirasçılıktan çıkarma (ıskat); mirasbırakanın, kanunda belirtilen sebeplerin varlığı halinde, ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı paylı mirasçısının mahfuz hisse üzerindeki haklarını tamamen veya kısmen ortadan kaldırmasıdır. Medeni Kanunumuzda, cezai (alelade) çıkarma ve koruyucu (aciz sebebiyle) çıkarma olarak iki çeşit ıskat düzenlenmiştir. Cezai çıkarma sebepleri, Türk Medeni Kanunu’nun 510. maddesinde, genel bir hüküm içinde ifade olunmuştur. Buna göre, mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse ya da mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse, mirasbırakan ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir. Bununla birlikte, mirasçı, mirasbırakanla arasında borçlar hukukundan doğan bir mükellefiyeti ihlal etse, miras hakkından ıskat edilmesi için bir sebep meydana gelmemiştir....
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK. nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) tenkis uygulanırken TMK. nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir....
(MÖHUK madde7 ) Yine, 5718 sayılı MÖHUK'nun “miras” başlıklı 20.maddesinin 4.bendi “ölüme bağlı tasarrufun şekline 7.madde hükmü uygulanır. Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir” şeklindedir. 5718 sayılı ... 20/4.maddesi ve 7.maddesi düzenlemeleri karşısında, bir ölüme bağlı tasarruf şekli olan “vasiyetnamenin” yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılmasının mümkün olup; ölenin milli hukuku, vasiyetnamenin yapıldığı yer hukukunun bir alternatifi olarak düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan MÖHUK'nun ilgili maddeleri uyarınca; vasiyetnamenin, yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun yapılması mümkündür. Somut olayda, dava konusu vasiyetname; murisin yaşadığı ...'da, noter huzurunda düzenlenmiştir....
nci Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla varisler adına tescil edilen depo nedeniyle verilen veraset ve intikal beyannamesinde yazılı değer üzerinden tahakkuk ettirilen veraset ve intikal vergisi ile hesaplanan gecikme faizini; 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1, 2, 9 ve 11'inci maddeleri ile 743 sayılı Medeni Kanunun 517 ve 539'uncu maddelerinden bahisle, herhangi bir malın veraset yoluyla intikalinden söz edilebilmesi için, miras yoluyla intikal eden malların, mirasın açıldığı anda, yani murisin ölüm tarihi itibarıyla terekede mevcut olması ve varislere doğrudan ölüm yoluyla veya ölüme bağlı bir tasarruf yoluyla intikal etmesi gerektiği; veraset ve ölüme bağlı tasarruflarla ivazsız tasarrufların dışındaki hukuki tasarruflarla elde edilen kazanımların veraset ve intikal vergisinin konusunu oluşturamayacağı; olayda, varisler tarafından ...'...
Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G.Antalya, Miras Hukuku, İstanbul, 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, İstanbul, 2004, s.23). Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır (TMK.md.570). Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi için, kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının, vasiyetnamenin iptali talebi yönünden verilen red kısmını istinaf ettiklerini, davalı ile murisin ikinci bir evlilik gerçekleştirdiklerini, davalının, murisin ölmeden önce son bir yılını tedavi altında geçirdiğini fırsat bilerek onu baskı altına aldığını ve vasiyetnameye konu evi kendisine vasiyet ettirdiğini, murisin böyle bir ölüme bağlı tasarruf yapmaya normal şartlar altında hiçbir ihtiyacının bulunmadığını, davalının ise ölüme bağlı tasarruf hususunda murisi baskı altına aldığını, murisin de " bana bakmaz " korkusundan ötürü bu işlemi yapmak zorunda kaldığını, söz konusu bu vasiyetname baskı ve tehditler sonucunda ve murisin kalp ameliyatı olduktan sonra yapıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇESİ: Dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....