DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, vasiyetnamenin iptali, uygun görülmemesi halinde davacının vasiyetnamedeki payının tenkisi ile pay karşılığının davacıya verilmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça acılan vasiyetnamenin iptali davasının tefriki ile Mahkemenin 2017/21 Esas, 2018/404 Karar sayılı kararı ile vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verildiği, kararın 13/11/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış, işbu davada ise yargılamanın davacının vasiyetnamedeki payının tenkisi ile pay karşılığının davacıya verilmesine ilişkin olduğu görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal ve tescil isteklerinin reddine, tenkis isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...' nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava tenkis, birleştirilen 2005/10 Esas sayılı dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, birleştirilen 2004/229 Esas sayılı dava ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali, birleştirilen 2012/122 Esas sayılı dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tescil isteklerine ilişkindir....
Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Türk Medeni Kanununun 565, maddesinin 1, 2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) veya saklı payı ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Türk Medeni Kanununun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı saklı paylı mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan saklı paydan fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları, en sonda da kamu yararına yapılan kazandırmaları dikkate almak gerekir....
ın 24/08/2004 tarihinde Yalova 4.Noterliğinde düzenlenen vasiyetname ile maliki olduğu 273 ada 8 parseldeki 14 numaralı bağımsız bölüm ile 206 ada 11 parseldeki 1 ve 3 numaralı bağımsız bölümleri ikinci eşi olan davalıya vasiyet ettiğini, davalının murisi vasiyetname yapmaya zorlandığı gibi telkinleri ile de mirasbırakanda irade fesadına yol açtığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkisi isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, zamanaşımı definde bulunduğunu, ayrıca iddianın doğru olmadığını belirterek,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, ancak mirasbırakan tarafından ölüme bağlı olarak yapılan tasarruf nedeniyle davacı mirasçıların saklı paylarının zedelendiği gerekçesi ile tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/400 Esas sayılı dosyasının sonuçlanıncaya kadar bekletici mesele yapılması gerektiğini, yine huzurda açılmış bulunan davanın vasiyetnamenin iptali davası olup bu itibarla yetkili mahkemenin HMK....
(5) Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti, tasarrufta bulunanın, tasarrufun yapıldığı andaki millî hukukuna tâbidir" hükmüne yer verilmiştir. Ölüme bağlı tasarruflarda şekil konusu menkul miras, gayrimenkul miras ayrımı yapılmadan düzenlenmiştir. (Nomer/Şanlı Devletler Hususi Hukuku, s.288). Bu kapsamda 5718 ... MÖHUK’un 20 nci maddesine göre, ölüme bağlı tasarrufun şekli, tasarrufun yapıldığı yer hukukuna veya işlemin esasına uygulanan hukuka veya ölenin milli hukukuna tabidir. Bu üç seçimli şekil kuralından amaç, ölenin son arzularının sonucu olan işlemin geçerliliğini sağlamaktır. (Milletler Arası Özel Hukuk ... Çelikel s.294) Diğer taraftan, vasiyetnamelerin geçerliliğini sağlamak amacı ile 05/10/1961 tarihli Vasiyet Tasarruflarının Şekli Konusunda İhtilafına Dair La Haye Sözleşmesi’ne Türkiye'de 1983 yılında taraf olmuştur....
Noterliğinin 27/08/2008 tarih 10081 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin iptaline, vasiyetnamenin iptali taleplerinin reddi halinde vasiyetnamenin davacının payı oranında tenkise tabi tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; vasiyet alacaklısı olan davacının, ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmesi üzerine, diğer bir anlatımla dava hakkının doğmasıyla birlikte vasiyetnamenin yerine getirilmesi için işbu davayı açtığı, mirasbırakanın yasal mirasçıları olan davalıların da yerine getirilmesi istenilen vasiyetnamenin iptali istemi ile davacıya karşı dava açmış oldukları anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilecek hüküm, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkin bu davanın sonucunu etkileyecek niteliktedir. Buna göre mahkemece; yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, aralarındaki bağlantı nedeniyle vasiyetnamenin iptali davasının sonucunda verilecek hükmün kesinleşmesinin bekletici sorun yapılması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Vasiyetnamenin usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra iptali için 1 yıllık süre işlemeye başlar. 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi uyarınca; mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Tarafların ortak murisi ...01.04.2004 vefat ettiğine göre, olayın çözümünde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun uygulanması gerekmekte olup, bu kanunda ölüme bağlı tasarrufların iptali davası için 559.maddede belirtilen 1 yıllık süre, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; ...Noterliği'nde düzenlenen 09.05.2003 tarih ve 14306 numaralı vasiyetnamenin,... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/61 E.; 2004/98 K. sayılı dosyası ile açılıp, okunduğu, hükmün 24.07.2004 tarihinde kesinleştiği, huzurdaki vasiyetnamenin iptali davasının, 1 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 17.03.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunup kesinleşmesinden sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekmektedir. Somut olayda vasiyetnamenin iptali davasının kesinleştiği tarih olan 27/10/2000 tarihi vasiyet alacaklısının (davacının) ölüme bağlı kazanmayı öğrendiği tarihin başlangıcı olarak belirlenmiştir. 743 sayılı MK.nun 580. Ve 4721 sayılı TMK.nun 602.maddesinde 10 yılllık zamanaşımı süresi bu tarihte başlar....