Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. Bu hukuki işleme “mirasçı atama (nasbı)”, böyle bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de “atanmış (mansup) mirasçı” denir. Buna karşılık, belirli (muayyen) mal bırakma, ölüme bağlı bir tasarrufla murisin bir kişiyi, onu mirasçı olarak atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Kendisine bu şekilde menfaat sağlanan (kazandırmada bulunulan) kişiye “belirli mal bırakma vasiyeti alacaklısı” ya da kısaca “vasiyet alacaklısı (eski deyimle “musaleh”) denilmektedir. Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde murisin gerçek iradesi esas alınmalıdır....

Sayılı dosyası ile açılıp okunan vasiyetname sayısı toplam 5 tane olduğunu, bütün vasiyetnamelerdeki ölüme bağlı tasarrufların birbiri ile çeliştiğini, belirterek 5 ayrı vasiyetnamenin birbiri ile çelişmesi ve hukuken infaz edilmesi mümkün olmaması nedeni ile tamamının iptaline, iptali mümkün olmadığı takdirde vasiyetnamelerde yer alan ölüme bağlı tasarrufların miras bırakanı tasarruf nisabı (davacının mahfuz hissesi) oranında tenkisine, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1) Davacılar vekilinin vasiyetnamenin iptali yönündeki temyiz itirazları yönünden; TMK.’nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Somut olaya gelince; muris tarafından vasiyetnamenin geçerlilik şartı olarak gösterilen cenaze töreniyle ilgili işlemlerin hukuka veya ahlaka aykırı olduğundan bahsedilemeyeceğinden, yüklemelerin hiç yapılmaması, eksik ya da geç yapılması vasiyetnamenin iptali sonucunu doğurmaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ÖLÜME BAĞLI TASARRUF YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,16.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1/2, 17.nci maddesi hükümlerine göre ihtilafın çözümünde 743 sayılı MK. hükümleri uygulanacaktır. 743 sayılı MK’nun 501/1 maddesinde “iptal davası, müddeinin tasarrufu ve butlanın sebebine muttali olduğu günden itibaren bir sene ve herhalde vasiyetnamenin açılması tarihinden itibaren beş sene geçmekle mürunu zamana uğrar” denilmiştir. BU durumda kural olarak vasiyetnamenin açılmasından (MK.536) başlayarak beş yıl içinde dava açılmaz ise artık ölüme bağlı tasarrufun iptali istenemeyecektir. Hak sahibinin vasiyetnamenin açılmasını öğrenememiş olması zamanaşımını etkilemez. Dava açacak kişi öğrenmeme hususunda ister kusurlu, isterse kusursuz olsun süre herhalde vasiyetnamenin açıldığı günden başlayacaktır....

        Noterliğince düzenlediği 07.03.2008 tarihli vasiyetnamesi ile bir kısım taşınmazlarını ve sahibi olduğu her türlü zirai alet ve makineleri ile traktörlerini davalıya (davacının boşanmış eski eşine murisin gelinine) bırakılması, bunların dışında kalan tam mal varlığını diğer mirasçıları arasında kanuni hisseleri oranında paylaşmaları hususunda ölüme bağlı tasarrufta bulunduğunu, vasiyetnamenin usulüne uygun açıldığını ancak, vasiyetnamenin düzenlendiği sırada murisin ağır şeker hastası olduğunu, devamlı tedavi gördüğünü vasiyetname yapma ehliyetinin bulunmadığı, vasiyetnamenin baskı, korkutma sonucu düzenlendiğini ayrıca, davacının saklı paylarının da ihlal edildiği ileri sürülerek, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

          Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559. maddenin 2. fıkrasında, gerekse 571. maddenin 3.fıkrasında; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, defi yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalılardan ... 29.12.2011 tarihli dilekçesi ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçeleri ile TMK 599/son (743 sayılı MK 501/son) maddesi uyarınca vasiyetnamenin hükümsüz olduğundan bahisle iptal defi ileri sürmüş olup, temyiz dilekçesinde de bu hususu yinelemiştir....

            Somut olayda da; vasiyetçiler, birlikte noter önünde son arzularını açıklamış ve noter de her iki iradeyi kapsayacak şekilde bir tek belge düzenlemiş olduğundan kanunda öngörülen şekil şartlarını taşımayan vasiyetnamenin iptali gerekmektedir. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkelerde gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı nitelendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2- Kabule göre de; mirastan ıskat, murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Iskat, cezai (olağan) ve koruyucu olmak üzere 2 türlüdür. Mirasçı, miras bırakana ve yakınlarından birine karşı TMK.nun 510.maddesinde gösterilen ağır bir suç işler veya murisine veya ailesine karşı kanunen yerine getirmekle yükümlü olduğu aile görevlerini ifada büyük bir kusur işlerse cezai (olağan) ıskat nedenleri doğmuş olur....

              Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, vasiyetnamenin manevi baskı sonucu düzenlendiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptali isteğinde bulunmuştur. Bilindiği üzere, TMK.nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK.nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. TMK.nun 504. Maddesine göre de "Mirasbırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir....

              Ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için aşağıdaki sebeplerle dava açılabilir: 1- Tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2- Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3- Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka ve ahlaka aykırı ise, 4- Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin iptal sebepleri ve şekle ilişkin iptal sebepleri olmak üzere iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebeplerine gelince; ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Vasiyetnamenin iptali sebepleri Türk Medeni Kanunu'nun 557 ve 558.maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu