Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ölüme bağlı tasarrufun iptali TMK' nın 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, buna göre tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapıldıysa, tasarruf, yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler, hukuka ve ahlaka aykırı ise, tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise, bu sınırlı sebeplere dayalı olarak vasiyetnamenin iptalini talep edilebileceği belirtilmiştir. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin ve şekle ilişkin iptal sebepleri olarak iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebebine gelince, ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir. Davacı bu iptal nedenleri bakımından delil sunmalıdır....

TMK'nun 506. maddesinde; "fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okur yazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine, memur veya tanık olarak katılamazlar. Resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memur ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz." ibaresi yer almaktadır. TMK'nın 557.maddesinde; "Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3.Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

Tenkis davası, TMK'nun 560- 562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G.Antalya, Miras Hukuku, İstanbul, 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, İstanbul, 2004, s.23). Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır (TMK.md.570). Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi için, kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan anneleri ...’in ... Noterliğinin 07.05.2002 tarih ve 1900 ve 1901 yevmiye numaralı hibe ve zilyetliğin devri senetleri ile ... Köyü ... mevkiinde bulunan taşınmazının 2.500m2’lik kısmını davalı ... Köyü Tüzel Kişiliğine, kalan 3.500 m2’lik kısmını da davalı oğlu ...’e hibe ettiğini, yine ... Noterliğinin 09.12.2002 tarih ve ... yevmiye numaralı vasiyetname ile ......

    ın 20.08.2020 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın Merzifon Noterliği'nin 17.01.2019 tarih 152 yevmiye No.lu Düzenleme Şeklinde Vasiyetname yaptığını, ölüme bağlı tasarrufun Merzifon Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/520 Esas ... dosyası ile 20.10.2020 tarihinde açılıp okunduğunu, ölüme bağlı tasarruf ile müvekkilinin mahfuz hissesinin aşıldığını, bu durumun müvekkilinin miras haklarına zarar verdiğini yapılan ölüme bağlı tasarruf sonucunda müvekkilinin mahfuz hissesini aşan kısmın tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının vasiyetnamenin açılması davasının 20.10.2020 tarihli duruşmasına katılarak vasiyetnameyi kabul ettiğini, vasiyetnamenin tenfizi davasına da itiraz etmediğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, saklı paya tecavüz bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur III....

      'ın 14.02.2005 tarihinde intihar ederek yaşamına son verdiğini, ölmeden 02.02.2005 tarihinde düzenlettirdiği resmi vasiyetname ile sahibi olduğu malvarlığının büyük bölümünü davalı kuruma vasiyet ettiğini, bu işlem nedeniyle saklı paylarının zedelendiğini, murisin vasiyetnameyi yaparken kendinde olmadığını, gerçek iradesi ile hareket etmediğini, ehliyetsizlik ve şekil noksanlığı nedeniyle vasiyetnamenin geçersiz olduğunu belirterek, öncelikle vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini, bu mümkün olmazsa saklı paylarını aşan vasiyetnamenin tenkisi ile, tenkis bedelinin ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı; vasiyetnamenin geçerli olduğunu, saklı pay ihlalinin de söz konusu olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda vasiyetnamenin iptali istemine yönelik davanın reddine; tenkis davası yönünden ise; davacılar ... ile ...'...

        Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdüğü maddi olaylar, sonuç ve istemlerle bağlı olup; tarafların dayandığı kanun hükümleri ve onların nitelendirmeleriyle bağlı değildir. Bunun doğal sonucu olarak hakim, kanunları doğrudan doğruya uygulayarak iddia ve savunmadaki sonuç ve istemleri karara bağlamakla yükümlüdür. Mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte bulunan hükümlere göre belirlenir (4722 sayılı Yasa m.17). Davalılardan .....murisin 2008 yılında boşandığı eşi olup, veraset belgesine göre murisin çocukları dışında yasal mirasçısı bulunmamaktadır. TMK.'nun 181. maddesine göre; “Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.” Somut olayda, iptale konu vasiyetname boşanmadan önce yapılmış olup, ölüme bağlı tasarruf olma niteliği ise tartışmasızdır....

          Mahkemece vasiyetnamenin iptali davasının reddine tenkis davasının ise bir davalı yönünden kabulüne karar verilmiştir. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....

          Bölge adliye mahkemesince; davacının talebinin sadece vasiyetnamenin iptaline ilişkin olduğu, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun tespit edildiği, vasiyetnamenin iptalini gerektirecek herhangi bir yasal neden bulunmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava; vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Mirasçılıktan çıkarma (ıskat); mirasbırakanın, kanunda belirtilen sebeplerin varlığı halinde, ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı paylı mirasçısının mahfuz hisse üzerindeki haklarını tamamen veya kısmen ortadan kaldırmasıdır....

            Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi Tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 507. maddesinin 1,2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) veya mahfuz hisseyi ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni kanunun 512. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 503. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

              UYAP Entegrasyonu