Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali, olmadığı taktirde tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, muris ...in 01.06.2010 tarihinde vefat ettiğini, ölmeden bir süre önce...Noterliğinde 04.05.2004 tarih ve 6747 yevmiye no ile düzenleme şeklinde vasiyetname düzenlediğini, vasiyetname ile...lçesi, köyleri ve mülhakatı sınırları dahilinde bulunan gayrimenkullerini ...elleştirme Derneği'ne ölümünden sonra intikal etmek üzere vasiyet ettiğini, ...in vasiyetnameyi düzenlediği sırada oldukça yaşlı, hasta ve kendini bilmez durumda olduğunu, kendi hür iradesiyle temyiz kudretine haiz bir şekilde açıklanmış bir vasiyet beyanı bulunmadığını, MK.nun 557/1 maddesine göre ölüme bağlı tasarrufun miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunduğu...
Dava, Vasiyetnamenin iptali, olmadığı taktirde tenkis talebine ilişkindir. Mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir. Bilindiği üzere; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....
Tenkis davası açma süresinin, davacı yönünden işlemeye başlayabilmesi için mücerret vasiyetnamenin açılması kararı verilmiş olması yeterli olmayıp, vasiyetnamenin yöntemince davacıya tebliğ edilmiş olması zorunludur. Davacı taraf vasiyetname hakkında kadastro çalışmaları sırasında haberdar olduklarını belirterek davalarının süresinde olduğu iddiasıyla söz konusu davayı açmıştır. Davalı taraf davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir....
Miras bırakan tarafından sağlararası veya ölüme bağlı tasarruflarla yapılan temliklerin "tasarruf edilebilir kısım" dahilinde kalıp kalmadığının tespiti, diğer bir ifade ile "tasarruf edilebilir kısım" mirasın açıldığı andaki değerinin bilinmesiyle anlaşılabilir.(TMK.M.507/1) Miras, miras bırakanın ölümüyle açılır. Miras bırakanın sağlığında yapmış olduğu kazandırmalar terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir. (TMK. M. 575) Şu halde, anılan yasal düzenlemeler gereğince, tasarruf edilebilir kısım saklı paya el atma olup olmadığı, terekenin bütün olarak ölüm tarihine göre tespit edilmesiyle mümkün olabilir....
Mirasçı olarak atanan kimseye karşı açılan tenkis davasının kabulü halinde davacıların saklı payları oranında tenkise karar vermek yeterlidir ... dava konusu vasiyetnamenin mirasçı nasbı niteliğinde olduğu, murisin yasal mirasçısı olan çocukları davalıları, aynı zamanda atanmış mirasçı olarak tayin ettiği, davalılar tarafından ancak ölüme bağlı tasarruf ile mümkün bir ıskat sebebi ortaya koyulamadığı, vasiyetname mutlak tenkise tabi olmakla saklı payın ihlal edildiği sabittir. Yapılan açıklamalar nazarında mirasçı olarak atanan davalılara karşı açılan tenkis davasının kabulü ile dava konusu edilen taşınmazlarda davacının saklı payı oranında (1/6) tenkise, dolayısıyla saklı pay oranında iptal ve tescile karar verilmesi ile yetinilerek, banka hesapları yönünden de aynı yönde saklı pay oranında olmak üzere tahsil yetkisi tanınarak karar vermek gerekmiştir..." şeklindeki gerekçeyle hüküm kurulmuştur. V. TEMYİZ A....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli ...çılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Mirasdan iskat, mahfuz hissenin temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, mahfuz hisseli mirasçıyı mirasdan uzaklaştırma olanağını miras bırakana tanıyan ölüme bağlı bir tasarruftur. Bu tasarrufla vasiyetci mahfuz hisseli bir mirasçısını miras hakkından ve mahfuz hissesinden yoksun bırakır. Normal koşullarda vasiyetci mahfuz hisse üzerinde tasarruf edemez, etse bile bu tenkis yolu ile iskat olunan mirasçılara dönebilir. Ancak iskat yoluyla ve iskat sebeplerinin gerçekleşmesi halinde mahfuz hisseden yoksun kalma konusu gündeme gelir. Vasiyetci her zaman ve dilediği taktirde mahfuz hisse dışında kalan hisseler üzerinde dilediği gibi tasarruf edebilir. Onun için mirasdan iskat sadece mahfuz hisseli mirasçılar hakkında hüküm ifade eder. Mirasdan iskat murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. İskat cezai (olağan) ve koruyucu olmak üzere iki türlüdür....
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı tarafın mahkemenin 2016/566 Esas sayılı dosyası ile vasiyetnamenin iptali, aksi halde tenkis talebinde bulunduğunu, mahkemenin birleşen dosyalar yönünden muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tenkis davaları bulunduğundan tefrik kararı verilerek vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının 2019/243 Esas sayısı ile yeni esasa kaydedilip yargılamaya devam olunduğunu, mahkemece davanın reddine karar verildiğini, bu halde davacı tarafın tüm taleplerinin reddedildiğini, ancak gerekçede tenkis ile ilgili karar verilmediğinin anlaşıldığını, kısa kararla gerekçeli kararın çeliştiğini, vasiyetnamenin geçerli olup murisin vasiyetname ile oğlu Adem' i mirastan ıskat ederken eşi ve çocuklarını mirasçı nasp ederek Adem'in çocuklarını da mirastan mahrum bıraktığını, mahkemece tefrik kararı verilirken vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının tefrik edilerek aynı mahkemenin 2019/243 Esas sırasına kaydedildiğini, tenkis talebinin de reddine karar verilmesi...
Yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalara göre vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan tanıklar vasiyetçinin kardeşi veya eşi olmadığı gibi(TMK 536/1),davalı vakfın çalışanları olup TMK'nun 536/2. maddesindeki yasaklanan kişiler içerisinde yer almadıklarından mahkemece davalı vakıf çalışanlarının vasiyetnamenin düzenlenmesine katılmalarının iptal sebebi olarak görülmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak,TMK'nun 557.maddesinde ise vasiyetnamenin iptali sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır.TMK'nun 557.maddesi;Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1-Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2-Tasarruf yanılma,aldatma,korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3-Tasarrufun içeriği,bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise, 4-Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa'' şeklinde düzenlenmiştir....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....