Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. 5.6. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK’nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) tenkis uygulanırken TMK’nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı saklı paylı mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan saklı paydan fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

    CEVAP: Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde; Tenkis davalarının murisin ölüm tarihi itibari ile mevcut olan terekesine göre hesaplandığını, muris dava dilekçesinde belirtilen vasiyetnameden sonra taşınmazlar üzerinde tasarruf işlemi yaparak vasiyetnamesinden döndüğünü, Medeni Kanun ve yerleşik Yargıtay kararları göz önüne alındığında tenkis hesabı yapılır iken; murisin ölüm anında terekesinde mevcut olan malvarlığı göz önüne alınması gerektiğini, şayet bu malvarlığı saklı paya tecavüz ederse önce ölüme bağlı tasarruflarda tenkis hesabı yapıldığını, murisin ölümü anında terekesinde, ölüme bağlı tasarruf olarak vasiyetnamesinde sadece 2331 parsel nolu taşınmazı olduğunu, bunun dışında murisin vasiyetnameye konu olmayan ve ölüm anında kendine ait olan taşınmazları da bulunduğunu, vasiyet konusu diğer taşınmazlar üzerinde tasarruf yapıldığından artık bu taşınmazların vasiyet konusu olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığını, vasiyetname konusu olmayan diğer taşınmazlar ile birlikte murisin terekesi...

    Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığını objektif ve subjektif unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunu'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3.bentlerinde gösterilenler ) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunu nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hissesinden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

      Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 560 ila 571. maddeleri arasında öngörülen tenkis davası, murisin bağış gibi sağlar arası, miras mukavelesi veya vasiyet gibi ölüme bağlı tasarruflarının söz konusu olduğu durumlarda dinlenebilir. Oysa, eldeki davada, murisin yaptığı temlik ne sağlar arası tasarruf ne de ölüme bağlı tasarruf olmadığına göre tenkis davasının dinlenmesine olanak yoktur. O halde, yerel mahkemenin davanın reddine dair kurduğu hüküm bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalılar ... ve Sabiha vekili cevap dilekçesinde,öncelikle hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, müteveffanın sağlığında özgür iradesi ile tasarruf hakkını kullanabilmesinin kanunun kişilere verdiği bir hak ve özgürlük olup, müteveffanın hayatta iken noter önünde iki tanığın katılmasıyla resmi vasiyetname yapmasında usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığını, TMK.'da ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilecek hususların belirtildiğini, TMK.'nun 557. maddesinde sayılı nedenlerden birine dayanılarak davacı tarafça dava açılmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir....

          Davalı, ....’nın ölüme bağlı tasarruf işlemi ile davalıyı ön mirasçı olarak atadığını, .... ve ....’nın tek mirasçısı olduğunu, davacıların dayandığı mirasçılık belgesinin iptali için dava açtığını, davacıların saklı payları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aktif husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, miras payının iadesi veya tenkis istemlerine ilişkindir. Davacıların 29.05.2011 tarihinde vefat eden ...’in mirasçıları olduğu anlaşılmaktadır. TMK’nın 506/3. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle davacıların saklı payı bulunmamakta ise de muris ....’nın vefatı anında TMK’nın 506/2. madde uyarınca saklı pay sahibi annesi .... sağ olup .....’nın mirasçısı olduğundan davacılar bu pay nedeniyle saklı paya sahiptirler. Bunun yanında, .... ve .... tarafından .... Noterliği’nde 04.02.1994 günü düzenlenen ölüme bağlı tasarrufun iptali için davacılar tarafından .......

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alaçam Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/254 Esas, 2020/249 Karar sayılı dava dosyasında verilen Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...Davanın Türk Medeni Kanununun 571. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gözetilerek, -Açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ölüme bağlı tasarruf davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 490,05 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 5.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ölüme bağlı tasarruf K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık saklı payın ihlali sebebiyle tenkis isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı ........ Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2022 NUMARASI : 2022/34 ESAS 2022/117 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf KARAR : Silivri 1....

                UYAP Entegrasyonu