Tenkise tâbi hem ölüme bağlı kazandırma hem de sağlararası kazandırma mevcut ise saklı pay tamamlanıncaya kadar öncelikle ölüme bağlı tasarruflar tenkis edilir. Ölüme bağlı tasarruflar, TMK’nın 563 ve 561. maddeleri uyarınca kendi içinde orantılı olarak tenkis edilir. Ölüme bağlı tasarruf yapılmamış veya ölüme bağlı tasarrufların tenkisi saklı paya tecavüzü ortadan kaldırmaya yetmemişse, sağlararası kazandırmaların tenkisine geçilir. Sağlararası işlemlerin kendi içindeki tenkis sırası da en yeni tarihlisinden en eski tarihlisine doğru olmak üzere belirlenir. Buna rağmen saklı paya tecavüz giderilememişse, kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararası kazandırmalar tenkis edilir....
Miras bırakanın ölümünden sonra meydana gelmesini arzu etmiş olduğu hususlara ilişkin her türlü irade açıklaması, ölüme bağlı tasarruf olarak nitelendirilir (Öztan, Bilge/Öztan Fırat: “Ölüme Bağlı Tasarruflara İlişkin Medeni Kanunu’ndaki ve Noterlik Kanunu’ndaki Şekil Şartları”, AÜHFD, 65 (4), 2016, s. 3586). Kanun koyucu, miras bırakanın irade özgürlüğüne büyük önem verdiğinden, miras bırakanın iradesinin öldükten sonra da ayakta tutulmasını ve değer taşımasını, yapacağı ölüme bağlı tasarrufların hukuk düzenince korunmasına bağlamıştır (Kılıçoğlu, Ahmet: Miras Hukuku, Ankara 2018, s. 32). Bu tür hukukî işlemlerin, ölüme bağlı tasarruf olarak adlandırılmalarının sebebi, bu işlemlerin miras bırakanın terekesine ilişkin olmalarıdır (Serozan, Rona/Engin, Baki İlkay: Miras Hukuku, Ankara 2018, s. 276). Ölüme bağlı tasarruflar, şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruflar ve maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflar olarak ikiye ayrılır....
Mahkemece murisin Sarıömer Köyü 26 parseldeki 1/4 payını davalı eşine vasiyet ettiği, Hocaköy Köyü 776 parseldeki yarı hissesini de 04.10.2005 tarihinde bağışladığı, bu iki tasarruf nedeniyle davacının saklı payının ihlal edildiği gerekçesiyle hüküm tesis edilmiş ise de yapılan inceleme araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davalı taraf murisin davacıyı mirasçılıktan çıkardığını, davacının tenkis davası açamayacağını belirtmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 510 ve 511. maddesinde mirasçılıktan çıkarılma nedenleri ve sonuçları belirtilmiş olup, mirasçılıktan çıkarılan kişinin tenkis davası açamayacağı ifade edilmiştir. Mahkemece davalının bu yöndeki itirazları değerlendirilmeden, hesap bilirkişisinin raporu ile iktifa edilerek hüküm kurulmuş olması isabetli olmamıştır....
Diğer hukuki işlemlerde bu aykırılıklar kesin hükümsüzlük sebebi iken, mirasbırakanın iradesine saygı göstermek isteyen mirasçılara imkân tanınması maksadıyla iptal ile sakat olsa dahi bir ölüme bağlı tasarruf mahkeme kararı ile iptal edilmediği sürece geçerli olup, geçerli bir ölüme bağlı tasarruf gibi hüküm ve sonuçlarını doğurur. Mahkemece ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için bir iptal davası üzerine yapılan yargılamada iptal sebebinin varlığının sabit olması zorunludur. Verilen bu iptali kararı ile ölüme bağlı tasarruf geçmişe etkili olacak şekilde yani mirasın açıldığı günden itibaren hükümsüz hale gelir. Bu durumda ölüme bağlı tasarruf hiç yapılmamış hale gelir. İptale ilişkin karar yenilik doğurucu bir hükümdür....
Ölüme bağlı tasarruf; vasiyet ve miras mukavelesi gibi, gerçek kişilerin hukuki etki ve hükümlerini ölümlerinden sonra doğuran hukuki işlemleridir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ise sözleşmecilerden birinin ötekine, ölünceye değin bakma ve kendisini görüp gözetme koşuluyla bir malvarlığını veya bir takım mallarını intikal ettirmesi borcunu doğuran sözleşmedir. Yani, ölünceye kadar bakma sözleşmesi sağlar arası ve çift taraflı borç yükleyen bir sözleşme olup, etkisini ölüme bağlı tasarruf gibi ölümden sonra değil imzalanmasıyla birlikte gösterir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, ölüme bağlı bir tasarruf değildir. 2. Dava konusu edilen ölünceye kadar bakım sözleşmesinin Ordu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/1100 Esas ve 2021/136 Karar sayılı dosyasında ölünceye kadar bakım sözleşmesi hakkında uygulama yeri bulunmadığı hâlde vasiyetnamenin açılıp okunmasına karar verilmesi, dava konusu sözleşmeye vasiyetname niteliği vermeyecektir. 3....
Ölüme bağlı tasarruflar mahiyetleri icabı, bunları yapanın, ölümünden sonra hüküm doğuran hukuki işlemlerdir. Bunun sonucu olarak da, muris hayatta olmadığı için amacı ve hükümleri ancak yorum ile belirlenebilir. Kural olarak, murisin ölüme bağlı tasarruflarını iptal etmekten veya hükümsüz saymaktan çok, bunları muhafaza etmek, vasiyetçinin iradesine ve isteğine daha uygun düşer. Roma Hukukundan gelen "favor testamenti" yani vasiyetnamenin muteber tutulması kuralı, Türk Medeni Kanununda açıkça belirtilmemekle beraber, gerek doktrinde ve gerek mahkeme içtihatlarında ölüme bağlı tasarrufların yorumlanmasında uygulanacak temel kurallardan biri olarak kabul edilmektedir. Bu yorum tarzı, ölüme bağlı tasarrufu imkan olduğu ölçüde geçerli saymaya, onu ayakta tutmaya başka bir ifade ile tasarruf yapanın gerçek iradesini, son arzularını, isteklerini elden geldiği kadar değerlendirmeye, onu üstün tutmaya, ona saygı ve bağlılık göstermeye yönelmiş bulunmaktadır....
Bilindiği üzere, ölüme bağlı tasarrufun iptali Türk Medeni Kanunu'nun 557- 559.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için aşağıdaki sebeplerle dava açılabilir: 1- Tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2- Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3- Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka ve ahlaka aykırı ise, 4- Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa. Ölüme bağlı tasarrufun iptal sebepleri esasa ilişkin iptal sebepleri ve şekle ilişkin iptal sebepleri olmak üzere iki bölümde incelenebilir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri ehliyetsizlik, irade sakatlığı, hukuka aykırılık ve ahlaka aykırılıktır. Şekle ilişkin iptal sebeplerine gelince; ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu olabilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 16.12.2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılıktan çıkarma talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın usulden reddine dair verilen 13.03.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasçılıktan Çıkarma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacının vasisi ... 23.11.2009 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat etmiştir. Türk Medeni Kanununun 462/8.maddesi gereği temyizden feragat için vesayet makamının izni gereklidir. Vasinin vesayet makamının iznini içerir belge ibrazı amacıyla dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, oyçokluğuyla karar verildi. 21.12.2009 (Pzt.) KARŞI OY YAZISI Vasi, yasal temsilcisi olduğu kişi hakkında verilen kararı temyiz etmeme hakkını kendiliğinden kullanabilmektedir. Başka bir anlatımla vasi temyiz etmeme konusunda ayrıca vesayet makamından izin almamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 19.11.2015 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılıktan çıkarma talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın usulden reddine dair verilen 07.03.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü....