WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli (kesirli) bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. Bu hukuki işleme "mirasçı atama (nasbı)"; böyle bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de "atanmış (mansup) mirasçı" denir. Buna karşılık, belirli (muayyen) mal bırakma, ölüme bağlı bir tasarrufla, murisin, bir kişiyi, onu mirasçı olarak atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Kendisine bu şekilde menfaat sağlanan (kazandırmada bulunulan) kişiye "belirli mal bırakma vasiyeti alacaklısı" ya da kısaca "vasiyet alacaklısı eski deyimle (musaleh)" denilmektedir. Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde murisin gerçek iradesi esas alınmalıdır....

    Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davası, mirastan çıkarma işleminden yararlanacak kişilere husumet yöneltilerek açılmaktadır. Somut olayda, miras bırakan tarafından noterde düzenlenen işlemler ile çocukları ... ve .... mirasçılıktan çıkarıldığı, mirasçılıktan çıkarılan .....in çocuklarının bulunduğu, mirasçılıktan çıkarılanların çocuklarının (..., ., . ve ....) davada davalı taraf olarak yer aldıkları anlaşılmıştır. 4721 sayılı Kanunu'nun 511 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince; miras bırakan ... tarafından ölüme bağlı tasarruflarında mirastan çıkarılanın payına ilişkin bir tasarrufta bulunulmadığından, miras payı mirasçılıktan çıkarılanın alt soyuna geçecektir. b. Bilindiği üzere, bir sonraki zümrenin mirasçı olabilmesi için bir önceki zümrede hiçbir mirasçının bulunmaması ya da var olan mirasçıların hepsinin ret, mirasçılıktan çıkarma, mirastan feragat gibi sebeple, mirasa nail olamamaları gerekir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının oğlunu mirasından ıskat etmek istiyorsa ölüme bağlı tasarruf yapabileceği, mahkemeler nezdinde bu işlemi yapmaya zorlayan bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Iskatını istediği oğlunun borç içinde olduğunu, aleyhine açılmış pek çok ceza dosyası olduğunu, iki yıldır görüşmediklerini, mağduriyetinin dikkate alınmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ölüme bağlı tasarruf ile ıskat mümkün olduğundan bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat , çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma sebebi geçersiz olur." şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda; Beykoz 1....

          Mirasdan iskat, mahfuz hissenin temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, mahfuz hisseli mirasçıyı mirasdan uzaklaştırma olanağını miras bırakana tanıyan ölüme bağlı bir tasarruftur. Bu tasarrufla vasiyetci mahfuz hisseli bir mirasçısını miras hakkından ve mahfuz hissesinden yoksun bırakır. Normal koşullarda vasiyetci mahfuz hisse üzerinde tasarruf edemez, etse bile bu tenkis yolu ile iskat olunan mirasçılara dönebilir. Ancak iskat yoluyla ve iskat sebeplerinin gerçekleşmesi halinde mahfuz hisseden yoksun kalma konusu gündeme gelir. Vasiyetci her zaman ve dilediği taktirde mahfuz hisse dışında kalan hisseler üzerinde dilediği gibi tasarruf edebilir. Onun için mirasdan iskat sadece mahfuz hisseli mirasçılar hakkında hüküm ifade eder. Mirasdan iskat murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. İskat cezai (olağan) ve koruyucu olmak üzere iki türlüdür....

          Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş ise, ya da mirasbırakana veya ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş ise mirasbırakan yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510. maddesi). TMK' nin 511. Maddesinde; " Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davasıda açamaz. Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir. " düzenlemesi bulunmaktadır. ....Mirasçılık belgesi istemek ise, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir....

          Buna göre dava da iki talep mevcut olup, ilki evlatlık ilişkisinin kaldırılması; ikinci talep ise mirasçılıktan çıkarma istemine ilişkindir....

            Bunun yanında; 4721 sayılı TMK'nın 510. maddesi; "Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir: 1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, 2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse." hükmünü içermekte; 512/2. maddesi ise, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin itiraz etmesi halinde, belirtilen çıkarma sebebin varlığını ispat etmenin, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşeceğini düzenlemektedir....

              Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. Bu hukuki işleme “mirasçı atama (nasbı)”, böyle bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de “atanmış (mansup) mirasçı” denir. Buna karşılık, belirli (muayyen) mal bırakma, ölüme bağlı bir tasarrufla murisin bir kişiyi, onu mirasçı olarak atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Kendisine bu şekilde menfaat sağlanan (kazandırmada bulunulan) kişiye “belirli mal bırakma vasiyeti alacaklısı” ya da kısaca “vasiyet alacaklısı (eski deyimle “musaleh”) denilmektedir. Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde murisin gerçek iradesi esas alınmalıdır....

                Hukuk Dairesince 2020/118 Esas, 2021/284 Karar sayılı karar ile mirastan ıskat sebebi davalı tarafından ispat edilemediğinden, TMK’nın 512/3. maddesi gereğince mirastan ıskatın mirasbırakanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı ve mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun, murisin tasarruf nisabı oranında geçerli olduğu göz önünde bulundurularak, davaya tenkis davası olarak devam edileceğinden bahisle kaldırılarak dosyanın mahalline gönderilmesine karar verildiği, yargılamaya devam olunduğu ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. 6.3.2. (IV./6.2.3.) no.lu paragrafta yer verildiği üzere, bozmaya uymakla Mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapma, bozma kapsamında araştırma yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Ne var ki; Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur. 6.3.3....

                  UYAP Entegrasyonu