WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

    Vasiyetnamenin iptali; 4721 s. TMK'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; a)Ehliyetsizlik, b)Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, c)Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlâka aykırı olması, d)Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması hâlleridir. Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri; "ehliyetsizlik", "irade sakatlığı", "hukuka aykırılık" ve "ahlaka aykırılık"tır. Şekle ilişkin iptal sebeplerine gelince; "ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" iptal davasına konu olabilir. Vasiyetnamenin iptali sebepleri 4721 s. TMK'nun 557. ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir....

    İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; dava dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrarlayarak, davacının iradesinin hile ve hata ile sakatlanmak suretiyle davaya konu feragatnamenin düzenlettirildiğini, tanık beyanlarının da davacı lehine olduğunu, davacının feragatnamenin içeriğini öğrendikten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davayı açtığını beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, Kemer 2. Noterliği'nin 03/03/2016 tarih ve 1661 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Feragatnamenin" irade bozukluğu nedeniyle iptali istemine ilişkindir....

    Muris ölüme bağlı tasarruf şekillerinden birine (vasiyetname ya da miras sözleşmesi) uyarak, kendi iradesiyle tasarruf özgürlüğü içerisinde, terekesinin tamamı veya belli bir oranı için bir ya da birden fazla kişiyi mirasçısı olarak belirlemek hakkına sahiptir. Bu hukuki işleme “mirasçı atama (nasbı)”, böyle bir işlemle mirasçılık sıfatını kazanan kişiye de “atanmış (mansup) mirasçı” denir. Buna karşılık, belirli (muayyen) mal bırakma, ölüme bağlı bir tasarrufla murisin bir kişiyi, onu mirasçı olarak atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmasıdır. Kendisine bu şekilde menfaat sağlanan (kazandırmada bulunulan) kişiye “belirli mal bırakma vasiyeti alacaklısı” ya da kısaca “vasiyet alacaklısı (eski deyimle “musaleh”) denilmektedir. Bir ölüme bağlı tasarrufun mirasçı atanması mı yoksa belirli bir mal bırakma vasiyetini mi içerdiğinin belirlenmesinde murisin gerçek iradesi esas alınmalıdır....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Noterde düzenleme şeklinde yapılan vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 557 ve devamı maddeleri, 557 nci maddede "1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" bu sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabileceği düzenlemesi yer almaktadır. 3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 558 nci maddesinde; "İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir....

      Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1,2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

        Bir kişinin mirasın tamamını veya belirli bir oranını almasını içeren her ölüme bağlı tasarruf mirasçı atanması sayılır. Bu şekilde belirlenmiş olan mirasçıya da atanmış mirasçı denilir. Mirasbırakan ölüme bağlı tasarruf ile bir kimseye, onu mirasçı atamaksızın, belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmuşsa buna muayyen mal vasiyeti, lehine vasiyet edilen kişiye de vasiyet alacaklısı denir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesinin birinci fıkrası hükmünde, başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, aynı maddenin ikinci fıkrası hükmünde de mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacakları tarafından bir ay içinde itiraz edilmediği takdirde lehine tasarrufta bulunulan kimseye de atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilmesinin gerektiği açıklanmıştır....

          Davacı T1 tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede; Davacı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde feragatnamenin tehdit altında imzalatıldığı, irade sakatlığı nedeniyle geçersiz olduğu ileri sürülmekle davalı taraf aleyhine Mersin CBS'na suç duyurusunda bulunulduğu ve ayrıca Mersin 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/232 E sayılı dosyasında feragatnamenin iptali davası açıldığı belirtilmiş olmakla, davalıların trafik kazası nedeniyle manevi tazminat talebinden sorumlu olup olmadıklarının tespiti amacıyla Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen bir soruşturma bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucunun beklenilmesi ve ayrıca feragatnamenin iptaline ilişkin Mersin 6....

          Davalı vekili, feragatnamenin geçerli olduğunu, davacının imzasını inkar etmediğini, feragatnamenin iptali için herhangi bir yasal yola başvurmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hasar bedeli, maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. İrade bozuklukları başlığı altında yanılma, aldatma ve korkutma 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 30-39. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Somut olayda davacı aracının pert olduğunu, aracın davalı ... şirketince teslim alındığını, daha sonra müvekkilinin davalıdan herhangi bir şey talep etmeyeceğine dair zorla evrak alındığını, hata, hile ve ikrah üzerine alınmış olan belgenin hukuken geçerli olmadığını belirterek davalıdan hasar bedeli talep etmiştir....

            O halde, hile iddiasının aynı dava içerisinde hadise şeklinde araştırılarak, gerçekten, feragatnamenin hile ile illetli olup olmadığının saptanması zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu