Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ölüm Tarihinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... Müdürlüğü tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde ölüm tarihinin tespiti istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir....

    e ait bilgilere ulaşılamadığı , ölüm kağıdının aksini ispat edecek nitelikte bir belgenin dosyaya sunulmadığı, davacının davasını ispat edememiş olması nedeni ile davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece onanmış, onama kararına karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Dava, ...'in ölüm tarihinin düzeltilmesi ve ...'in ölüm tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 01.07.1899 doğumlu ....'nin 03.05.1921 tarihinde ölen ..... ile 06.07.1924 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten...in 07.03.1932,...'in 05.05.1933 ve ... ise 15.06.1934 tarihinde doğdukları anlaşılmış olup, mahkemece, kanıtlanamaması nedeni ile dava reddedilmiş ise de; bir kişinin ölümünden sonra evlenmesi ve çocuklarının olması yaşamın olağan akışına aykırıdır. Doğum ve evlenmeye ilişkin bulunan nüfus kaydındaki bu belgeler de resmi kayıt durumundadır ve aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir....

      yılında vefat ettiğini ancak ölüm tarihinin kayıtlara 15/04/1970 olarak geçtiğini bu ölüm tarihinin gerçeği yansıtmadığını, doğru ölüm tarihinin 1966 olduğunu, bu durumun kayıtlarda yanlışlıklara sebebiyet verdiğini, dedesinin veraset ilamını almak için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurduğunda Hanife'nin, dedesinden boşandıktan sonra evlendiği T15'den olan Mevlüde, Nazmiye ve Maksude isimli çocukların dedesinin mirasçısı olarak gözüktüğünü, bu durumun yanlış olduğunu adı geçen isimlerin dedesiyle herhangi bir alakasının olmadığını ancak Hanif'nin ölüm tarihi dedesinin ölüm tarihinden sonra olduğu için Hanife'nin dedesinden boşandıktan sonra evlendiği kişiden olan çocukların dedesinin mirasçısı olarak gözüktüğünü, dedesi T14ın 13/03/1969 tarihinde vefat ettiğini, Hanife'nin ise 15/04/1966 tarihinde vefat ettiğini belirterek, Hanife'nin 15/04/1970 yılındaki ölüm kaydının iptali ile ölüm kaydının 14/04/1966 olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davanamede,....ın 01.01.1953 ve 20.02.2006 olmak üzere iki ölüm tarihi bulunduğundan doğru ölüm tarihinin tespiti ile gerçeği yansıtmayan kaydın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ......'ın ölüm tarihinin 20.02.2006 olduğunun tespit ve tayinine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.07.1983 olduğunun ve buna göre 01.08.2012 tarihi itibsri ile yaşlılık aylılğı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne davacının sigorta başlangıç tarihinin 01.07.1983 olduğunun ve 01.08.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir....

          in 08.04.1996-15.05.1999 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin 08.04.1996 olarak tespitiyle hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R 1-Davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının murisinin davalı işveren nezdinde 08.04.1996–15.05.1999 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının ve 08.04.1996 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti ile hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, davacının miras bırakanı olan ... nin gerçek ölüm tarihinin tespiti ile bu tarihin nüfus kütüğüne tescili istemine ilişkindir. Davada öncelikle Türk Medeni Kanununa göre ölüm tarihinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece de dava bu şekilde değerlendirilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan Daire dosyayı Dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 15.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir. Kanun'un Geçici 6.maddesine göre 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz. 506 sayılı Kanun'un 60/G maddesine göre "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir."...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ölüm kaydının iptali ve ..... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü ile diğer davalılar ...., .... ve ..... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacı ...'ın babası .... hanesinde .... ad ve soyadı ile kayıtlı olduğunu, sağ olmasına rağmen bu kaydına ölüm şerhi düşüldüğünü, eşi hanesine ise ... ad ve soyadı ile kayıtlı olup iki kayıt arasında bağ bulunmadığını bildirerek davacının .... Köyü 51 hanede kayıtlı .... ile aynı kişi olduğunun tespiti, ....'ın ölüm kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ... nüfus kaydının iptaline .... olduğunun tespitine ve ....'...

                  Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açtıkları mirasçılık belgesi istemli davada Akdeniz İlçe T4nden gelen yazıda muris Fatma Biberli'ın mirasçısı T5 gelen kayıtlara göre ölüm tarihinin tespit edilmediğini, Fatma Biberli'nin veraset ilamını almak için mirasçılarının ölüm tarihlerinin tespiti gerektiğinden bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği yetki belgesinin ekte olduğunu ileri sürerek T5 ölüm tarihinin ve nüfus kaydının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu