Mahkemece, 01.02.2003 tahsis tarihi itibariyle davacıların murisinin 5408 gün üzerinden yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı irdelenmeli, yaşlılık aylığı ve ölüm aylığı iptallerinden dolayı borç tahakkuku yapılan yaşlılık aylığı ve ölüm aylığı miktarları ayrı ayrı Kurumdan sorulmalı, 01.02.2003-08.02.2005 tarihleri arası 6944 gün ve 5408 gün üzerinden bağlanan yaşlılık aylığı miktarı Kurumdan sorularak 6944 gün üzerinden bağlanan yaşlılık aylığının miktarının fazla olması halinde fazla olan fark yaşlılık aylığı miktarı kadar borçlu olduğu ve yine 01.03.2005-27.12.2006 tarihleri arası 6944 gün ve 5408 gün üzerinden bağlanan ölüm aylığı miktarı Kurumdan sorularak 6944 gün üzerinden bağlanan ölüm aylığı miktarının fazla olması halinde fazla olan fark ölüm aylığı miktarı kadar borçlu olduğu kabul edilerek karar verilmelidir. Mahkemece, eksik araştırma ile mevcut şekilde karar verilmiştir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının eşi Adem Orbay'ın 26.08.1974-01.11.1986 tarihleri arasında Hollanda'da çalıştığı ve 10.08.1995 tarihinde öldüğü, 2983 gün Türkiye çalışması ve askerlik borçlanması ile 6101 gün Hollanda çalışması olmak üzere toplam 9084 gün üzerinden 01.09.1985 tarihinden itibaren sözleşmeye göre kısmi ölüm aylığı bağlandığı, davacının Hollanda'da dul aylığı aldığı, davacının 21.08.2008 tarihinde sunduğu dilekçe ile Türkiye'deki hizmetine istinaden tam ölüm aylığı bağlanmasını (kısmi ölüm aylığının tam aylığa çevrilmesini) talep ettiği ancak Kurumun, davacının Hollanda'da ölüm aylığı alması nedeniyle bu ülkedeki tüm süreyi borçlanmadan ülkemizden ölüm aylığı almasının mümkün olmadığı gerekçesiyle istemi reddettiği anlaşılmaktadır. Davacının eşinin ölüm tarihi 10.08.1995 olup 900 gün prim ödemesi halinde ölüm aylığına hak kazanması mümkündür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacılar, askerlik borçlanması ve ölüm aylığı bağlanma istemine karşı kurumun red kararının iptaline, murisinin ölüm tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına, aylıkların yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, Dava, davacının 06/10/2008 tarihinde vefat eden sigortalı eşi .... dolayı 506 sayılı yasa kapsamında ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir....
Mahkemece; murisin hizmet süresinin 3 yıl 28 gün olduğunun tespiti ile, 01.12.2006 tarihinden itibaren davacıya ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. ./.. -2- Mahkemenin; ölüm aylığı başvuru tarihi itibarıyla, murisin prim borcu bulunmadığına ilişkin kabulü isabetsizdir. Çünkü, gerek, dava dosyası içerisinde bulunan 27.04.2006 günlü hesap ekstresi ve gerekse, Dairemizce yapılan geri çevirme üzerine gönderilen 07.05.2009 günlü kurum yazısı ve eki hesap ekstresine göre, murisin 04.10.2000-12.05.2002 tarihleri arası 1 yıl 7 ay 8 günlük sigortalılığına ilişkin olarak prim borcu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda yapılması gereken iş; anılan sigortalılık dönemine ilişkin prim borcunun ödenmesi için davacı tarafa mehil verilmeli, ödeme halinde ödeme tarihini takip eden aybaşından itibaren, davacıya ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmelidir....
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum'un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 24.04.2007 tarihinden itibaren vefat eden eş üzerinden 506 sayılı Yasa uyarınca ölüm aylığı bağlanan davacının, 27.11.2003 tarihinde vefat eden babası üzerinden 13.04.2012 günlü başvuruya dayalı olarak ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkin olan davada; anılan başvuru tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerekirken, aylık başlangıç tarihi gösterilmeksizin yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Mahkemece, bozma ilamında belirtildiği üzere 01.02.2003 tahsis tarihi itibariyle davacıların murisinin 5408 gün üzerinden yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı irdelenmeli, yaşlılık aylığı ve ölüm aylığı iptallerinden dolayı borç tahakkuku yapılan yaşlılık aylığı ve ölüm aylığı miktarları ayrı ayrı Kurumdan sorulmalı, 01.02.2003-08.02.2005 tarihleri arası 6944 gün ve 5408 gün üzerinden bağlanan yaşlılık aylığı miktarı Kurumdan sorularak 6944 gün üzerinden bağlanan yaşlılık aylığının miktarının fazla olması halinde fazla olan fark yaşlılık aylığı miktarı kadar borçlu olduğu ve yine 01.03.2005-27.12.2006 tarihleri arası 6944 gün ve 5408 gün üzerinden bağlanan ölüm aylığı miktarı Kurumdan sorularak 6944 gün üzerinden bağlanan ölüm aylığı miktarının fazla olması halinde fazla olan fark ölüm aylığı miktarı kadar borçlu olduğu kabul edilerek karar verilmelidir....
İncelenen dava dosyasında; davacının, eşinden ölüm aylığı aldığı, babasından da ölüm aylığına hak kazandığından bahisle, sigortalı babasından ölüm aylığı istediği talep edilmiş ve mahkemece bu yönde karar verilmiş ise de, davacıya, sigortalı babası üzerinden, meslek hastalığı ölüm geliri ve ölüm aylığı bağlandığı, davacının 30.04.2012 tarihinde sigortalı eşinden dolayı ölüm aylığı talep ettiği anlaşılmakla, Mahkemece, tezatlığın giderilmesi açısından, davacının talebinin açıklattırılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine. 2- Dava, davacının oda kaydının geçersizliği nedeniyle müfettiş raporuna dayanılarak emekliliğinin iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile yeniden yaşlılık aylığı bağlanması ve emekliliğe ilişkin özlük haklarının iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde “ Davanın kabulü ile; SGK tarafından davacının yaşlılık aylığının iptaline yönelik işlemin İPTALİNE, sigortalılık süresinin ve sigortalı ...'ın yaşlılık aylığının başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılmasına, Sigırtalının hak sahiplerine sigortalının ölüm tarihini takip eden ilk ay başı olan 01/05/2007 tarihi itibariyle 5408 prim gün sayısı üzerinden ölüm aylığı bağlanmasına ” karar verilmiştir....
b)25.01.1992-29.02.2004 tarihleri arası dönemde, .....1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu....sigortalısı olduğunun tespitiyle,ölüm tarihini takip eden aybaşı olan 01.03.2004 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkin olan davada; tespite ve uyuşmazlığa konu 25.01.1992-18.04.1999 tarihleri arası dönem de gözetilmek suretiyle, davaya konu 25.01.1992-29.02.2004 tarihleri arası sigortalılık süresine ilişkin prim borçları, davalı kurumdan sorulup belirlendikten sonra, davacıya ödemesi için süre verilip ödeme halinde, ödemeyi takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesi gerekirken, 25.01.1992 tarihinden itibaren tahakkuk ettirilecek prim borçlarının ödenmesi halinde ödemeyi takip eden aybaşından ölüm aylığı bağlanmasına denilmek suretiyle, şarta bağlı hüküm kurulamayacağı yönündeki usul kuralı ihlal edilerek, şarta bağlı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Hal böyle olunca davacının ölüm aylığına esas olmak üzere, tesbit ettirdiği muris eşine ait hizmete ilişkin primleri ödediği tarihi takip eden aybaşından itibaren davacıya ölüm aylığı bağlanması gerekirken mahkemece şartların oluşmadığı, ölüm tarihini takip eden aybaşı olan 01.06.2002 tarihinden ölüm aylığı bağlanması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....